Eğitim Bilimleri Ders Notları

PEDAGOJİK FORMASYON (ÖĞRETMENLİK FORMASYONU)

Pedagojik Formasyon öğretmenlere kendi alanlarında sahip oldukları bilgileri öğrencilere nasıl aktaracakları veya aktarmaları gerektiği konusunda detaylı bilgi sağlar.
Ayrıca ;

  • Bilgilerin aktarılmasında bir ders veya konunun sınıfa hangi öğretim ilkesi,
  • Öğretim stratejisi, öğretim yöntemi ve tekniği, öğrenme stratejileri,
  • Öğrenme malzemelerine göre nasıl anlatacağı, sınıfa araç ve gereçlerin nasıl kullanılacağı,
  • Ders anlatırken sınıfta disiplinin nasıl sağlanacağı,
  • Anlatılan konuların öğrencilerin düzeyine uygunluk durumunun tespit edilmesi,
  • Öğrencilerin motivasyon durumlarına dikkat edilmesi,
  • Öğretme faaliyetinden sonrasında öğrencilerde davranış değişikliği olup olmadığını anlamakiçin ölçme ve değerlendirme yapılması gibi konularda gelebilir.

    Öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğinin yeterliliklerini kazanabilmesi için aşağıda belirtilen derslerinin içeriğine hakim olması gerekmektedir.

    • Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi
    • Rehberlik ve Psikolojik Danışma
    • Program Geliştirme
    • Özel Öğretim Metodları
    • Ölçme ve DeğerlendirmePsikoloji: İnsan ve hayvan davranışlarını inceleyen, bireyin davranışlarını ve onun altında yatan sebepleri araştıran bilim dalıdır.
      Eğitim Psikolojisi: Gelişim ve öğrenme psikolojisi bulgularından hareketle eğitim öğretim nasıl gerçekleştiğini araştıran bilim dalıdır.

      Gelişim psikolojisi= İnsan davranışlarında doğumdan ölümüne kadar, tüm yaşamı boyunca gözlenen biyolojik ve psikolojik değişiklikleri inceler.
      Bireyin belli dönemler halinde gelişimini ve bu evrelerde öğrenmesi gereken davranışlarını inceleyen bilim dalıdır.

      Öğrenme psikolojisi= Bireyin nasıl öğrendiğini ve nasıl öğretebileceğini araştıran bilim dalıdır.

      PSİKOLOJİ AKIMLARI

      1. Yapısalcılık: Temsilcisi W. Wundt’ tur.
      ●İnsan davranışlarının kontrollü koşullarda (laboratuar) gözlenmesine yönelik çalışmalar yapmıştır. ●İnsan zihni çesitli bilinç ögelerine ayrılır. Psikolojinin amacı “bilinç ögelerini” birleştirmek ve çözümlemektir.
      ●Bilinci çözmek için “içe bakış yöntemi” kullanılmaktadır. İçsel duygular, sezişler ve düşünceler üzerinde odaklanmıştır.

      2.Davranışçılık: Temsilcileri Watson, Pavlov, Skinner’ dir.
      ●Davranışçı görüş yapısalcılığı yetersiz görerek, sezgilerin, duyguların ve düşüncelerin gözlenemeyeceğini iddia ederek içe bakış yöntemini reddetmiştir. Psikolojinin “gözlenebilen ve ölçülebilen” davranışlar üzerinde çalışılması gerektiğini açıklar. Davranışın niçin olduğuna değil, nasıl

• GELİŞİM VE ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ

olduğuna önem vermiştir. Çevredeki uyarıcı koşullara önem vermiştir. Uyarıcı-tepki-pekiştirme ilkesine göre davranışı açıklamıştır.

