Dağılma Dönemi Osmanlı Devleti Antlaşmaları

TRABLUS ANTLAŞMASI 1795
Amerika Birleşik Devletleri
1. 4 Kasım 1796’te ABD ile Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalanan antlaşmadır. 2. 5 Eylül 1795’te ABD bu tehdide karşı bir anlaşma yapmayı kabul etti. Bu anlaşmaya göre ABD, Cezayir’deki esirlerin iadesi ve gerek Atlas Okyanusu’nda, gerekse Akdeniz’de ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması karşılığında, 642.000 altın ve yılda 12.000 Osmanlı altını (21.600 dolar) ödeyecekti. 3. Dili Türkçe olan ve 22 maddeden oluşan anlaşmaya, Amerika Birleşik Devletleri adına Joseph Donaldson ve Osmanlı İmparatorluğu adına Cezayir Beylerbeyi Cezayirli Hasan Paşa nam-ı diğer Hasan Dayı imza koydular. 4. Bu antlaşma; ABD’nin iki asrı aşkın tarihinde, yabancı bir dille imzalanan tek anlaşması olduğu gibi, yabancı bir devlete vergi ödenmesini kabul eden tek ABD belgesidir. 5. ABD, 22 maddelik bu antlaşmaya 1818 yılına kadar bağlı kalıp vergi ödemiştir.
EL-ARİŞ ANTLAŞMASI 1801 Fransa

1. Cumhuriyet
1. 24 Ocak 1800 tarihinde Fransa ve Osmanlı Devleti arasında imzalanmış ateşkes sözleşmesi. Fransa’nın Mısır Seferi çerçevesinde imzalanmış, Büyük Britanya’nın karşı çıkması nedeniyle uygulamaya konamamıştır. 2. Fransa bu sözleşmenin hükümlerine göre, 1798 yılında işgal etmiş olduğu Mısır’ı boşaltacaktı. 3. Sözleşme uyarınca Fransa ordusu mensuplarının ülkelerine dönmeleri için Büyük Britanya tarafından pasaport ve geçiş belgeleri verilmesi gerekiyordu. Bu durumda, bu dönemde Osmanlı Devleti’nin müttefiki konumunda olan İngiltere sözleşmeye taraf oluyordu. 4. Başlangıçta Büyük Britanya’nın da desteklediği bu sözleşme, Şubat 1800’de Britanya donanması amirali George Elphinstone Keith’in sözleşmeyi imzalamayı reddetmesi nedeniyle yürürlüğe girmedi. 5. Osmanlı Devleti, bu antlaşmadan sonra diğer ülkelerin Osmanlı Devleti üzerindeki amaç ve emellerine göre izledikleri yolu değerlendirerek denge politikası izlemeye başlamıştır.
PARİS BARIŞ SENEDİ
1801 Fransa 1. Cumhuriyet
1. Fransa ve Osmanlı Devleti arasında yapılacak olan bir barış anlaşmasına hazırlık niteliğindeki görüşmelerin sonucunda 9 Ekim 1801’de Paris’te imzalanan hukuki bir antlaşmadır. Ayrıca Fransa’nın Mısır Seferi’ni sona erdiren hukuki metinlerden biridir. 2. 1798 yılında başlayan Mısır seferi, 1801’de Fransa’nın yenik düşerek birliklerini geri çekmesiyle sonuçlanmıştı. 27 Haziran 1801 tarihinde Fransa birliklerinin Mısır’dan geri çekilmesini

düzenleyen sözleşmenin imzalanmasından sonra, Osmanlı Devleti ve Fransa arasında nihai bir barış antlaşması imzalanması için görüşmelere başlandı. Paris Barış Senedi, bu bağlamda hazırlanmış, anlaşmanın imzalanmasında Fransa’yı temsilen Napolyon Bonapart ve dışişleri bakanı Charles Maurice de Talleyrand-Périgord, Osmanlı Devleti’ni temsilen elçi Seyid Ali Efendi hazır bulunmuştur. 3. Anlaşma dört maddeden oluşmaktadır. İlk maddede iki devlet arasındaki düşmanlığın sona ereceği bildirilmekte, Mısır’ın Osmanlı Devleti’ne geri verileceği, Osmanlı Devleti’nin sınırlarının Mısır Seferi öncesindeki duruma döneceği belirtilmektedir. İkinci maddede Fransa 1800 yılında Osmanlı Devleti ve Rusya arasındaki bir anlaşmayla kurulan Yedi Adalar Cumhuriyeti’ni tanımakta, Osmanlı Devleti ise söz konusu cumhuriyet üzerinde Fransa ve Rusya’nın garantörlüğünü kabul etmektedir. Üçüncü maddede, sefer sırasında el konulan malların taraflara geri verilmesi ve savaş esirlerinin serbest bırakılması düzenlenmektedir. Son madde ise Fransa’nın daha önce Osmanlı Devleti ile imzalamış olduğu ticari anlaşmaların yenilendiğini bildirmektedir.
