Öğretim stratejileri, yöntem ve teknikleri eğitim-öğretim hedeflerine yönelik olarak içeriği öğrenciye aktarmada kullanılır ve eğitim programı öğelerinden öğrenme-öğretme durumları (eğitim durumları) içerisinde yer alır. Strateji, yöntem ve tekniklere geçmeden önce bunların temel kaynağı olan öğretme kavramından ve aralarındaki ilişkiden bahsetmek gerekmektedir.
TEMEL KAVRAMLAR
1. Öğretme Kavramı: Öğretme, herhangi bir öğrenmeyi sağlama ya da kılavuzlama faaliyetidir. Stratejilerde şekilde görüldüğü gibi öğretmen ve öğrenci merkezli stratejiler olarak ikiye ayrılır.
2. Kuram (Teori): Herhangi bir konuyla ilgili
kanıtlanmış, sistematik bilgiler bütünüdür. Öğrenme
kuramı, öğrenmenin herhangi bir yerde, herhangi bir
yaşta nasıl oluştuğuna dair bilgiler bütünüdür.
(Davranışçı kuram- (uyarıcı-tepki), Pavlov,
Thorndike, VVatson, Skinner, Bilişsel kuram-Piaget)
3. Öğretim Stratejisi: Dersin hedeflerine
ulaşılmasını sağlayan ve yöntemin belirlenmesine
yön veren genel bir yaklaşımdır. Strateji, sınıf
içerisindeki öğrenmenin “nasıl” oluştuğunu belirten
yaklaşımlara denir. (Tümdengelim, tümevarım)
4. Öğretim Yöntemi: Öğrenciyi hedefe ulaştırmak
için izlenen yollardır. Bizi amaçlarımıza ulaştıran en
kısa, en ucuz ve en az emek gerektiren sistemli
yoldur.
5. Öğretim Tekniği: Öğretimin etkinliğini yükseltmek amacıyla seçilen beceri, işlem ya da yoldur. Bir yöntemi uygulamaya koyma biçimidir.
Strateji, yöntem ve teknikleri seçerken öncelikli ve belirleyici değişken olarak hedefler dikkate alınır. Strateji hedefe, yöntem stratejiye, teknik ise yönteme bağlıdır.
ÖĞRETİM STRATEJİLERİ
1. SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ
(Anlamlı Öğrenme/Alış yoluyla Öğrenme
Stratejisi)
David Ausubel tarafından buluş yoluyla öğretim stratejisine alternatif olarak geliştirilen öğretmen merkezli bir öğretim stratejisidir. Bilişsel öğrenme kuramına dayalı olarak geliştirilmiştir. Sunuş yoluyla öğretim stratejisi, bilişsel kuramcılardan Gestalt psikolojisinden etkilenmiştir. Gestalt kuramcılara göre; bütün parçaların toplamından fazladır ve birey, bütünü parçalarına ayrıştırarak değil, bütünlük içinde algılar. Geştaltçılara göre; bizler dünyayı bütün olarak algılarız. Orkestra onlara göre her müzisyenin çaldığı notaların toplamı değil, farklı kalitede bir müziktir.
Herhangi bir konu ile ilgili ön öğrenmelerin yeterli
olmadığı ve konunun yeni öğrenilmeye başlandığı
durumlarda “sunuş yoluyla öğretim” öğrenmeyi
daha etkili olarak sağlamaktadır. Bu stratejiye göre;
konu alanının kavramları, ilkeleri, fikirleri, süreçleri
öğretmen tarafından organize edilerek, öğrencilere
sunulmalı, öğrenciler de sunulan bilgiyi anlamlı bir
biçimde öğrenmelidir, Öğrenciler bilgiyi
keşfetmekten çok, hazır olarak alırlar. Alt düzey
hedef davranışların (bilgi-kavrama)
kazandırılmasında kullanılır. Okullarda yaygın şekilde kullanılmaktadır.
Ezberieyerek öğrenmeye karşı çıkmış, anlamlı öğrenmenin gerçekleştirilmesine önem vermiştir. Ausubel’e göre öğrenciler bilgileri keşfetmekten
çok hazır olarak alır. Bu nedenle öğrencileri bir bulma sürecine sokmak yerine, önceden öğretmen tarafından düzenlenmiş, sıralanmış ve öğrenciler tarafından alınmaya hazır hale getirilmiş içeriğin sunulması gerekir. Bu süreç anlamlı öğrenmeyi sağlar. Anlamlı öğrenme bireylerin, öğretimin bir sonucu olarak önceden edindikleri bilgilerle yenileri arasında bağlantı kurarak anlamlı bir bütün oluşturmalarıdır.
Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde anlamlı öğrenme önemli bir yer tutar. Anlamlı öğrenmenin gerçekleşebilmesi için dersin bütünden parçaya doğru işlenmesi gerekir. Buradan yola çıkarak insanların da öğrenmesini kolaylaştırmak için dersin ilk olarak geneli gösterilir sonra parçalara geçilir. Bu ise dersle ilgili ilke, kavram, genelleme ve tanımların dersin başında verilmesini gerektirir. Öğrenci konuyu örneklendirir.
Sunuş yoluyla öğrenmenin 3 temel aşaması vardır:
Örgütleyicilerin (önorganize edicilerin) sunulması
(Giriş)
Öğrenilecek yeni konunun sunulması (Gelişme)
Bilişsel örgütlenmenin güçlendirilmesi
Kavram haritalan sıklıkia sunuş yoluyla öğretim stratejisinde kullanılır. Kavram haritaları: geniş bir kavram başlığı altındaki kavramların birbirleriyle ilişkilerini gösteren iki boyutlu bir şemadır. Kavram haritaları, kavramlar arasındaki ilişkileri şematize ederek anlamlı öğrenmeyi sağlar.
1. Kullanıldığı Yerler ve Etkili Kullanım İlkeleri Stratejinin kullanıldığı yerler şunlandır;
Öğrencilerin herhangi bir konuyla ilgili ön
öğrenmelerinin (ön bilgilerin) yeterli olmadığı ve
konunun yeni öğrenilmeye başlandığı
durumlarda,
Dersin giriş kısmında,
Konuyla ilgili gerekçelerin açıklanmasında,
Soyut kavramların açıklanmasında özellikle
ilköğretim birinci kademede.
Stratejinin daha etkili kullanımına yönelik ilkeler şunlardır:
Öğrenciye sunulan içeriğin kendi içinde bir
bütünlük ve anlamlılık taşıması gerekir (Oğretmen
kontrolünde). Öğrenci kendi işine yarayacak olan
bilgileri anlamlı bulur.
Tanım, ilke ve kavramlar önce verilmelidir.
Konular mantıklı bir sıra takip etmelidir. Örnekler önemli bir yer tutar. Tanım ilke ve kavramlar verildikten sonra konu öğretmen ve öğrenciler tarafından örneklendirilir.
Öğrencinin olumlu yönde bir hazırlığının olması
gerekir (Öğrenci kontrolünde). Eğer öğrencinin
öğrendiği bilgi önceden zihninde oluşturduğu
şemalarla ilişki içinde değilse ezberlemeye gidebilir.
Öğrenci anlamlı öğrenmeye “istekli ve kararlı”
olmalıdır (Öğrenci kontrolünde). Öğrencinin
anlamlı öğrenmeye niyetli ve kararlı olması gerekir.
5. Öğretmen ve öğrenci arasmda sözlü
etkileşime yer verilmelidir.
Yeni öğrenmelere başlamadan önce öncekilerin
tam olarak öğrenilmiş olması gerekir.
Derse öğrencinin ne bildiği ile başlanmalıdır.
8. Ezberleme, tanıma ve hatırlama (bilgi ve
kavrama) niteliği taşıyan öğrenme-öğretme
durumlarında başvurulması uygundur,
2. Öğretmenin Görevi
Konuyu en iyi şekilde organize etme, uygun materyal ve yöntemleri belirleme ve genelden özele doğru (tümdengelim) içeriği sistemli biçimde öğrencilere sunmaktır.
3. Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejisinin
Uygulanması
Ders ve konular tümdengelim yöntemiyle
(bütünden parçaya-genelden özele) işlenir.
İlk sunuşu öğretmen yapar. Öğretmen,
öğrencilerin aktif katılımını sağlamaya çalışır.
Başlangıç sunuşlarını öğretmen yapmakla
birlikte (1-2 dak. ya da en fazla 5 dak.), hemen
arkasından öğrenciler fikirlerini, örneklerini,
tepkilerini açıklar ve tartışırlar. Bu durum ders
boyunca sürer.
Anlamlı öğrenme mantıki bir sıra içinde
gerçekleşmelidir. Öğretim adıım adım ilerler.
Ders organize edicilerle başlar. Her öğrenme
basamağında, önce ve yeni öğrenilenler
arasında yatay ve dikey ilişkiler kurulur.
Öğretmen tarafmdan kavram, ilke, kural
veya genellemelerden önce organize
edicilerin verilmesi gerekir.
Yeni bilgilerle eski bilgiler arasında uyum
olmalı, bütünlük oluşturulmalıdır.
Kavram, ilke, olgu ve genellemeler öğretimin ilk
aşamasında verilir, sonra ayrıntılara geçilir.
Konunun ana hatları iyi belirlenmelidir.
Soyut ağırlıklı konular grafik, şema, şekil,
resimler kullanılarak, somutlaştırılmalıdır.