3. Psiko-analitik Yaklaşım(Psikanaliz):Temsilcileri Freud, Erikson’ dur.
●Davranışın sebeplerini “bilinç dışı” etkinlikler (biyolojik etkenler) açısından ele almıştır.
●İnsan iki temel içgüdünün etkisinde davranmaktadır. Cinsellik ve saldırganlık. Toplum tarafından hoş karşılanmayan bu duygulara ait istekler bilinç dışına itilirler ve arada kaybolmazlar. Kişiliğin oluşumunda ve olayların analizinde “çocukluk yaşantıları (0–6)” ve bu dönemdeki anne-baba tutumunun önemi üzerinde durur.
●Erikson’a göre kişiliğin oluşumunda ve gelişiminde biyolojik etkenler ile birlikte sosyal çevre de(toplumsal etmenler) önemlidir.(Psiko-sosyal gelişim kuramı)
Erikson’a göre benlik gelişimi dönemler halinde olur. Her dönemin, atlatılması gereken çatışma(kriz) alanları bulunur.
Bireyin gelişiminin yaşam boyu sürdüğünü savunmuştur.

4.Bilişsel Yaklaşim: Temsilcileri Gestalt Ekolü, Piaget, Bruner, Ausubel’dir.
●Bireye ve davranışlara “bütünsel” bakmışlardır. Davranışları zihinsel bir süreç içinde ele almışlar, ilgi, algı, düşünme, kavrama gibi süreçlere yer vermişlerdir.

5.İnsancıl(=Hümanist) Yaklaşim: Temsilcileri Maslow, Rogers, Kholberg’ dir. ●Psiko-analitikçilerin insanın tehlikeli bir varlık olduğu görüşüne karşı çıkarak, insanın değerli olduğu görüşüne karşı çıkarak, insanın değerli olduğu ve doğasının iyilik temelleri üzerinde kurulu olduğu görüşünü ileri sürmüşlerdir. Davranışların temelinde ihtiyaçlar (güdüler) bulunur. Birey “kendisini gerçekleştirmeye” çalısan bir varlıktır.
Bireylerde “algılama ve benlik kavramı(tasarımı) “ üzerinde durur. Birey tek ve benzersizdir, değerlidir. Eğitim, birey(öğrenci) merkezlidir. Eğitim bireylerin potansiyelinin ortaya çıkarılmasına ve kişisel gelişimine yardımcı olmalıdır.

6.Nörobiyolojik Yaklaşim: Temsilcileri James, Hebb ‘ dir.
●Davranışların incelenmesini beyin, sinir sistemi, beyin hücreleri(nöronlar) arasındaki sinaps bağlarına göre ele almışlardır.

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ

Gelişimin Temel Kavramları

Gelişim psikolojisinin kapsamındaki konular iyi anlayabilmek için belirli kavramları ve bu kavramların anlamlarını bilmek gerekir. Gelişim psikolojisi alanında sıklıkla kullanılan temel kavramlar ve açıklamaları aşağıda verilmiştir.

Büyüme: Organizmanın boy, ağırlık ve hacim olarak artmasıdır. Büyüme kavramı bedende meydana gelen değişikleri içermektedir.

Gelişme: Hem niceliği hem niteliği içerir. İnsanın bedensel, ahlaki, ruhsal ve cinsel büyümeyi ve bunlar arasındaki ilişkiyi kapsar. Gelişme sürekli bir süreçtir ve sadece fiziksel büyümeyi değil bireyin geçirdiği gelişim dönemi ya da özelliklerdeki değişmeleri de içerir.

Olgunlaşma: Organizmaların büyüyerek kendisinden beklenen bir işi yapabilecek düzeye ulaşması sürecidir. Olgunlaşma biyolojik değişmelerin tamamlanması anlamında kullanılır.

Hazır bulunuşluk: İnsanın belli bir gelişim görevini olgunlaşma ve öğrenme yoluyla yapabilecek düzeye gelmesidir. Yeni bir öğrenme ortamında, bireyin önceden sahip olduğu özelliklerin tümünü kapsar.

Gelişimi Etkileyen Etmenler:

Bireyin gelişimini etkileyen etmenler kalıtım ve çevre olarak iki grupta toplanmaktadır. Gelişimde kalıtımın mı yoksa çevrenin mi daha ağırlıklı bir role sahip olduğu konusunda kesinlik kazanmış bir görüş yoktur.

Kalıtım

Kalıtım, bireyin anne-babasından ve daha önceki akrabalarından aldığı ve genler aracılığıyla bireye geçen tüm özelliklerdir.