PARİS ANTLAŞMASI 1802 Fransa 1. Cumhuriyet
1. 25 Haziran 1802’de Paris’te, Fransa ile Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalan bir barış antlaşmasıdır. Napolyon’un Mısır Seferi’nin 1798 yılında başlamasından itibaren bozulan ikili ilişkileri barış ilkeleri temelinde yeniden düzenleme amacı taşır. 2. İki devlet arasındaki barış görüşmeleri 1801 yılında başlamış, 9 Ekim 1801’de imzalanan Paris Barış Senedi ile barışın hazırlık ilkeleri kabul edilmişti. 1802’de imzalanan anlaşma, nihai barış antlaşması niteliğindedir. Fransa tarafından Napolyon Bonapart yönetiminin dışişleri bakanı Charles Maurice de Talleyrand-Périgord, Osmanlı tarafından ise Seyyid Mehmet Sait Galip Efendi antlaşmayı imzalamıştır. 3. On maddeden oluşan bu antlaşmanın ilk maddesi iki devlet arasında barışın tesis edildiğini belirtmekteydi. İkinci maddesi ise Fransa’nın Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde daha önceden sahip olduğu bütün kapitülasyon haklarının aynen devam edeceğini bildirmekteydi. Aynı maddede Osmanlı İmparatorluğu Fransa gemilerine Karadeniz’de serbest dolaşım hakkı tanıyordu. Üçüncü maddede Fransa’nın Mısır Seferi öncesinde sahip olduğu ticari hakların geçerli olduğu vurgulanıyordu. Dördüncü maddede Osmanlı İmparatorluğu, Fransa ve İngiltere arasında 25 Mart 1802’de hazırlanmış olan Amiens Antlaşması’nı tanıyor ve söz konusu antlaşmanın Osmanlı İmparatorluğu ile bağlantılı olan maddelerini kabul ediyordu (III. Selim daha önce 13 Mayıs 1802’de tek taraflı olarak Amiens Antlaşması’nı tanıdığını açıklamıştı. 4. Paris Antlaşması’nın 5. maddesiyle Osmanlı İmparatorluğu ve Fransa birbirlerinin toprak bütünlüklerini karşılıklı olarak garanti ediyorlardı. Altıncı ve sekizinci maddelerle el konulan mallar ve savaş esirlerinin durumu düzenleniyordu. Yedinci madde gümrük kurallarının eski kapitülasyonlara göre yeniden düzenlenmesini öngörüyordu. Dokuzuncu maddeyle Osmanlı

Devleti Fransa lehine en çok gözetilen ulus kaydı düşüyordu (bu statü ikinci maddede de belirtilmişti). Onuncu madde, antlaşmanın onanması ve yürürlüğe girmesine ilişkindi.
KALE-İ SULTANİYE ANTLAŞMASI
1809 Birleşik Krallık
1. 1807-1809 Osmanlı-Büyük Britanya Savaşı’nın sonucu olarak 5 Ocak 1809tarihinde, Osmanlı İmparatorluğu ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı arasında imzalanmış bir antlaşmadır. Antlaşmaya Osmanlı tarafını temsilen nişancı Mehmet Emin Vahat Efendi, Birleşik Krallık tarafını temsilen Robert Adair imza koymuştur. 2. On iki maddeden oluşan bu antlaşmaya göre Büyük Britanya’nın işgal etmiş olduğu Osmanlı toprakları Osmanlı İmparatorluğu’na geri verilecekti. Osmanlı topraklarında bulunan Britanyalı tüccarların savaş sırasında Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konulmuş olan malları sahiplerine iade edilecekti. 3. Antlaşmanın 4. maddesi, Eylül 1675’te Büyük Britanya ile Osmanlı arasında imzalanmış olan ve daha önceki Britanya imtiyaz ve kapitülasyonlarının bir özeti niteliğinde olan antlaşmanın geçerli olduğunu bildiriyordu. Buna ek olarak, 5. maddede, Birleşik Krallık’ın da kendi sınırları içinde ticaret yapacak olan Osmanlı gemilerine ve tüccarlarına elverişli koşullar sağlayacağı belirtiliyordu. Altıncı maddede, Osmanlı İmparatorluğu’nun belirlemiş olduğu gümrük haddinie Britanyalı tüccarların kabul edileceği bildiriliyordu.