Sunuş yoluyla öğretim, somut kavramların
anlamlı hale getirilmesi için bol örnek vermeyi,
resimlerle, şemalarla somutlaştırmayı; kısacası
tüm duyu organlarına hitap eden uyarıcıların
kullanılmasını gerektirir. Örnekler, resimler,
şemalar, görsel ve diğer eğitim araç-gereçleri
sıklıkla kullanılır.
Öğretmen sadece anlatım yöntemini
kullanmamalıdır. Anlatım yönteminin yanında
soru-cevap ve tartışma yöntemleri de
kullanılmalıdır.
Resim, şekil, şema ve kavram haritalarıyla da
konunun bütününü öğrencilere göstermelidir.
Sunuş yoluyla öğrenme için öğrencilerin soyut düşünmeleri çok önemlidir. Bu nedenle, bu yöntem ilköğretim 5. sınıftan sonraki sınıflar için uygundur.
4. Örgütleyiciler (Organize Ediciler)
Yeni bilgiler için bir yapı oluşturan, yeni bilginin çerçevesini çizen ve yeni bilginin öğrencinin daha önce kazanmış olduğu bilgi ile ilişkilendirilmesini sağlayan, sonradan öğrenilecek bilgilerin yerleştirildiği genel çerçevelere (kalıplara) organize ediciler (Ön organize ediciler) denir. Organize ediciler, öğrencinin ön bilgileri ile yeni sunulacak bilgi arasında ilişki kurmasına, ön bilgilerin hatırlanmasına yardım eder. Ders ön organize edicilerle başlar.
Örgütleyiciler (açıklayıcı ve karşılaştıncı)
kullanılır. Önörgütleyicilerin başlıca işlevi: öğrenenin hali hazırdaki bildikleri ile elindeki işi öğrenebilmesi için bilmesi gerekenler arasındaki boşluğu doldurmaktır.
Organize edicilerin temel özellikleri:
Genel olarak kısa sözel ya da görsel
bilgiden oluşur.
Öğrenilecek geniş bilgiden önce sunulur.
Öğreniiecek yeni bilgi ile ilgili ayrıntıyı
kapsamaz. Daha üst düzeyde düşünmeyi
sağlayacak, temel çerçeveyi verir.
Yeni bilgiyle, konuyla ilişki kurmada aracılık
yapar.
Dersin genel yapısını gösterir. Örgütleyiciler, sözel açıklamalar olabileceği gibi şekil, şema, somut modeller, grafikler, benzetimler, kavram haritaları ve özetler olabilir. Örgütleyiciler dersin, ünitenin ve konunun başlangıcında verilir. Birçok ders kitabında ve bu kitabın her ünitesinin başında
verilen hedefler, ünitenin ana hatları, hazırlık çalışmaları; bu konuda ne düşünüyorsunuz? gibi sorular birer ön organize edicidir. Öğretmenin o gün işlenecek konunun ana hatlarını vermesi; yani konunun başlık ve alt başiıklarını tahtaya yazması; o derste ulaşılacak hedeflerin açıklanması birer ön organize edici etkinliktir. Örgütleyiciler 2’ye ayrılır:
1. Açıklayıcı örgütleyiciler: Dersin genel yapısını gösteren ve sonradan öğreneceklerin yerleştirildiği genel yapılardır. Açıklamalı örgütleyiciler, genei bir kavramın ya da kuramın, önermenin tanımıdır. (Bölge, yöre tanımı). Öğrencilerin karşılaştıkları bu yapı önceki bilgilerin organize edilmesini ve sonradan öğrenileceklerin ise doğru yerlere kaydedilmesini sağlar. Ders kitaplarının başındaki özetler, işlenecek konunun ana hatları birer açıklamalı önörgütleyici niteliği taşır. Örneğin eğitim programı dersinin örgütleyicisi; Hedef, İçerik, Eğitim Durumları ve Değerlendirme’dir. Harita üzerinde kongrelerin yapıldığı şehirlerin gösterilmesi bir organize edicidir.
2. Karşılaştıncı örgütleyiciler: Kavramların benzerlik ve farklılıklarını ortaya koyacak şekilde yapılan örgütlemedir. Bu örgütleyiciler daha önceden öğrenilmiş veya bilinen bir konuyu hiç bilinmeyen bir konuyla karşılaştırır ve ilişki kurar. Benzerliklerin ve farklılıkların öğrenilmesini kolaylaştırır. Örneğin, buluş yoluyla öğretim stratejisini bilmeyen öğrenciye aşağıdaki karşılaştırıcı örgütleyici verildiğinde, ilişki kurarak yeni şeyler öğrenmesi mümkün hale gelmektedir.
5. Sınırlılıklar
Stratejinin sınırlılıkları şunlardır:
Öğrenci aktif olmadıği için öğretmen
öğrencinin yanlış öğrenmelerinin farkında
olmayabilir.
Uygulama ve üst düzey hedef davranışların
kazandırılmasında etkili değildir.
[wp_ad_camp_4]
İlk yorum yapan olun