ÜNİTE 1
PARA, PARA STANDARTLARININ GELİŞİMİ ve PARA POLİTİKASI
1.1.Paranın Tanımı, Fonksiyonları ve Para Arzı
Para, değişimin kolaylaşmasını sağlayan ortaklaşa kabul görmüş bir mal niteliğindedir. Bu çerçevede para, herkesçe kabul görmüş bir değişim aracı olarak tanımlanabilir.
Tanımından da ortaya çıktığı üzere, paranın en temel fonksiyonlarından biri değişim aracı olması özelliğidir. Tüm modern ekonomilerde değişim olayı para sayesinde gerçekleştirilir.
Paranın ikinci fonksiyonu “değer ölçüsü olma” fonksiyonudur. Para bu noktada, bir tür hesaplama birimi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Paranın “değer koruması” ve “gelecek dönemlerin ifadesi” fonksiyonları ise zaman içinde gerçekleşir. Paranın zaman içinde yerine getirdiği fonksiyonlarında süre ve devamlılık düşüncesi egemen konumdadır.
Parayı devlet otoritesi basar, yani para arzını gerçekleştirir. Kağıt paralar ve ufaklık paralar, asli ya da esas para olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, bankalarda bulunan bir kısım mevduat da para fonksiyonuna sahip olduğu için para sayılmaktadır.
Parasal taban, ekonomideki parasal etkenlerin ölçülmesinde sıkça kullanılan kavramlardan bir tanesidir. Parasal taban; dolaşımdaki kağıt ve madeni paralar ile bankaların yasal karşılıkları ve atıl rezervlerin (bankaların merkez bankasındaki serbest mevduatları ile ticari bankaların kasa mevduatları) toplamından oluşmaktadır.
M0 olarak ifade edilen parasal tabandan hareketle, M1, M2 gibi çeşitli para arzı tanımlarına ulaşmak mümkündür.
Türkiye’de Merkez Bankası para arzı tanımları aşağıdaki gibidir:
M1 = Dolaşımdaki para + Vadesiz mevduat
M2 = M1 + Vadeli Mevduat
M2Y = M2 + Döviz Tevdiat Hesapları
M3 = M2 + Resmi Kuruluşlar Mevduatı + TCMB’deki Diğer Mevduat
M3Y = M3 + Döviz Tevdiat Hesapları
Yukarıdaki para arzı tanımlarında M1, dar anlamda para arzı olarak ifade edilirken, M3 geniş anlamda para arzı tanımı olarak değerlendirilmektedir.
1.2.Paranın Sahip Olması Gereken Özellikler
Herhangi bir nesnenin para niteliği taşıyabilmesi için bazı özelliklere sahip olması gerekmektedir.
Para, her şeyden önce taşınabilir olmalıdır. Kolayca taşınabilmesi ve rahatça transfer edilebilmelidir. Bunun yanında, farklı ortamlarda kullanılabilecek ağırlıkta olmalıdır.
Diğer taraftan, para olarak kullanılacak nesne, hızlı el değiştirme işlemine tabi olacağından, bu değişime karşı dayanıklı olacak bir fiziki niteliğe sahip olmalıdır.
Para bölünebilir olmalıdır. Bölünebilir olmadan kasıt, farklı değerlerde daha küçük değişim birimlerine dönüştürülebilmesidir.
Para, standartlaşmış olmalıdır. Paranın standartlaşmaması, yani niteliğinin farklı olması kullanımını engelleyici bir unsur olarak karşımıza çıkar.
Son olarak ve en önemlisi de paranın herkesçe genel kabul görmüş olmasıdır. Herhangi bir nesnenin para olabilmesi için onu kullananlar tarafından tanınması ve yaygın olarak kabul edilmiş olması gerekmektedir.
Paranın olmadığı ekonomiler trampa ekonomileridir. Yani bu ekonomilerde, malın malla değişimi sözkonusudur. Trampa, iki malın karşı karşıya gelmesi ve birbirleriyle değiştirilmeleri işlemine verilen addır. Trampa işleminin gerçekleşebilmesi için, elindeki malı başka bir malla değiştirecek kişi ile aynı anda ters yönlü trampa yapmak isteyen bir başka kişinin bulunması gereklidir. İkinci olarak da trampaya konu olacak malların özdeş olması ya da değişim değerlerinin ilişkilendirilebilmesi gerekmektedir.
1.3.Para Standartlarının Gelişimi
Para, ilk zamanlar mallarla temsil edilmiştir. Zamanla birlikte değişimi iyi başaramamaları nedeniyle mal paralar terk edilmişlerdir. Mal paranın taşıma zorlukları, dayanıklılığının ve bölünebilirliğinin olmaması, kolay tanınmaması, değer ödemedeki zorluğu ve değerlerini korumaması gibi çeşitli nedenlerle mal paraların yerini madeni paralar almıştır. Fakat madeni paralar da mal paralardan çok büyük farklılıklar göstermemiştir. Madeni paralar, yapılmış oldukları madenlerin isimlerini almıştır. Fakat demir ve bakırdan yapılan paralar, madenlerinin değerli olmayışları ve çok bulunmaları nedeniyle bir süre sonra terk edilmişlerdir.
İlerleyen dönemlerde, madenler paraya esas olmaya başlamıştır. Gümüş ve altın paralar değişimde önemli yer tutmaya başlamışlar, mal paraların zorluklarını ortadan kaldırmışlardır. Dünya üretimlerinin az olması ve zor bozulmaları nedeniyle uzun süre para görevini üstlenmişlerdir. Zaman içinde gümüş üretiminin artması, bu madenin az bulunma özelliğini kaybettirmiştir. Gümüş miktarının çoğalması değerini düşürmesi nedeniyle asli para olarak kullanımından vazgeçilmiştir.