Gelişim süreci döllenme anından itibaren başlar. Babanın sperm hücresi annenin yumurta hücresini döller. Babadan gelen sperm hücresi ile anneden gelen yumurta hücresinin birleşmesiyle zigot oluşur. Yumurta ve spermde 23 kromozom vardır. Zigot, genetik yapısının 23 kromozomunu anneden 23 kromozomunu babadan alır. Toplam 46 kromozomdan oluşur. Her kromozomun içinde çok sayıda gen bulunur. Bu genlerde kişinin tüm genetik özelliklerinin kotlandığı DNA’lar vardır.

Cinsiyet kromozom düzeni ile belirlenen bir özelliktir. Genler çocuğun kalıtsal yapısını oluşturur. Bu genlerin 22 çifti vücut kromozomlarıdır. Genlerin 2 çifti ise cinsiyet kromozomlarıdır. Cinsiyet kromozomların X ve Y olmak üzere iki tiptir. Kadının cinsiyet kromozomları XX tipindeyken erkeğin cinsiyet kromozomları XY şeklindedir. Döllenme sırasında kadındaki X kromozomu ile erkekteki X kromozomu birleşirse bebeğin cinsiyeti kız, kadındaki X kromozomu erkekteki Y kromozomu birleşirse bebeğin cinsiyeti erkek olacaktır.

Çevre

Çevre bireyin sürekli içinde bulunduğu ortamdır. Kalıtım yolu ile getirilen birçok özellik çevresel değişkenlerin etkisi ile biçimlenmektedir. Çevremiz genetik yapımızla birlikte gelişim sürecimizi belirler.

Gelişim İlkeleri

Bireyin gelişim sürecinin temelinde yatan bazı ilkeler vardır. Bu ilkeleri şöyle özetleyebiliriz:

  1. Gelişimde belli bir sıra vardır. Gelişim süreci belli sıra içinde gerçekleşir.
  2. Gelişimin belli bir yönü vardır. Gelişim işten dışa ve baştan ayağa doğrudur.
  3. Gelişimde bireyler arasında bir takım farklıklar vardır.
  4. Gelişimin hızı her dönemde farklıdır. Gelişimde bir yön yavaşlamışken diğer bir yönhızlanabilir.
  5. Bireyin yaşam sürecinde belli dönemlerde belli özellikler gelişir.

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri

Yaşam süreci içerisinde birey belli dönemlerinde bir takım gelişim görevlerini yerine getirmek zorundadır. Bir sonraki dönemlerdeki görevlerdeki başarı önceki görevleri başarı ile yerine getirmiş olmayı gerektir.

Bireylerin geçirdikleri yaşam dönemleri ve bu dönemlerde yerine getirmek durumlarda oldukları gelişim görevleri şöyledir (Havighurst’e göre) :

Bebeklik Dönemi

  1. Doğum sonrasında fiziksel çevreye uyum sağlama
  2. Nefes almayı öğrenme
  3. Katı yiyecekleri yemeyi öğrenme
  4. Dışkı kontrolünü gerçekleştirme
  5. Belli zamanlarda uyumayı ve uyanık kalmayı öğrenme

İlk Çocukluk Dönemi

  1. Yürümeyi ve koşmayı öğrenme
  2. Öz bakım becerilerini elde etme
  3. El göz koordinasyonunu sağlama
  4. Cinsiyet faklılıklarını öğrenme
  5. Ailesini model alma, yaşantılarıyla, kardeşleriyle ilişki kurabilir.
  6. Toplumsal kuralları öğrenmeye başlama

İkinci Çocukluk Dönemi

  1. Gündelik oyunlar için gerekli olan fiziksel becerileri geliştirme
  2. Yaşantılarıyla iyi geçinmeyi öğrenme, kişiler arası ilişkileri zenginleştirme
  3. Okuma, yazma ve hesap yapma ile ilgili üç temel beceriyi geliştirme
  4. Kendisi için önemli olan cinsiyetine uygun rolü gerçekleştirme
  5. Gündelik yaşam için gerekli becerileri geliştirme
  6. Ahlak, vicdan ve değerler sistemi geliştirme