4. Yedinci, sekizinci ve dokuzuncu maddeler, diplomatik temsil konusunda düzenlemeler getiriyordu. Elçilere karşılıklı olarak saygı gösterilecek, Osmanlı Devleti kendi tebasının haklarını korumak için Malta dahil olmak üzere Birleşik Krallık yönetimindeki topraklarda şehbender (konsolos) görevlendirebilecekti. Büyük Britanya’nın Osmanlı topraklarındaki diplomatik temsilciliklerinde tercüman görevlendirilmesi, Osmanlı İmparatorluğu tarafından verilecek beratlarla mümkün olacaktı. Tüccar ve zanaatkârlara tercüman beratı verilmeyecekti. Osmanlı İmparatorluğu tebasından kişiler Birleşik Krallık konsolosu olarak görevlendirilemeyecekti. Onuncu maddede, Osmanlı tebasından kişilerin Büyük Britanya himayesine alınamayacağı belirtiliyordu. 5. Antlaşmanın en önemli maddesi olan on birinci maddeyle, savaş gemilerinin Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçmelerinin önceki dönemlerde her zaman yasak olmuş olduğu hatırlatılıyor, bu eski kurala tüm devletlerin barış döneminde de uyması isteniyordu. Büyük Britanya tarafı, bu kurala uyacağını belirtiyordu. 6. Son maddede antlaşmanın yürürlüğe giriş süreci düzenlenmişti. 7. Ayrıca bu antlaşmanın bazı gizli maddelerinde Birleşik Krallık’ın Osmanlı İmparatorluğu’na Fransa’ya karşı bir savaş halinde destek vereceği hükümleri bulunmaktaydı.
BÜKREŞ 1812 Rusya İmparatorluğu

1. 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı’nı sona erdiren barış antlaşması.

2. Rusya, Eflak ve Boğdan’dan çekilecek, Besarabya bölgesi ise 3. Osmanlılar Bosna ve Eflak ve Boğdan’dan 2 yıl vergi almayacak. 4. Sırplar, iç işlerinde serbest olacaklar.
5. Tuna nehrinde hem Osmanlı hem de Rus gemileri serbestçe dola nehirlerinin sol sahilleri iki ülke arasında sınır kabul edilecek. 6. Anapa kalesi ile birlikte, kuzeyde Kuban Irmağı ağzından güneyde uzanan Karadeniz kıyı kontrolu Osmanlılara, Bzıb Irma Karadeniz kıyılarının kontrolü de Ruslara bırakıldı.
1. 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşını sona erdiren barış antlaş 2. Bu antlaşmayla İran ele geçirdiği yerleri geri vererek eski sınırlarına çekilmeyi kabul etti. 3. 1639’daki Kasrı Şirin ve 1746’daki ve Karden Antlaşması girdi. 4. Bu antlaşma Osmanlı-İran mücadelesini sona erdirmiştir. Çünkü bu antla Osmanlı İmparatorluğu ile İran arasında savaş olmamıştır. 5. Bu antlaşma, kendisinden önceki iki antlaşmanın sınırlarını tasdik edip peki Osmanlı-İran Savaşlarını sona erdirdiğinden dolayı kendisinden önceki iki antla günümüzdeki Türkiye-İran sınırının belirlenmesinde önem arz etmektedir.
1. Bu antlaşma, 7 Ekim 1826 tarihinde Osmanlı İmparatorlu Akkerman kentinde imzalanmış bir düzenleme ve ticaret antla 2. Rusya, 1812 Bükreş Barış Antlaşması, hükümlerinin açıklı yolunda 1814’den beri çalışmış en sonunda 17 Mart 1826’da amacına kavuşmuştur. Osmanlı ve Rusdelegeleri Akkerman Ruslar isteklerini çok genişletmişler ve hemen hepsini kabul ettirmi Akkerman Antlaşması, 1812 Bükreş Barış Antlaşması durumundan çıkarak, Bükreş Antlaşması’nı baştan başa değ 3. Sekiz madde ile buna bağlı iki ayrı ekten meydana gelen Akkerman Antla Devleti, Bükreş Antlaşması hükümlerine göre kendisine veril vazgeçmiş, savaş sebebiyle Rus uyruklarının zararlarını ödemeyi, Rus tüccarlarının Osmanlı ülkesi içinde serbestçe ticaret yapabilmelerini ve Rusya’nın Karadeniz devlet gemileri hakkında Çar hükümeti tarafından giriş

bölgesi ise Ruslara bırakılacak.
‘dan 2 yıl vergi almayacak.
leri serbestçe dolaşabilecek. Prut ve Tuna nehirlerinin sol sahilleri iki ülke arasında sınır kabul edilecek. ğzından güneyde Bzıb Irmağı ağzına değin iz kıyı kontrolu Osmanlılara, Bzıb Irmağından güneydeki Rion Irmağına değin
ş antlaşması.
i yerleri geri vererek eski sınırlarına çekilmeyi kabul etti. şması ile belirlenen sınırlar yeniden yürürlüğe
ştir. Çünkü bu antlaşmadan sonra bir daha olmamıştır. manın sınırlarını tasdik edip pekiştirdiğinden ve inden dolayı kendisinden önceki iki antlaşmayla beraber sınırının belirlenmesinde önem arz etmektedir.