1.3.1.Tek Metal Sistemi
1.3.1.1.Altın Para Sistemi
Altın esasının kabul edildiği sistemlerde paranın değeri altının değeri ile belirlenmiştir. Bu sistemde, ayarını ve gramajının düşmesi halinde, altın para geçerliliğini kaybederek külçe altın durumuna gelmektedir. Bunlara mağşuş paralar (bozuk paralar) denilmektedir. Eğer devlet, eksik gramajlı ve eksik ayarlı basmış ise, bunlara da tağşiş edilmiş (bozulmuş) paralar adı verilmektedir.
Altın sistemini kabul etmiş olan ülkelerde altın külçe sahipleri darphaneye başvurarak altın para bastırabilir ve istediği kadar altın parayı külçe haline getirtebilir.
Altın esasını kabul etmiş olan ülkeler, çıkarmış oldukları diğer bütün paraları altın para ile değiştirmeyi taahhüt etmiş olmaktadırlar. Çıkarılan banknotlar istenildiği anda tekrar altın ile değiştirilebilmektedir. Bu duruma konvertibilite denilmektedir. Altın sisteminin işleyebilmesi için altının ithalatının, ihracatının, üretiminin ve sanayide kullanılmasının serbest olması gerekmektedir.
Altın para sisteminin uzun yıllar uygulanmış olmasının nedeni otomatik istikrar etkisi olmuştur. Bu durum, ekonominin ihtiyacı olan para miktarının, ülke içinde ve dışında otomatik olarak sağlanması demektir.
1.3.1.2.Gümüş Para Sistemi
Bu sistemde, para belli ağırlık ve ayardaki gümüş ile belirlenmiştir. Değişimde altın para sistemindekine benzer şekilde gümüş parlar kullanılmaktadır.
Bu sistemde, altın sistemindeki gibi, istenildiği anda gümüş külçelerden para basımı serbesttir. Dış ödemelerde kullanılan gümüşün ithalatı ve ihracatı serbesttir. Mal karşılığında istenildiği kadar gümüş ülke dışına gönderilebildiği gibi, ülke dışından da getirilme olanağı vardır.
1.3.2.Çift Metal Sistemi
Çift metal sisteminde ekonomide hem altın hem de gümüş, paranın esası olmaktadır. Bu şekilde çift maden para standardı kabul edilmiş olmaktadır.
Ekonomide altın ve gümüşün darp serbestisi olup, istenildiği kadar bu madenlerden para basılabilmektedir. Değişimde altın ve gümüş paralar eşit olarak kullanılmaktadır. Fakat her iki maden arasında yasal bir oran vardır. Bazen iki maden arasındaki bu yasal oran kaldırılarak bu oranın piyasada oluşması istenebilir. Bu sistemlere “paralel etalonlar sistemi” denilmektedir.
19. yüzyılın ikinci yarısından sonra gümüş üretiminin artması bu sistemi işlemez duruma getirmiştir. Altının değeri yükselmiş ve Gresham Kanunu’na uygun olarak altın iyi para olduğundan ortadan kalkmıştır.
Gresham Kanunu’na göre, piyasadaki kötü (değersiz) para iyi (değerli) parayı kovar. İyi paralar gömülenmektedir. Tasarruf yapmak isteyenler kötü parayı saklamaktan kaçınarak iyi paraları biriktireceklerdir. Ayrıca iyi para ülke dışına çıkmaktadır. Dış ülkeler kötü parayı ödeme aracı olarak kabul etmediklerinden, kötü para iç piyasada kalacaktır.
1.3.3.Temsili Para
Altın ve gümüşten yapılan parların tedavülde olduğu zamanlarda, paranın saklanması, taşınması ve korunması önemli olduğundan, bu paralar güvenle saklanabilmesi için bu işlerle uğraşan sarraflara bırakılmaktaydı. Bırakılan altın ve gümüş parlar için de sarraflar, para sahiplerine birer belge vermekteydiler.
Kuyumculara emanet bırakılan paraların tam karşılığı olan bu altın sertifikalarını, üzerinde yazılı altın miktarıyla değiştirmek mümkün olmuştur. Bir bakıma, bu sertifikalar, altın ya da gümüşü temsil etmiş olmaktadır.
1.3.4.Kağıt Para
Özel banknotları yaygınlaşması sonucunda, devletlerin altın karşılığında kağıt para basma ihtiyacı ortaya çıkmış ve 1694 yılında ilk merkez bankası İngiltere’de kurulmuştur. yüzde yüz altın karşılığı merkez bankası banknotlarından sonra para alanındaki gelişmeler devletleri kağıt paralara doğru götürmüştür. Bunun sonucunda devletler, altın karşılığı olmayan ve kanunen değişimi zorunlu kağıt paralar basarak piyasaya sürmüşlerdir.
Günümüzde kullanılan kağıt parların karşılıkları olmadığı gibi materyal değerleri bulunmamaktadır. Değerlerini kanundan alırlar. Tedavülde kullanılması ve kabulü ise zorunludur.
1.3.5.Kaydi Para
Kaydi para, para yerine kullanılan çek, hesaba borç ve alacak şeklinde yazılarak yaratılan paradır. Bu sistemde, bankalarda mevcut olan paraların birbirlerinin hesaplarına geçirilmesi ile ödemeler gerçekleştirilmektedir. Bireyler bankalardaki mevduatları üzerinde istedikleri tasarruf hakkına sahip olduklarından, bu paraları arzularına göre çek yazarak kullanabilmektedirler.