Ergenlik Dönemi

  1. Her iki cins yaşantılarıyla yeni olgun ilişkilere girme
  2. Bir yetişkin erkek ya da kadın sosyal rolünü edinme
  3. Bedenini kabul etme ve etkili bir şekilde kullanma
  4. Yetişkinlerden bağımsız, kendi duygusal özerkliğini elde etme
  5. Bir mesleğe doğru yönelip, hazırlamaya başlama
  6. Evliliğe ve aile kurmaya hazırlamaya başlama
  7. Toplumsal sorumluklar almaya istekli olma ve toplumsal görevini yerini getirebilmeGelişim Dönemleri

    Çocuğu doğumdan yüksek öğrenim çağına kadar olan gelişim sürecini inceleyen bazı

psikologlar, bu gelişimde birbirinden oldukça farklı dönemler bulunduğunu savunmaktadırlar.

Bireyin gelişimin en hızlı olduğu dönem doğum öncesi dönem ve yaşamın ilk yıllarıdır. Daha sonra ergenlik dönemine kadar gelişme hızında bir düşüş gözlenir. Ergenlik döneminde gelişim tekrar hızlanır.

Gelişim süreci içinde gelişirken, değişik zaman dilimleri içinde belirli özelliklerin öne çıktığı gözlenir.

0 – 3 Yaş Arası Dönem

İnsan doğduğunda yalnızca bir ifade amacına sahiptir, o da ağlamaktır. Daha sonraları sesleri duyu organlarıyla algılar, zamanla gelişen konuşmalara başlar, konuşmayı öğrenir. Çocuklar kendi kendine beslenemez, devamlı bakıma ihtiyacı vardır. Önce sıvı sonra katı yiyecekleri yeme becerisi kazanır. Çocukta önce oturma sonra emekleme da ha sonra yürüme gerçekleşir. Doğumdan sonraki dönemde boy uzaması ve kilo artışı çok hızlı olmaktadır.

3 – 6 Yaş Arası Dönem

Üç yaşından itibaren bilincin belirmesiyle bir anlamda yeni yaşam başlar. Bir önceki dönemde bilinçli hatırlama olanağı yoktur. Bu dönemin en belirgin özelliği dilin gelişmiş olmasıdır. Kendi beni yöneltmekte, elleri ve ayakları etkin olmaktadır. Artık çocukta belirli yetenekler gelişir. Yemek yeme ve tuvalet alışkanlığı kazanır. Yürümeyi ve koşmayı öğrenir.

6 – 12 Yaş Arası Dönem

Bu dönemde çocuktan büyüklerin dediğinin yapması beklenir. Çocuklar dar çevreden kurtulmak için sokakta değişik oyunlar oynar. Akranlarıyla olan ilişkilerini zenginleştirir. Çocuk çevresinde olup bitenleri öğrenir. Yetişkinlerle ilişkiler kurabilir. Kendi kararlarını verme ve sorumluluk almayı öğrenir. Bu yaşlardaki çocuklar ilköğretim döneminde bulunmaktadır. Okuma yazma ve hesap yapma becerisini geliştirir.

12 – 18 Yaş Arası Dönem

Bu dönemde dış görünüşte bedensel ve cinsel değişikler ortaya çıkar. Bu dönemde kemik ve iskelet sistemindeki gelişmeler, daha ileri düzeydedir. Bu dönem ergenlik olarak adlandırılır. Ergenlik dönemi buluğa ermeyle başlar. Kızlar erkeklere göre daha erken ergenlik dönemine girmektedir. Ergenler için dış görünüş önemlidir. Karşı cinsle ilişkiler kurar. Hassas bir dönemdir. Ergende kendisine ait duygu, düşünce ve değerler oluşur.

BEDENSEL GELİŞİM

İnsan gelişimi belli alanlara ayrılarak incelenir. İnsanın bedensel gelişimi farklı dönemlere ayrılabilmektedir.Her dönemde insan bedensel yönden değişikliğe uğramaktadır.

Doğum Öncesi Dönem

Yaşam, annenin yumurtasının, babanın spermiyle döllenmesiyle başlamaktadır. Döllenmiş olan yumurtanın bölünmesiyle hücre grupları oluşmakta, değişik aşamalardan geçerek insan yavrusu oluşmaktadır. Döllenmeden ortalama 280 gün sonra da doğum gerçekleşmektedir. İşte bu ana kadar geçen zamana doğum öncesi dönem denilmektedir.