İmparatorluğu ile Rusya arasında Romanya’nın bir düzenleme ve ticaret antlaşmasıdır. , hükümlerinin açıklığa kavuşturulması ve yorumlanması en sonunda 17 Mart 1826’daBabıali’ye verdiği bir ültimatom ile Akkerman’da görüşmelere başlamışlardır. ler ve hemen hepsini kabul ettirmişlerdir. Böylece meydana gelen şşması’nın yorumlanması ve açıklanması şşa değiştiren bir şekil almıştır. lı iki ayrı ekten meydana gelen Akkerman Antlaşması’na göre Osmanlı hükümlerine göre kendisine verilmesi gereken Kafkas kalelerinden sebebiyle Rus uyruklarının zararlarını ödemeyi, Rus tüccarlarının Osmanlı ülkesi Karadeniz ticaretini geliştirmek için başka devlet gemileri hakkında Çar hükümeti tarafından girişilecek teşebbüslerde yardım etmeyi kabul

etmiştir. Ayrıca iki devlet arasında daha önceki antlaşmaların hükümleri kuvvetlendirilmiştir. Antlaşmaya bağlı olan ve iki ekten birincisi ile Eflâk ve Boğdan’da voyvodaların Boyarlar tarafından ve yedi yıl süre ile seçimleri, voyvodaların Babıâli’ye bağlı olmaksızın memleketlerini yönetmeleri ve Rusya’nın tasvibi alınmadan azilleri yoluna gidilmemesi kararlaştırılmıştır. İkinci ekte ise Bükreş Barış Antlaşması ile Sırplara verilmiş olan imtiyazlar ve on sekiz ay içinde Sırp temsilcileri ile görüşmeler yapılıp verilecek kararlar üzerine bir ferman çıkarılarak, bunun Rusya’ya bildirileceğine söz verilmiştir. Besarabya’da da Rusya’nın yararına olmak üzere bir sınır düzeltilmesi yapılmıştır. 4. Bükreş Antlaşmasını baştan başa değiştiren sekiz madde ve buna bağlı iki senetten ibaret olan bu anlaşmaya göre, Rusya Karadeniz’de gemi bulundurmak hakkını almış ve Rus tüccarlarının Osmanlı toprakları içinde serbestçe ticaret yapmalarını kabul Osmanlılara ettirmiştir. 5. Osmanlı Devleti’nin her bakımdan zayıf bulunduğu bir sırada, Rusya’nın savaş tehdidi karşısında imzalamak zorunda kaldığı Akkerman Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin zararına bir belge olmuştur. Bu gibi nedenlerden dolayı Akkerman antlaşması, Osmanlı Devletinin aleyhinde olan önemli antlaşmalardan biridir.
EDİRNE ANTLAŞMASI 1829 Rusya İmparatorluğu
1. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nı sona erdiren barış antlaşması. 2. Yunanistan bağımsız bir devlet olacaktır. 3. Eflak, Boğdan ve Sırbistan’a özerklik-otonomi tanındı. 4. Ruslar, işgal ettikleri yerlerin çoğunu geri verdiler. 5. Rus ticaret gemilerine boğazlarda geçiş hakkı tanındı. 6. Osmanlı İmparatorluğu, Rusya İmparatorluğu’na savaş tazminatı ödemeyi kabul etti. 7. Antlaşmanın 10. maddesine göre Osmanlı İmparatorluğu Rusya İmparatorluğu, İngiltere ve Fransa’nın Londra’da 6 Temmuz 1827’de ve buna dayalı olarak yine Londra’da 22 Mart 1829’da aralarında yaptıkları, Yunanistan Krallığı’nın kurulmasını ve bağımsızlığını öngören anlaşma ve protokolü kabul edecekti. (Londra Antlaşması) 8. Osmanlı Devleti, Çerkesya üzerindeki tüm haklarını bu arada Kuban Irmağı ile Bzıb Irmağı arasındaki Karadeniz kıyı kontrolünü Rusya’ya devretti. Çerkesya’daki Anapa ve Sucuk-Kale (şimdiki Novorossiysk) limanlar/kaleler dışında, Poti limanı, Ahıska ve Ahilkelek’de Rusya’ya bırakıldı.
KÜTAHYA ANTLAŞMASI 1833 Mısır Hidivliği 1. Birinci Mısır-Osmanlı Savaşını sona erdiren barış ve düzenleme antlaşması.

2. Mehmet Ali Paşa’ya Mısır ve Girit valiliklerinin yanı sıra Şam valiliği verilecekti. 3. Oğlu İbrahim Paşa’ya Cidde valiliği ile Adana muhassıllığı (vergi toplama hakkı) verilecekti. 4. Bu antlaşma her iki tarafı da memnun etmemiştir.