1.4.Para Politikası
1.4.1.Para Politikasının Amaçları
Bir ekonomide uygulanan para politikasının belli başlı dört amacı vardır. Bu amaçlar;
1) Tam istihdamın sağlanması,
2) Fiyat istikrarının sağlanması,
3)Ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi,
4) Ödemeler bilançosu dengesinin sağlanması.
Tam istihdam, tüm üretim faktörleri için amaçlanmakla birlikte, asıl üzerinde durulan emek faktörünün tam istihdamıdır. Emek piyasasının istihdam durumu, ekonomideki tüm üretim faktörlerinin istihdam düzeyinin değerlendirilmesi için temel oluşturmaktadır. Para politikası açısından tam istihdamın sağlanması amacı, konjonktürel işsizliğin önlenmesi, yapısal, mevsimlik ve arızi işsizlik türlerinin giderilmesini de içermektedir.
Fiyat istikrarının sağlanması, bir bakıma para değerinin korunması anlamına da gelmektedir. Serbest piyasa sisteminin işlerliğini sürdürebilmesi için fiyat mekanizmasının enflasyonun bozucu etkilerinden korunması gerekmektedir. Eğer bu durum sağlanamazsa, kaynakların etkili ve verimli bir şekilde dağılımı gerçekleştirilemez.
Para politikasının bir diğer amacı olan ekonomik büyümenin sağlanması ise II. Dünya Savaşı sonrasında önem kazanmaya başlamıştır. Kısa dönemde enflasyoncu politikalarla ekonomik büyüme sağlanabilir fakat uzun dönemde bu sözkonusu olamaz. Uzun dönemde ekonomik büyümenin parasal genişlemelerle gerçekleştirilmesi desteklenebilir bir politika değildir. Bu durumda para politikasının amacı, ekonomik genişlemeyi destekleyici olmaktır.
Para politikası açısından ödemeler dengesinin sağlanması amacı, ödemeler bilançosunun iyileştirilmesi şeklinde anlaşılabilir. Çünkü ödemeler bilançosunda denge konusu açık ve anlaşılır bir durum değildir. Sabit döviz kuru sisteminde para politikası ödemeler dengesini sağlayabiliyorsa bir sorun yoktur. Bu sağlanamazsa dengeyi sağlamak için esnek döviz kuru sistemine geçilmesi önerilmektedir. Esnek döviz kuru sisteminde yabancı paraların fiyatları dalgalanmaya bırakılır. Paraların fiyatlarındaki değişmelerle ödemeler bilançosunun dengesi sağlanmaya çalışılır.
1.4.2.Para Politikası Araçları
Para miktarındaki değişmelerin ekonomik faaliyetleri etkilemesi ve para politikası amaçlarına ulaşılması açısından genel ve özel araçlar olmak üzere iki ana para politikası aracı kullanılmaktadır.
1.4.2.1.Para Politikasının Genel Araçları
Para politikasının genel araçları, açık piyasa işlemleri, reeskont, zorunlu karşılıklar ve disponibilite olmak üzere dört çeşittir.
1.4.2.1.1.Açık Piyasa İşlemleri
Açık piyasa işlemleri, merkez bankasının dolaşımdaki para miktarını azaltmak ya da çoğaltmak için, hazine bonosu ve tahvilleriyle, özel sektöre ait bazı tahvil ve senetleri alıp satması işlemidir.
Piyasadan bu gibi kıymetli evrakların merkez bankası tarafından satın alınması, bu kıymetler karşılığında piyasaya para çıkarılması demektir. Tersi ise, piyasadan paranın çekilmesi sonucunu yaratacaktır. Dolaşımdaki rezerv paranın (parasal taban) değişmesi, kaydi para hacmini de aynı yönde etkileyecek, toplam para stokunun değişmesine yol açacaktır.
1.4.2.1.2.Reeskont Politikası
Reeskont, bankalarca iskonto edilmiş olan bir senedin merkez bankasınca iskonto edilmesidir. Bankalar ellerindeki ticari senetleri, vadeleri dolmadan merkez bankasına kırdırarak rezervlerini arttırabilirler. Merkez bankası reeskont oranında değişmeler yaparak bankaların rezervlerini ve kaydi para yaratma olanaklarını etkileyebilir. Reeskont oranının yükseltilmesi, ödünç almayı daha pahalı hale getiri ve bunun sonucu olarak ödünç alma hacmi azalır.
1.4.2.1.3.Zorunlu Karşılıklar
Zorunlu karşılık, bankaların sahip oldukları mevduat miktarının belli bir yüzdesini merkez bankasında rezerv olarak tutmalarıdır. Bankaların ayırmış oldukları zorunlu karşılıkların en önemli işlevi, bir para arzı kontrol aracı olmasıdır. Merkez bankası zorunlu karşılık oranını yükselttiği taktirde, bankalar ellerindeki mevduatların daha yüksek bir miktarını merkez bankasına yatırmak zorunda kalacaklar ve rezervleri ve kaydi para yaratma işlevleri biraz daha azalmış olacaktır. Bu durum ise dolaşımdaki para miktarını azaltacaktır.
1.4.2.1.4.Disponibilite
Mevduat kabul eden bankalar, taahhütlerine karşılık olarak disponibil değerler ya da likiditesi yüksek ya da kolaylıkla paraya çevrilebilir değerler tutmak zorundadırlar. Bu da, bankaların mevduatlarının bir kısmını nakit dışında likiditesi yüksek değerlere yatırması demektir. Merkez bankası tarafından disponibilite oranlarının değiştirilmesi, bankaların rezervlerindeki nakit değerlerini de değiştirecek, para arzında değişmeler ortaya çıkacaktır.