0–2 YaşDönemi

Bu dönem bebeklik dönemi olarak adlandırılmaktadır. Doğumdan sonraki dönemde bedensel gelişim çok hızlı olmaktadır. Bu dönemde boy uzaması ve kilo artışı çok hızlıdır. Bebeklerde önce oturma sonra emekleme da ha sonra yürüme gerçekleşir.

2–6 YaşDönemi

Çocukluk dönemi diye adlandırılan bu dönemde bedensel gelişim, bir önceki döneme göre daha azdır. Ancak sürekli bir artış gösterir. Bu dönemde boy uzaması ve kilo artışı olur.3 –6 yaşlarında elleri ve ayakları etkin olmaktadır. Çocukta belirli yetenekler gelişir. Bu dönemde hareket kazanır. Yürümeyi ve koşmayı öğrenir.

6 – 12 Yaş Dönemi

Bu yaşlarda çocuklar ilköğretim döneminde bulunmaktadır. Bu yaş dönemindeki çocukların büyüme hızında önemli yükselmeler görülmez. Boy uzaması yavaştır. Kızlar on bir yaşlarında erinlik dönemine girdikleri için erkeklerden daha hızlı gelişirler.

12 – 18 Yaş Dönemi

Bu dönem ergenlik olarak adlandırılır. Ergenlik dönemi buluğa ermeyle başlar. Bu dönemde kemik ve iskelet sistemindeki gelişmeler, daha ileri düzeydedir. Bedenin yapısında önemli farklılıklar görülür.

BİLİŞSEL GELİŞİM

Bilişsel gelişim, düşünmede, problem çözmede, akıl yürütmede, kavrama sisteminde meydana gelen değişiklerdir. Dünyayı algılama ve anlamaya dönük bilişsel süreç ve etkinliklerdeki gelişme, bilişsel gelişim diyebiliriz. Bebeklikten yetişkinliğe kadar, bireyin çevreyi, dünyayı anlama yolların daha sistemli ve etkili hale gelmesi sürecidir. Bilişsel gelişim bir dizi dönem yolu ile gerçekleşir.

PİAGET’İN ZİHİNSEL GELİŞİM EVRELERİ

Piaget zihin gelişimini birbirini izleyen dört dönemle açıklamıştır. Her dönem algılama ve anlama açısından bir önceki döneme göre niteliksel olarak daha gelişmiştir. Her dönem kendinden önceki dönemlerin özelliklerini içerir.

1. Duyusal Motor Dönemi

Bu dönem 0 – 2 yaşlarını kapsamaktadır. Yeni doğan bebekler dış dünyaya refleksleri ile tepkide bulunurlar. Bebekler kendilerini ve dış dünyayı duyularını ve motor becerilerini kullanarak anlarlar. Görme, duyma, tat alma gibi duyularıyla ve bedenin çeşitli bölgelerini hareket ettirme yoluyla dış dünya ile ilişki kurarlar.

2. İşlem Öncesi Dönem

Bu dönem 2 – 7 yaşlarını kapsamaktadır. Bu dönemde çocuklar artık varlıklara ve olaylara basit algısal ve motor uyumlarda bulunmazlar. Varlıklar ve olayları temsil etmek için semboller kullanabilirler Bunları artan bir organize ve mantıksal düzende kullanırlar. Çocukta mantıklı düşünme işlemi gelişmemiştir. Bu nedenle nesnelerin görüntülerinin etkisinde kalır.

3. Somut İşlemler Dönemi

Bu dönem 7 – 11 yaşlarını kapsamaktadır. Bu dönemde çocuklar belli mantıksal yapılar edinirler. Bu yapılar onların değişik bilişsel işlemleri yapabilmelerini sağlar. Bu dönemde çocuklar, sıralama, sınıflandırma ve karşılaştırma işlemlerini yapabilecekleri şemalar geliştirirler.