HÜNKÂR İSKELESİ ANTLAŞMASI
1833 Rusya İmparatorluğu
1. Osmanlı İmparatorluğu’nun Rusya İmparatorluğu ile imzaladığı bir karşılıklı yardımlaşma ve saldırmazlık antlaşmasıdır. 2. 8 Temmuz 1833’te imzalanan antlaşma, 6 açık ve biri gizli olmak üzere yedi maddeden meydana geliyor ve 8 sene için geçerli sayılıyordu. Antlaşmanın açık maddelerinde; iki devletin sadece savunma maksadıyla bu antlaşmayı imzaladığı, herhangi bir savaş vukuunda birbirlerine yardım edecekleri, yardımı isteyenin diğerinin masraflarını karşılayacağı, süresinin 8 yılı aşmayacağı, iki ay içinde onaylanacağı gibi hususlar bulunuyordu. Gizli maddede ise; Rusya, Batı ile savaşa girdiği anda, Osmanlıların, boğazları Batılılara kapatacağı hususu vardı. Bu madde, Rusya’nın bu dönemde rekabet içinde olduğu Birleşik Krallık ve Fransa’ya karşı konmuştur. 3. Bu antlaşma ile Boğazlar sorunu ortaya çıkmıştır. Boğazlar sorunu 1841’dekiLondra Konferansı’nda tekrar ele alınmıştır.
BALTALİMANI ANTLAŞMASI 1838 Birleşik Krallık
1. Osmanlı İmparatorluğu’nun Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı ile İstanbul’un Baltalimanı semtinde imzaladığı ticaret antlaşmasıdır. Bu antlaşmanın bazı maddeleri şunlardır:
2. Tekel sistemi kaldırıldı. Britanyalılara diledikleri miktarda hammaddeyi satın alma imkânı verildi. 3. İç ticarete Osmanlı vatandaşlarının yanı sıra Britanyalıların de katılması öngörüldü. 4. Britanya vatandaşları Osmanlı ürünlerini Osmanlı tebâsından tâcirlerle aynı vergi koşulları altında satın alma hakkına sahip oldular.
5. Britanyalılarla olan transit ticaretten alınan vergi resmi kaldırıldı.
6. Büyük Britanya gemileriyle gelen Britanya malları için bir defa gümrük ödendikten sonra, mallar alıcı tarafından nereye götürülürse götürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti.
LONDRA ANTLAŞMASI 1840
Mısır Hidivliği Birleşik Krallık
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Prusya Krallığı
1. 15 Temmuz 1840 tarihinde bir taraf olarak Osmanlı Devleti ve ikinci taraf olarak Mısır Hidivliği, Birleşik Krallık, Avusturya-Macaristan, Prusya, Rusya devletlerinden oluşan Büyük Avrupa Güçleri arasında imzalanmış bir barış ve düzenleme antlaşmasıdır. II. Mısır-Osmanlı Savaşını sona erdirmiştir. 2. Bu antlaşmada Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmesinin Avrupa üzerideki denge bozucu etkisinden endişe eden Büyük Avrupa Güçlerinin etkisiyle Osmanlı İmparatorluğu ile Kavalalı Mehmet Ali

 

Paşa’nın Mısır’ı arasında daha önce imzalanan antlaşmaları ve hala devam eden savaş gelişmeleri özetlemektedir. Antlaşmanın bazı önemli maddeleri şunlardır: 3. Kavalalı Mehmet Ali Paşa ve varisleri olan hükümet idarecilerine Mısır ve Akka Eyaleti (şimdiki Filistin ve İsrail arazileri) üzerinde daimi hükümranlık hakkı tanımaktadırlar ama bu bölgeler Osmanlı İmparatorluğu’nun ayrılmayan bir parçası olmakta devam etmesi şartı da kabul edilmektedir. 4. Kavalalı Mehmet Ali Paşa 10 gün içinde Suriye’nin geri kalan kısmından da askerlerini çekmesi gerekmektedir. 5. Kavalalı Mehmet Ali Paşa İskenderiye gelip Mısır’a terk edilmiş olan Osmanlı Donanması’nı tümüyle Abdülmecid emrine geri vermesi gerekmektedir. 6. Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Arabistan, Hicaz’daki Kutsal Şehirler, Girit, Adana Mutassarıflığı’ndan ve Osmanlı İmpartorluğu’na ait diğer her bölgeden askeri güçlerini geri çekmesi gerekmektedir. 7. Bu antlaşmanın son maddesinde antlaşmanın uygulamaya girmesini temin etmek için bu Büyük Avrupa Devletleri ellerinde bulunan ve imkan dahilinde olan her türlü inandırıcı etkenleri kullanma üzerinde anlatlaştıklarını da belirtmişlerdir. 8. Fakat bu antlaşmaya katılmayan ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya arkalık sağlayan Fransa ve ona dayanan Kavalalı Mehmet Ali Paşa ilk önce bu antlaşmaya katılıp imzalamayı kabul etmemiştir. Bunun üzerine bu antlaşmayı Mısır’a kabul ettirmek için zorlamalar kullanılması gerekmiştir. Osmanlı devleti ve (Fransa hariç) Büyük Avrupa devletleri Mısır üzerine gittikçe artan bir şekilde diplomatik, siyasi ve askerî tehdit ve baskı yapmaya başlamışlardır. Britanya ve Avusturya donanma ve kara güçleri Kavalalı Mehmet Paşa elinde bulunan Beyrut ve Akka’ya hücuma geçmişler; Mısır askeri güçlerine karşı galip gelmişlerdir ve 3 Kasim 1840’de Akka’yı ele geçirmişlerdir. Kavalalı Mehmet Ali Paşa Akka’yı kaybettikten sonra, Londra Antlaşması’nın şartlarına uymayı kabul etmiştir. Ancak bu antlaşma şartları yanında Sultan Abdülmecit onun Mısır ve Sudan üzerindeki hükümranlık haklarını açıkça teyit eden fermanlar da ilan etmiştir. Londra Antlaşması (1840) ile Sultan’ın ilan ettiği fermanlar Mısır’ın özel imtiyazlı bir Osmanlı Eyaleti’nin hukuki temelini sağlamıştır. Ancak bundan sonra Kavalalı Mehmet Ali Paşa Suriye’den, Girit’ten, Hicaz ve Arabistan’dan askerlerini tamamen geri çekmiş ve Osmanlı Donanmasını İstanbul’a geri göndermiştir. 9. Bu antlaşma ve akabindeki olaylar Osmanlı İmparatorluğu’nun kendi içindeki bir isyanı bile büyük devetlerin yardımı olmadan bastıramayacağını göstermesi bakımından önemli bir belgedir.