1.4.2.2.Para Politikasının Özel Araçları
Selektif (geçici) kontrol araçları da denilen özel araçların yaratmış olduğu ekonomik etkiler, genel araçlar gibi ekonominin tüm sektörlerinde değil, bazı spesifik piyasalarda hissedilmektedir. Bu özel araçları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:
1) Merkez bankası, ticari bankaların getirecekleri senetlerin özelliklerine göre farklı reeskont oranları uygulayabilir,
2) Merkez bankası, ticari bankaların çeşitli ekonomik faaliyetleri ile ilgili olarak açacakları kredilere belli bir tavan sınırlaması getirebilir,
3) Bankalar ve banka dışı mali aracılara belli miktarda devlet tahvili, hazine bonosu satın alma zorunluluğu getirilebilir,
4) Merkez bankası, ticari banka ve banka dışı mali kurumların portföylerinde bulunduracakları kıymetlerin bir kısmını yeniden düzenleyebilir,
5) Para otoriteleri tarafından, tüketici kredilerine kontroller getirilebilir,
6) Hisse senedi ve tahvillerin taksitle satın alınması halinde para otoriteleri senetlerin atın alımında ne kadar peşin ödeme yapılacağını yeniden belirleyebilir,
7) Merkez bankası, finansal aracıların davranışlarını değiştirmesi için ikna gücünü kullanabilir,
8) Merkez bankası, firmalara yapacağı öğütlerle bekleyişlerini değiştirebilir.
Yanıtlı Konu Tarama Testi
1) Altın para sisteminde, altının ayarının ve gramajının düşmesi durumunda, bu paralara ne isim verilmektedir?
a)Değersiz para
b)Tağşiş para
c)Eksik para
d)Mağşuş para
e)Konvertibl para
Yanıt: Ayar ve gramajı düşen paralara bozuk para anlamına gelen mağşuş para denilmektedir. Doğru yanıt (d) seçeneğidir.
2) “Kötü para iyi parayı kovar” görüşü hangi kanunla ifade edilmektedir?
a)Philips Kanunu
b)Azalan Verimler Kanunu
c)Gresham Kanunu
d)Say Kanunu
e)Para Kanunu
Yanıt : Sözkonusu görüş, Gresham Kanunu olarak adlandırılmaktadır. Doğru yanıt (c) seçeneğidir.
3)Çift metal sisteminde, iki değerli maden arasıda varolan oranın piyasada kendiliğinden oluşmasına ne ad verilmektedir?
a)Gresham Kanunu
b)Tağşiş
c)Mağşuş
d)Paralel Etalonlar sistemi
e)Monometalizm
Yanıt : Çift metal sisteminde, iki değerli maden arasıda varolan oranın piyasada kendiliğinden oluşmasına Paralel Etalonlar sistemi denilmektedir. Doğru yanıt (d) seçeneğidir.
4)Aşağıdakilerden hangisi paranın işlevleri arasında yer almaz?
a)Değer koruması
b)Değer ölçüsü olma
c)Değişim aracı olması
d)Gelecek dönemlerin ifadesi olması
e)Denge unsuru olması
Yanıt : Doğru yanıt (e) seçeneğidir. Denge unsuru olma özelliği, paranın işlevleri arasında yer almaz.
5) “Dolaşımdaki para + Vadesiz mevduat”ın toplam değeri aşağıdaki para arzı tanımlarından hangisine eşittir?
a)M0
b)M1
c)M2
d)M2Y
e)M3
Yanıt : Dolaşımdaki para + Vadesiz mevduat”ın toplam değeri M1’e eşittir. Doğru yanıt (b) seçeneğidir.
6)Aşağıdakilerden hangisi paranın sahip olması gereken özelliklerden biri değildir?
a) Taşınabilir olmalıdır
b) Dayanıklı bir fiziki niteliğe sahip olmalıdır
c) Bölünebilir olmalıdır
d) Standartlaşmış olmalıdır
e) Kolay elde edilebilir olmalıdır.
Yanıt: İlk dört unsur, bir paranın taşıması gereken özellikler arasında yer alırken, kolay elde edilebilir olma paranın taşıması gereken özelliklerden biri değildir. Doğru yanıt (e) seçeneğidir.
7) Aşağıdakilerden hangisi merkez bankasının dolaşımdaki para miktarını azaltmak ya da çoğaltmak için, hazine bonosu ve tahvilleriyle, özel sektöre ait bazı tahvil ve senetleri alıp satması işlemidir?
a)Açık piyasa işlemleri
b)Yasal Karşılıklar politikası
c)Reeskont politikası
d)Disponibilite politikası
e)Farklılaştırılmış reeskont politikası
Yanıt : Merkez bankasının dolaşımdaki para miktarını azaltmak ya da çoğaltmak için, hazine bonosu ve tahvilleriyle, özel sektöre ait bazı tahvil ve senetleri alıp satması işlemine Açık Piyasa İşlemi adı verilmektedir? Doğru yanıt (a) seçeneğidir.
8) Altın para sisteminin uzun yıllar uygulanmış olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
a)Kullanılabilir bir sistem olması,
b) otomatik istikrar etkisi yaratması
c)Güvenilir olması
d)Likit bir sistem olması
e)Uluslararası geçerliliğini olamsı
Yanıt : Altın para sisteminin uzun yıllar uygulanmış olmasının nedeni otomatik istikrar etkisi yaratmış olmasıdır. Doğru yanıt (b) seçeneğidir.