4. Soyut İşlemler Dönemi

Bu dönem 12 yaş ve sonrasını kapsamaktadır. Bu dönemde bilişsel işlemler yalnızca somut varlıklarla sınırlı değildir. Bireyler soyut düşünebilme yeteneği kazanır. Bir soruna değişik açıdan yaklaşabilirler.

KİŞİLİK GELİŞİMİ

Kişilik gelişimi alanları içerisinde üzerinde en fazla araştırma yapılanlardan biridir. Bireyi diğer kişilerden ayıran, bireye özgü ve tutarlı olarak gösterilen davranış özelliklerinin kişiliği oluşturduğu kabul edilmektedir.

Kişilik, bireyi diğer kişilerden ayıran, bireye doğuştan gelen, bireye özgü ve tutarlı, çevresiyle ilişkileriyle çevresinden edindiği kişinin davranış yapısıdır.

FREUD’UN PSİKO-SEKSÜEL GELİŞİM KURAMI

Freud geliştirdiği kuram ile yaşamın ilk altı yılına dikkati çekmiştir. Bu dönemdeki anne-baba tutumlarının çocuğun gelecekteki kişiliğini belirlediğine öne sürmüştür.

1. Oral Dönem

Bu dönem doğumdan itibaren başlar ve 1 yaşına kadar sürer. Bebek beslenme konusunda anneye bağımlıdır

Gereksinimleri annesi tarafından zamanında karşılanan bebek kendine güven ve bağımsız, gereksinimleri karşılanmayan bebek ise ileride kendine güvensiz ve bağımlı bir kişilik gelişir.

2. Anal Dönem

1 – 3 yaş arasındaki dönemdir. Bu dönemde çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırılır ve kendini denetim altına tutması öğretilmeye çalışılır.

Bu dönemde çocuğa ilgisiz davranma ya da aşırı baskıcı tutum çocuğun bağımsız davranmayan bir yetersiz olmasına neden olur.

3. Fallik Dönem

3 – 6 yaş arasındaki dönemdir. Bu dönem çocuğun cinsel kimliğinin gelişmeye başladığı ve erkek-kız arasındaki cinsiyet farlıklarını keşfettiği bir dönemdir.

Bu dönende sürekli sorular sorar, kendi cinsel kimliğiyle ilgili bilgiler edinmek ister. Çocukların soruları olabildiğince doğru cevaplanmalıdır. Bu durum onun cinsel kimliğiyle barışık olmasını sağlar.

4. Gizil Dönem

6 – 12 yaş arasındaki dönemdir. Bu dönemde örtüklük söz konusudur. Çocuk cinsel kimliği üzerinde fazla durmaz, onunla ilgilenmez. Cinsel dürtüler bastırılmış, sosyal olaylara yönelmiştir.

5. Genital Dönem

12 yaş ve sonrasını kapsayan dönemdir. Bu dönem bireyin ergenlik yıllarına denk gelir. Cinsel kimlik ve ona özgü roller gelişmeye başlar.

ERİKSON’UN PSİKO-SOSYAL GELİŞİM KURAMI

Erikson’da Freud gibi ilk yaşantıların önemini vurgulamış. Sekiz evrelik bir kuram öne sürmüştür. Her evrede bir takım gelişmeleri tamamlamakta, sorunları çözmekte ve evreye özgü bulanımı atlatmaktadır.

1.Evre: Güvene karşı güvensizlik

Bebeklik dönemine denk gelen bir evredir. Anne ve bebeğin davranışları birbirine uyumlu, anne davranışlarının yanında olduğunda güvenli bir kişilik, tam tersi durumunda ise güvensiz bir kişilik gelişir.

2.Evre: Özerkliğe karşı utanç ve kuşku

2 – 3 yaşları arasına denk gelen evredir. Bu dönemde çocuklar çevrelerini keşfetmeye eğilimlidirler. Eğer anne-babaların çocuklarının keşfetme isteklerine rehberlik ederler ve onlarla çatışmazlarsa çocuklar sağlıklı bir bağımsızlık duygusu geliştirirler, tam tersi durumda ise bağısızlık duyguları zedelenir.