ANLAŞMA ADI YILI İMZALAYANLAR ÖNEMİ
LONDRA ANTLAŞMASI 1841
Birleşik Krallık
Fransa 2. Cumhuriyet Rusya İmparatorluğu
1841’e Kadar Boğazların Statüsü 1. 1535 kapitülasyonlarıyla Fransız bayrağı taşıyan ticaret gemilerine tüm Türk limanlarına girip çıkmak müsaadesi verildi. Bu müsaadeler zaman zaman diğer devletlere de tanındı. 2. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması Rus ticaret gemilerine Boğazlardan serbestçe geçebilmek hakkını tanıdı. 3. 1798 ve 1805’de Rusya ile yapılan ittifak antlaşmalarında Rus savaş gemilerinin Boğazlardan geçeceğine dair hükümler konuldu. 1806’da iki devlet arasında çıkan savaş bu antlaşma hükümlerini geçersiz kıldı. 4. 1809’da Birleşik Krallık ile imzalanan Kale-i Sultaniye Antlaşması’nda Boğazların tüm devletlerin savaş gemilerine kapalı tutulması prensibi kabul edildi. 5. 1829’da Edirne Antlaşması’na, Boğazların bütün devletlerin ticaret gemilerine açık tutulacağı hükmü kondu. (Md: 7) 6. 1833 tarihli Hünkar İskelesi Antlaşmasının gizli maddesinde, Osmanlı Devleti’nin Çanakkale Boğazını Rusya lehine kapatacağına, yani hiçbir yabancı savaş gemisinin hiçbir sebep ve bahane ile Çanakkale’den giriş yapmasına müsaade etmeyeceği hususuna yer verildi. 7. Bundan da anlaşılıyor ki, Osmanlı Devleti bu dönemlerde Boğazlar Statüsünün sorumluluğunu Avrupa büyük devletleri ile paylaşma durumuna girmiştir. 8. Mısır meselesinden sonra ise Boğazlar, Rusya’nın kontrolünden alınmış ve tekrar Avrupa büyük devletlerin taahhüdü altına verilmiştir.
Önemi 1. Avusturya İmparatorluğu, Fransa Krallığı, Birleşik Krallık, Prusya, Rusya İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun 13 Temmuz 1841’de Londra’da imzaladığı uluslararası sözleşme. 2. Bu antlaşma ile Boğazların barış zamanında savaş gemilerine kapalılığı uluslararası yükümlülük altına alınmıştır. Boğazların kapalılığı kavramı yalnız barış zamanı ile sınırlıdır. Osmanlı Devleti savaşa girdiği takdirde Boğazları istediği gibi tasarruf edebilecektir. Yani, dilediği devletin savaş gemilerine açabilecektir. Nitekim, bu prensip Kırım Savaşı’nda uygulanacak, İngiliz ve Fransız savaş gemilerinin Karadeniz’e geçmelerine izin verilecektir. 3. Sonuç olarak; 1841 yılında Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki Rus nüfuzu ve baskısı gerilemiş; Fransa’nın Mısır üzerindeki etkinliği ortadan kalkmış; Hünkâr İskelesi Antlaşması hükümleri sona ermiş; İngiltere ise en kazançlı ülke durumuna gelmiştir.