9) Paraya esas olarak, altın ve gümüşün aynı anda kabul edilmiş olduğu para sistemi aşağıdakilerden hangisidir?
a)Çift metal sistemi
b)Konvertibl para sistemi
c)Tek metal sistemi
d)Kaydi para sistemi
e)Kağıt para sistemi
Yanıt : Çift metal sisteminde altın ve gümüşün paraya esas olarak aynı anda kabul edilmiştir. Doğru yanıt (a) seçeneğidir.
10) Para yerine kullanılan çek ya da hesaba borç ve alacak şeklinde yazılarak yaratılan paraya ne ad verilir?
a)Hesap parası
b)Kağıt para
c)Kaydi para
d)Tağşiş para
e)Mağşuş para
Yanıt : Para yerine kullanılan çek ya da hesaba borç ve alacak şeklinde yazılarak yaratılan paraya Kaydi para denilmektedir. Doğru yanıt (c) seçeneğidir.
11) Aşağıdakilerden hangisi para politikasının amaçları arasında yer almaz?
a) Fiyat istikrarının sağlanması
b) Ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi
c) Tam istihdamın sağlanması
d) Vergi gelirlerinin arttırılması
e) Ödemeler bilançosu dengesinin sağlanması
Yanıt : Vergi gelirlerinin arttırılması para politikasının amaçlarından değildir. Doğru yanıt (d) seçeneğidir.
12) Bankalarca iskonto edilmiş olan bir senedin merkez bankasınca iskonto edilmesi işlemine ne ad verilir?
a)Reeskont
b)Disponibilite
c)Tağşiş
d)Mağşuş
e)Konvertibilite
Yanıt : Bankalarca iskonto edilmiş olan bir senedin merkez bankasınca iskonto edilmesi işlemine reeskont adı verilir ve bu işlem para politikasının genel araçlarından biridir. Doğru yanıt (a) seçeneğidir.
13)Merkez bankası, piyasadan tahvil satın aldığında aşağıdaki parasal olaylardan hangisi gerçekleşir?
a)Fiyatlar genel seviyesi artar,
b)Para arzı artar
c)Vergi gelirleri artar,
d)Para arzı daralır
e)Parasal bir değişiklik olmaz
Yanıt : Merkez bankasının piyasadan tahvil satın alması karşılığında piyasaya para aktaracağı için para arzı artmış olacaktır. Doğru yanıt (b) seçeneğidir.
14)Aşağıdakilerden hangisi para politikasının özel araçlarından biri değildir?
a) Ticari bankaların getirecekleri senetlerin özelliklerine göre farklı reeskont oranları uygulama
b) Kredilere belli bir tavan sınırlaması getirme
c) Ticari banka ve banka dışı mali kurumların portföylerinde bulunduracakları kıymetlerin bir kısmını yeniden düzenleme
d) Firmalara öğütler yapılması,
e) Açık piyasa işlemleri
Yanıt : Açık piyasa işlemler, para politikasının genel araçlarından biridir. Doğru yanıt (e) seçeneğidir.
15) Bankaların sahip oldukları mevduat miktarının belli bir yüzdesini merkez bankasında tutmalarına ne ad verilir?
a) Disponibilite
b) Zorunlu karşılık
c) Reeskont
d) Rezerv
e) Hiçbiri
Yanıt : Bankaların sahip oldukları mevduat miktarının belli bir yüzdesini merkez bankasında tutmalarına zorunlu karşılık adı verilir. Doğru yanıt (b) seçeneğidir.
16)Merkez bankası para arzını genişletmek istediği zaman aşağıdaki politikalardan hangisini uygulayabilir?
a) Piyasadan tahvil satın alır
b) Yasal karşılık oranlarını yükseltir
c) Disponibilite oranlarını yükseltir
d) Piyasaya tahvil satar
e) Reeskont oranlarını yükseltir
Yanıt : Piyasadan tahvil satın alınması para arzını genişletirken diğer dört uygulama para arzını daraltıcı etki yaratır. Doğru yanıt (a) seçeneğidir.
17)M0 para arzı tanımlarından hangisini simgelemektedir?
a) Parasal taban
b) Banka parası
c) Kaydi para
d )Merkez bankası parası
e) Likit para
Yanıt : M0, para arzı tanımlarında parasal tabanı simgelemektedir. Doğru yanıt (a) seçeneğidir.
18)Altın Sertifikaları, aşağıdaki para sistemlerinden hangisinde uygulanmıştır?
a)Tek metal sistemi
b)Çift metal sistemi
c)Temsili para sistemi
d)Kaydi para sistemi
e)Kağıt para sistemi
Yanıt : Altın sertifikaları, temsili para sisteminde yatırılan altın miktarı karşılığında verilmiş olan belgelerdir. Doğru yanıt (c ) seçeneğidir.
19) Merkez bankası tarafından disponibilite oranlarının yükseltilmesi nasıl bir değişiklik yaratır?
a)Para arzı yükselir,
b)Para arzı yükselir ve faizler düşer
c)Para arzında herhangi bir değişme ortaya çıkmaz
d)Para arzında daralma oluşur
e)Fiyatlar genel seviyesi yükselir
Yanıt : Merkez bankası tarafından disponibilite oranlarının yükseltilmesi para arzında bir daralma ortaya çıkaracaktır. Doğru yanıt (d) seçeneğidir.
20)Aşağıdakilerden hangisi herkesçe kabul görmüş bir değişim aracı niteliği taşımaktadır?
a)Tahvil
b)Para
c)Hisse senedi
d)Mevduat sertifikası
e)Banka mevduatı
Yanıt : Paranın en temel özelliğinden birisi herkesçe kabul görmüş bir değişim aracı olmasıdır. Doğru yanıt (b) seçeneğidir.