3.Evre: Girişkenliğe karşı suçluluk

İlk çocukluk dönemidir. Bu dönemde çocuklar sürekli bir merak ve hareket halindedir. Girişkendirler ve sorgulayıcıdırlar. Eğer anne-babalar bu davranışları özendirirse çocuklar girişken ve aktif kişilik geliştirirler, tam tersi durumda ise çocuklar suçluluk duygusu yaşayacaklar.

4.Evre: Çalışkanlığa karşı aşağılık duygusu

İlköğretim dönemine yani çocukluğa denk gelir. Okuma-yazma, yeni bilgilerin ve becerilerinin öğrenilmesi söz konusudur. Bu dönemde çocukların başarıları övülürse çalışkanlık duygusu geliştirilecektir, tam tersi durumda aşağılık duygusu geliştirecektir.

5.Evre: Kimliği karşı rol karmaşıklığı

Bu evre ergenlikle başlar, okulun bitmesi, iş sahibi olma ve evlenmeyle sonlanır. Bireyin kimliğinin oluştuğu bir evredir. Bu gelişim olumlu olursa başarılı bir kimlik gelişir, eğer bu bunalım olumlu bir biçimde aşılmazsa kimlik karmaşıklığı ortaya çıkar.

6.Evre: Yakınlığa karşı yalıtılmışlık

Bir önceki dönemdeki rol karmaşıklığı başarıyla çözmüş olan birey kişiler arası ilişkilerde ve karşı cinsle olan iletişiminde yakınlık kurabilecek ve mutlu olabilecektir.

Rol karmaşıklığı olumlu bir şekilde çözülmediği durumlarda, bireyin kendi kimliğiyle problemi olduğu için kişiler arası ilişkilerdeki yakınlıktan kaçınacak ve kendini yalnız hissedecektir.

7.Evre: Üretkenliğe karşı durgunluk

Orta yetişkinlik dönemini kapsar. Bu evre en uzun evredir. Bireyin en çok üretken dönemini kapsar.

Bu evrede mutsuz ve doyumsuz yaşantılar söz konusu olursa birey durgun, mutsuz ve gerileyişin olduğu bir dönem yaşar.

8.Evre: Bütünleşmeye karşı umutsuzluk

İleri yetişkinlik dönemine denk gelir. Bu evrede yaşamın sonuna doğru gelindiği hissi yaşanır. Bu evrede birey geçmiş yaşamını gözden geçirir.

Önceki dönemlerdeki bunalımları başarı ile atlatan bireylerin değerlendirmeleri olumlu alacak ve şimdiye kadar olan yaşantılarından hoşnut olacaklardır. Tam tersi olan bir durumda birey kendisini umutsuz hissedecek, yaşamının başa geçmiş olduğu duygusunu yaşayacaktır.

Rehberlik; bireyi tanımak, onu kendisine tanıtmak, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, ilgi ve yeteneklerini geliştirmesi, çevresine sağlıklı ve dengeli bir uyum sağlaması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için, ilgili kişilerce yürütülen hizmetlerdir.

Okullarımızda Yürütülen Rehberlik Hizmetlerinin Amaçları;

Öğrencinin kendisini fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönleriyle tanımasına, gelişimine yardımcı olacak fırsatları, okul içi ve dışı eğitim olanaklarını, meslekleri, toplumun beklentilerini tanımasına, temel eğitimden başlayarak ilgi ve yeteneklerine uygun bir üst programı tanıyıp seçmesine, problem çözme gücünü geliştirmesine, doğru kararlar verebilmesine, ruhsal yönden sağlıklı ve topluma yararlı, kendini gerçekleştirmiş bir kişi olarak yetişmesine yardımcı olmaktır.

Kendini gerçekleştirmekte olan birey; kim olduğunu gerçekçi bir gözle algıladığı gibi, kim olabileceği hakkında da daha tutarlı bir kişiliğe sahiptir. Hem kendisi, hem de başkaları hakkında iyi düşüncelere sahiptir. Kendine saygı duyar ve kendini olduğu gibi kabul eder. Duygu ve düşüncelerini uygun bir şekilde dile getirir. Değişmeye ve yeni yaşantılara açıktır. Kendini gerçekleştirme yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bu nedenle hayatın her döneminde, ilgi ve yetenek yönünden en üst

 

SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.