ANLAŞMA ADI YILI İMZALAYANLAR ÖNEMİ
PARİS ANTLAŞMASI 1856
Birleşik Krallık Fransa 2. İmparatorluk
Tamamı 31 madde olan Paris barış antlaşmasının getirdiği başlıca hususlar şunlardı: 1. Taraflar savaş sırasında işgal ettikleri toprakları iade edeceklerdir. 2. Osmanlı İmparatorluğu Avrupa devletler topluluğunun bir üyesi olacak, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı Avrupa devletlerinin ortak garantisi altına konacaktır. 3. Osmanlı İmparatorluğu ile antlaşmayı imzalayan devletlerden biri veya birkaçı arasında anlaşmazlık çıkarsa, taraflar kuvvet kullanmadan önce, diğer imzacı devletlerin aracılığını kabul edeceklerdir. 4. Osmanlı padişahının 28 Şubat 1856’da ilan ettiği “Islahat Fermanı” devletlere tebliğ edilecek ve devletler de bunu kabul edeceklerdir. Bu ferman, ilgili devletlere, Osmanlı İmparatorluğu’nun iç işlerine karışma hakkı vermeyecektir. 5. Boğazların kapalılığını öngören 1841 Boğazlar Sözleşmesi esaslarının devamlılığı kabul edilecektir.
6. Karadeniz tarafsız olacak ve askerlikten tecrit edilecektir. Karadeniz’deki tüm tersaneler yıkılacak ve hiçbir devletin donanması bulunmayacaktır. 7. Tuna’da ulaşım serbestîsi yeniden kurulacak ve bunu sürekli kılmak için antlaşmayı imzalayan devletlerin temsilcilerinden bir “Tuna Komisyonu” kurulacaktır. 8. Eflak ve Boğdan’a muhtariyet verilecek ve muhtariyet devletlerin ortak garantisi altına alınacaktır. Her iki eyaletin de birer meclisi olacak ve hiçbir devlet Eflak ve Boğdan’ın iç işlerine karışmayacaktır. 9. Sırbistan’ın daha önce Osmanlı İmparatorluğu’ndan almış olduğu hak ve imtiyazlar devletlerin ortak garantisi altında olacak ve Osmanlı İmparatorluğu izinsiz olarak Sırbistan’a askeri müdahalede bulunamayacaktır. 10. Sadrazam Ali Paşa görüşmeler sırasında kapitülasyonların kaldırlmasını istedi ama sonuç alınamadı.
Önemi: 1. Antlaşmanın Avrupa için önemi, Rusya tarafından bozulan uluslararası dengenin tekrar tesis edilmesidir. 2. Osmanlı Devleti açısından ise: Başlangıçta Rus tehlikesi bertaraf edildi; Osmanlı Devleti, devletler genel hak ve hukukundan faydalanma imkânı elde etti; Avrupa konseyine girme hakkını kazandı. Ancak, toprak bütünlüğü ve bekası Avrupa büyük devletlerinin kefilliği altına girdi. Karadeniz’de Rusya ile aynı muameleye tabi tutulması haksızlık olarak ortaya çıktı. Keza devletin tamamen bir

iç meselesi olan Islahat Fermanı’na antlaşma metni içinde yer verilmesi, müteakip yıllarda iç işlerine müdahale zemini hazırladı. 3. Birleşik Krallık, Akdeniz ve Hindistan’a giden ticaret yollarını güvenceye aldı. Özellikle Rus Karadeniz donanmasının yok edilmesi, İngiltere’nin sömürgeleri ve Akdeniz ticareti için değerli bir garanti oldu. 4. Fransa’da İngiltere gibi ekonomik çıkarlar elde etti. Doğu Akdeniz’e yönelik Rus tehlikesi bertaraf edildi ve Napolyon döneminde Fransa’ya karşı kurulmuş olan devletler cephesi parçalanmış oldu. 5. Piyemonte, İtalya Birliği konusunu Avrupa siyasetinin gündem konusu olmasını sağladı. 6. Rusya, kuvvetli bir devlet olduğunu kanıtladı. Osmanlı Devleti konusunu ileri bir döneme erteledi.
AYASTEFANOS ANTLAŞMASI 1878 Rusya İmparatorluğu
1. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda imzalanan barış antlaşmasıdır. Bu antlaşma Osmanlı Devleti açısından oldukça ağır, Rusya için oldukça iyi hükümler içermekteydi. 2. Sırbistan, Karadağ ve Romanya (Eflak-Boğdan) tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek. 3. Büyük bir Bulgaristan Krallığı kurulacak, Krallığın sınırları Tuna’dan Ege’ye, Trakya’dan Arnavutluk’a uzanacak. 4. Bosna-Hersek’e iç işlerinde bağımsızlık verilecek. 5. Kars, Ardahan, Batum, Artvin, Doğubeyazıt ve Eleşkirt Rusya’ya verilecek.