Cevaplı Konu Tarama Testi
1) Altın para sisteminde altın paranın ayarının ve gramajının düşmesi halinde geçerliliğini kaybederek külçe altın durumuna gelmesine ne ad verilmektedir?
a)Mağşuş para *
b)Tağşiş
c)Kaydi para
d)Banka parası
e)Konvertibl
2)Bollaşan gümüşten darp serbestisi, sınırsız ödeme olanağı ve ithal serbestisi kaldırılarak oluşturulan sisteme ne ad verilir?
a) Paralel Etalonlar
b) Monometalizm
c) Bimetalizm
d) Para sistemi
e) Topal çift maden sistemi *
3)Kötü para iyi parayı kovar görüşü hangi kanla adlandırılır?
a) Gresham Yasası
b) Azalan Verimler Yasası
c) Para Yasası
d) Walras Yasası
e) Say Kanunu
4)Çift maden sisteminde iki maden arasındaki oranın piyasada oluşmasına __________ denir.
a) Paralel Etalonlar *
b) Monometalizm
c) Gresham olayı
d) Bimetalizm
e) Monoterizm
5)Devletin sınırsız borç ödeme yeteneği tanıdığı paraya ne ad verilir?
a) Mevduat
b) Kredi
c) Kanuni para *
d) Kaydi para
e) Para arzı
6) M2 + Resmi Kuruluşlar Mevduatı + TCMB’deki Diğer Mevduat toplamı aşağıdaki para arzı tanımlarından hangisine eşittir?
a) M1
b) M2
c) M2Y
d) M3 *
e) M33
7) Değişimde paranın kullanılmadığı ekonomilere _________________ ekonomileri denir.
a) Trampa *
b) Yoksul
c) Moneter
d) Kapitalist
e) Ticaret
8)Aşağıdakilerden hangisi trampa ekonomisinin varlığı için mutlak şarttır?
a) Paranın bölünebilir olması
b) Trampaya konu olacak malların özdeş olması *
c) Trampa konusu malın değerli olması
d) Trampa işlemi için kurulan pazarların varlığı
e) Merkezi borsaların oluşması
9) Paranın temsili ilk zamanlarda neyle olmuştur?
a) Mallarla *
b) Altınla
c) Gümüşle
d) Değerli taşlarla
e) Altın sertifikalarıyla
10)Devletin, eksik gramajlı ve eksik ayarlı para basması durumunda ortaya çıkan paraya ne ad verilir?
a) Tağşiş para *
b) Mağşuş para
c) Eksik para
d) Bozuk para
e) Mal para
11) Altın para sisteminin uzun yıllar uygulanmış olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
a) Güvenilir olması
b) Kullanışlı olması
c) Ticareti kolaylaştırması
d) Otomatik istikrar etkisi yaratması *
e) Sınırsız darp imkanı olması
12) İlk merkez bankası hangi tarihte ve nerede kurulmuştur?
a) 1850 – İngiltere
b) 1964 – Fransa
c) 1964 – İspanya
d) 1950 – Fransa
e) 1964 – İngiltere *
13)Günümüzde kullanılan kağıt paralar değerlerini nereden alırlar?
a) İçerdikleri maden değerinden
b) Fiyatlar genel düzeyinden
c) Kanundan *
d) Enflasyon oranından
e) Tacirlerden
14)Para yerine kullanılan çek, hesaba borç ve alacak şeklinde yazılarak yaratılan paraya ne ad verilir?
a) Yasal para
b) Kaydi para *
c) Mevduat
d) Merkez bankası parası
e) Parasal taban
15)Aşağıdakilerden hangisi para politikasının amaçları arasında yer almaz?
a) Tam istihdamın sağlanması
b) Ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi
c) Fiyat istikrarının sağlanması
d) Ödemeler bilançosu dengesinin sağlanması
e) Yatırımların artmasını sağlamak *
16)Aşağıdakilerden hangisi para politikasının genel araçlarından değildir?
a) Reeskont
b) Açık piyasa işlemleri
c) Disponibilite
d) Faiz kontrolleri *
e) Zorunlu karşılıklar
17)Merkez bankasının dolaşımdaki para miktarını azaltmak ya da çoğaltmak için, hazine bonosu ve tahvilleriyle, özel sektöre ait bazı tahvil ve senetleri alıp satması işlemine ne ad verilir?
a) Disponibilite
b) Açık piyasa işlemi *
c) Reeskont
d) Yasal karşılıklar
e) Tahvil
18)Aşağıdakilerden hangisi para politikasının özel araçlarından biridir?
a) Reeskont
b) Disponibilite
c) Tüketici kredilerine kontrol getirilmesi
d) Yasal karşılıklar
e)Açık piyasa işlemleri
19)Aşağıdakilerden hangisi kredi araçlarından biri değildir?
a) Para arzı
b) Çek
c) Lehdar *
d) Poliçe
e) Kredi kartı
20)Cari hesap sahibinin hesabından çekebileceği para miktarına __________ denir.
a) Provizyon *
b) Keşide
c) İskonto
d) Mevduat
e) Virman
ÜNİTE 2
FİNANSAL SİSTEM
Finansal piyasalar (tahvil ve bono piyasaları) ve finansal aracılardan (bankalar, sigorta şirketleri, sosyal güvenlik kuruluşları…) gibi kurumlardan oluşan bütüne Finansal Sistem adı verilmektedir.
Finansal piyasaların kaynakları, bireylerin ve firmaların yapmış oldukları tasarrufların piyasalara girmesi ile oluşur. Sisteme dahil olan bu fonlar, tekrar bireyler ve firmalara sunulur.
Finansal sektör tarafından verilen hizmetleri aşağıda görüldüğü gibi dört grupta toplamak mümkündür:
1) Kaynakların harekete geçirilmesi: Bireylere ve kurumlara ait tasarruflardan oluşan finansal kaynakların aracı kurumlarca toplanarak belli bir ölçeğe getirilmesi yatırımların büyüklüğünü etkiler, aksi durumda ölçek yapıları çok daha küçük kalır.
2) Risklerin dağıtılması: Finansal sektör bireysel ve kurumsal yatırımcılar için beklenmedik, öngörülmedik veya hesaplanması çok kolay ve ucuz olmayan riskler için özel bir sigorta sağlar. Böylece bireysel yatırımcı hem yatırımları için getiri elde eder hem de likidite riskini çok düşük düzeye indirmiş olur.
3) Kaynakların yeni projelere sunulması: Bireysel tasarruf sahipleri açısından yeni projeler için bilginin toplanmasının ve değerlendirilmesinin maliyeti finansal aracılık işleminin olmadığı durumlara göre oldukça yüksek olabilir, bu nedenle getirisi yüksek çok değerli projelere finansman sağlanamayabilir. Oysa, finansal aracılar bilginin toplanması ve değerlendirilmesinde uzman kuruluşlardır, küçük tasarrufların düşük maliyetle yüksek getirili yeni projelerin finansmanında kullanılmasını sağlayabilirler. Tasarrufların verimli ve yüksek getirili yeni projelerin kullanılmasında etkinliğinin sağlanması büyümeye katkıda bulunur.
4) Kaynakların izlenmesi: Finansal sektör aynı zamanda yatırımların izlenmesi hizmetini görür, bu da kaynakların kötü kullanılmasının riskini azaltır. Finansal sektörün varlığı yatırımların tasarrufçular veya yatırımcılar tarafından gruplar oluşturularak izlenmesinin maliyetini azaltır.
Finansal piyasalarda borç vermek isteyen ile borç almak isteyen taraflar karşı karşıya gelmektedir. Doğrudan finansman durumunda bor almak isteyenler, finansal piyasalarda doğrudan kredi veren taraflara menkul kıymet satarak fon sağlayabilmektedirler. Dolaylı finansman yönteminde ise, tasarrufçu fon kaynağını finansal aracıya aktarır. Fon kullanmak isteyen taraf ise fon ihtiyacını finansal aracılardan sağlar.
Finansal sistemde yer alan bu kurumları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:
1) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
2) Ticaret Bankaları
– Kamu sermayeli ticari bankalar
– Özel sermayeli ticari bankalar
– Yabancı sermayeli ticari bankalar
3) Sermaye piyasasında yer alan finansal kurumlar
– Menkul kıymet borsaları
– Bankerler
4) Diğer mali kurumlar
– Kalkınma ve yatırım bankaları
– Kredi kooperatifleri
– Sigorta şirketleri
– Menkul kıymet yatırım fonları
– Menkul kıymet yatırım ortaklıkları
5) Yari mali kurumlar
– Sosyal Güvenlik Kuruluşları
Finansal piyasalardan iki şekilde kaynak elde etmek mümkündür:
Bunlardan birincisi, bono gibi bir borç aracı ihraç etmektir. Bu araçla firma, bonoyu alan kişiye, belirli bir ödeme zamanında belli bir getiri ile birlikte anaparayı ödemeyi taahhüt etmektedir. Borcun vadesi bir yıldan az ise kısa vadeli, bir ile on yıl arasında ise orta vadeli, on yıldan daha fazla ise uzun vadeli menkul değer adını almaktadır. Orta ve uzun vadeli bonolar ise genellikle tahvil olarak adlandırılmaktadır.
İkinci olarak ise, hisse senedi ihracı söz konusu olabilir. Hisse senedini alan kişi ya da kurum, hisse senedini piyasaya çıkaran firmaya ortak olmaktadır. Firmanın yıl sonunda kâr etmesi durumunda, hisse başına bu kârının bir kısmını dağıtacaktır. Firmanın dağıtmış olduğu bu kâr payına dividant ya da temettü denilmektedir. Hisse senedinin vadesi yoktur ve daha önceden belirlenmiş bir getiri oranına sahip değildir.
Menkul değerleri, yukarıdaki gibi vadelerine göre sınıflandırabileceğimiz gibi, piyasaya çıkışlarına göre de ayırabiliriz. Menkul değerlerin ilk kez çıkmış oldukları piyasaya “birincil piyasa” denmektedir. Daha önce ihraç edilmiş olan menkul değerin işlem gördüğü, yani alınıp satıldığı piyasalara ise “ikincil piyasalar” adı verilmektedir.
Birincil piyasalarda yer alan finansal kurumlar içinde en önemli yeri yatırım bankaları tutmaktadır. Bu bankalar, aracılık yaptıkları menkul değeri genel olarak “taahhütlü” satış tekniği ile yani hisse senedinin tamamını satma vaadi ile ya da satın alınmayan kısmı kendileri almayı kabul ederek yaparlar.
Finansal piyasalarda aracılık yapan kişilere “broker” denmektedir. Dealer ise borsada alım satım yapan kişi anlamındadır.
Bir diğer ayırım ise para ve sermaye piyasaları şeklindedir. Para piyasaları vadesi bir yıldan kısa olan işlemlerin gerçekleştirildiği piyasalardır. Sermaye piyasaları ise vadesi bir yıldan daha uzun işlemlerin yapıldığı piyasalar olarak karşımıza çıkmaktadır.
2.1.Para Piyasası Araçları
Para piyasalarında işlem gören araçların en önemlisi “mevduat”tır. Mevduat, istenildiği zaman veya belli bir vade sonunda geri alınmak koşuluyla bankalara verilmiş olan paradır. Bankalara verilmiş olan bu paranın mülkiyeti bankaya geçer. Mevduat sahipleri de vermiş oldukları para kadar bankadan alıcı olurlar. Mevduat sahiplerine ise “mudi” adı verilmektedir.
Türkiye’de bankalar kabul etmiş oldukları mevduatı, mevduat sahiplerine göre beş gruba ayırmaya ve bunları vadeli ve vadesiz olarak sınıflandırmaya zorunludurlar. Başlıca mevduat grupları şunlardır:
– Resmi mevduat
– Ticari mevduat
– Bankalar mevduatı
– Tasarruf mevduatı
– Diğer mevduatlar
Resmi mevduat, genel bütçeli daire ve kurumlarla, katma bütçeli daire ve kurumlara, mahalli idarelere, kanunla kurulmuş döner sermayeli teşekküllere, mahkemelere, icra ve iflas dairelerine, kanunla kurulmuş sigorta kurumlarına ve tereke hakimliklerine ait mevduatı içermektedir.
Ticari mevduat, her türlü ortaklıklara, tüccarların ticarethane ve firmalarına, kooperatif ve birliklerin işletmelerine, iktisadi devlet teşekkülü halindeki işletmelere ve bunlara bağlı teşebbüs ve müesseselere, devlet ya da mahalli idarelerin koymuş olduğu sermaye ile kurulmuş olan şirketlere ve bunlara bağlı teşebbüs ve işletmelere ait mevduatı kapsamaktadır.
Bankalar mevduatı, bankaların bankalar nezdindeki tevdiatlarını ifade etmektedir.Bu tür bir mevduat, bankalar arasındaki ilişkilerin zorunlu bir sonucudur.
Tasarruf mevduatı, gerçek kişiler tarafından bu isimle bankaya yatırılan paralar ile vakıflara, dernek ve birliklere, sendikalara, kanunla ya da bir kanuna dayanarak kurulmuş olan tasarruf sandıklarına ait olan mevduatı içermektedir.
Diğer mevduat adı altında ise, yukarıda sayılan türlerin dışında kalan mevduatlar yer almaktadır.
Para piyasasında işlem gören ikinci araç, hazine bonosudur. Hazine bonosu, genel olarak 3-6 ya da 12 ay vadeli, bütçe açığını finanse etmeye yönelik kamu tarafından çıkartılan borç senetleridir.
Bir diğer para piyasası aracı, mevduat sertifikasıdır. Mevduat sertifikası, banka tarafından, mevduat sahibine satılan bir borç senedidir. Banka, belli bir vade ve faiz karşılığında almış olduğu borcu, hamiline yazılı bir sertifika ile belgeler ya da sertifika ciro edebilir. Bu yüzden de, el değiştirme hızı oldukça yüksektir.
Varlığa dayalı menkul kıymet, mali kuruluşların bilanço kalemlerindeki aktiflerini yani varlıklarını, menkul kıymet haline getirmeleri için kullandıkları kıymetli evraktır. Sözkonusu kuruluşlar, varlıklarına borsada pazarlanabilme özelliği kazandırarak daha likit olmalarını sağlamaktadırlar.
Finansman bonosu da para piyasalarında işlem gören diğer araçtır. Kısa vadeli olan bu para piyasası aracı, Türkiye’de 1988 yılından itibaren işlem görmeye başlamıştır.
Teminat mektupları, bankaların özellikle uluslararası ticarette firmalara verdiği poliçe niteliği taşıyan menkul değerlerdir. Banka, teminat mektubu ile, müşterisi olan firmanın taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkacak olan borcu ödemeyi taahhüt etmektedir.
Bir diğer para piyasası aracı Repo’dur. Repo, geri satın alma koşuluyla, menkul değerin satışı işlemidir. Bu işlem, kişiler, firmalar, bankalar ve TCMB tarafından yapılabilmektedir.
2.2.Sermaye Piyasası Araçları
Sermaye piyasası araçları, daha önce de ifade edildiği gibi, vadesi bir yıl ve daha uzun olan finansal araçları kapsamaktadır.
Sermaye piyasasında işlem gören finansal araçlardan ilki tahvillerdir. Tahvil, devletin ve firmaların dış finansman gereksinimlerini karşılamak amacıyla çıkarmış oldukları uzun vadeli borç senedidir. Belirli bir fonun, belirlenmiş bir dönem için, saptanan bir faiz üzerinden kullanılması ve dönem sonunda geri verilmesi yükümlülüğünü içeren sabit getirili bir sermaye piyasası aracıdır. Tahviller, devredilme şekillerine göre nama yazılı ve hamiline yazılı, güvence durumlarına göre güvenceli ve güvencesiz, borçlu kurumun niteliğine göre kamu sektörü tahvili ve özel sektör tahvili, geri ödeme süresine göre kısa-orta ve uzun olarak dört gruba ayrılabilir.
Bir diğer sermaye piyasası aracı hisse senedidir. Hisse senedi, satın alanla ihraç eden kuruluş arasında ortaklık bağı oluşturan ve satın alana kârdan pat alma, ihraç edene tasfiye anına kadar fonları kullanma hakkı sağlayan finansal araçtır. Birincil nitelikteki kıymetli evraklardandır ve bir alacak hakkını değil, hissedarlıktan doğan hakları içermektedir.
Gelir ortaklığı senetleri ise, kamu iktisadi kuruluşları ve iktisadi devlet teşekkülleri dahil olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarına ait altyapı tesislerinin gelirlerine gerçek ve tüzel kişilerin ortak olması amacıyla çıkartılan bir sermaye piyasası aracıdır.
SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ
[wp_ad_camp_5]
sonraki sayfadan devam ediniz
İlk yorum yapan olun