6. Teselya Yunanistan’a bırakılacak.
7. Girit ve Ermenistan’da ıslahat yapılacak. 8. Osmanlı Devleti, Rusya’ya 30 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti. 9. Ancak bu antlaşma ile Rusya’nın Balkanlarda tamamen hakim bir konuma gelmesi Batılı devletleri telaşlandırdı. Zira Rusların, Bulgaristan yolu ile sıcak denizlere inmeleri, Birleşik Krallık’ın Hindistan’a rahat bir şekilde ulaşmasına ve Avusturya-Macaristan’ın Bosna-Hersek’i ilhakına set çekmiş olacaktı. Osmanlılar bu tepkilerden yararlanarak Kıbrıs’ın idaresini Birleşik Krallık’a bırakmak koşuluyla Berlin’de yeni bir antlaşma (Berlin Antlaşması) zemini elde etmeye başardılar. Ayastefanos’un ağır şartlarını hafifleten Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki varlığı bir süre daha devam etti. 10. Ayastefanos Antlaşması, Osmanlı devrinde Sevr Antlaşması gibi kâğıt üzerinde kalan bir antlaşmadır.
BERLİN ANTLAŞMASI 1878
Alman İmparatorluğu
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Birleşik Krallık İtalya Krallığı
Fransa 3. Cumhuriyet Rusya İmparatorluğu
1. 3 Haziran 1878’de Almanya İmparatorluk Şansölyesi Prens Bismark’ın başkanlığında Berlin’de, Osmanlı, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya-Macaristan ve İtalya’nın katılımıyla bir kongre toplandı. Osmanlı İmparatorluğu’nu temsilen Nafıa Nazırı Karatodori Paşa, Müşir Mehmet Ali Paşa ve Berlin büyükelçisi Sadullah Bey gönderilmiştir. Diğer devletleri de başbakanları ve dış işleri bakanları temsil etmekteydi. 2. Ayestefanaos Antlaşmasında olduğu gibi Sırbistan, Romanya (Eflak-Boğdan) veKaradağ’ın kendi başlarına bağımsız birer devlet olmaları aynen kabul edildi. Niş Sancağı Sırbistan’a, Dobruca Sancağı Romanya’ya, bunların dışında birkaç kazaKaradağ’a bırakılarak Ayestefanos Antlaşmasıyla öngörüldüğü gibi yeni kurulan bu üç yeni devletin sınırları genişletildi. 3. Ama Ayestefanos Antlaşmasıyla kurulan Büyük Bulgaristan üç parçaya ayrıldı. Asıl Bulgaristan, iç işlerinde serbest dış işlerinde Osmanlı’ya bağlı özerk bir prenslik haline getirildi. İkinci parça olan Doğu Rumeli vilayeti ise Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı kalacak ancak bu vilayetin valisi Bulgar olacaktı. Üçüncü parça olan bugünkü Batı Trakya, Makedonya, Kosova toprakları ise ıslahat yapmak koşuluyla Osmanlı Devleti’nde kalacaktı. Böylece Rusya’nın gündümündeki Büyük Bulgar Krallığı’nın varlığı ortadan kaldırılmış ve Rusya’nın Ege Denizi’ne inme ihtimaline set çekilmiş oldu. 4. Bosna-Hersek hukuken Osmanlı’ya bağlı kalacak. Ama yönetimi geçici bir süre AvusturyaMacaristan’a bırakılacak. 5. Kıbrıs Sancağı İngiltere’ye kiralandı. 6. Teselya Sancağı, Yunanistan’a (1881) bırakıldı. 7. Girit, ıslahat yapılmak şartıyla Osmanlı’da kalacak. 8. Osmanlı Devleti, Ermeniler’in yaşadığı yerlerde ıslahat yapacak. 9. Kars, Ardahan, Batum ve Artvin sancakları Rusya’ya bırakıldı. Doğubayazıt ve Eleşkirt ise Osmanlı’da kaldı. 10. Van’ın doğusundaki Kotur yöresi İran’a verildi. 11. Savaş tazminatı iki katına çıkarıldı. Yani Osmanlı Devleti, Rusya’ya 60 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti. Bu antlaşma incelendiğinde; • Berlin Antlaşması, Karlofça Antlaşması’nın ardında Balkanlar’daki Osmanlı varlığının yok edilmesi yolundaki ikinci büyük adımdır. Ancak Ayastefanos Antlaşması’nın aksine Osmanlı’nın 35 yıl daha Balkanlar’da kalmasını sağlamıştır.
• Rusya, Ayastefanos ile elde ettiği birçok haktan mahrum olmuştur. Özellikle Balkanlar konusunda düş kırıklığına uğramıştır. • Antlaşmadan en çok faydalananlar yeni kurulan prenslikler ve İngiltere olmuştur. • Tuna Nehri üzerindeki Adakale’nin ismi Berlin Antlaşması’nda geçmediği için bu ada Osmanlı yönetiminde kaldı. • Antlaşma, Osmanlı Devleti tarafından terk edilen topraklarda kalan Müslüman nüfusunun haklarına halel getirilmesine karşı etkili bir yaptırım öngörmediği için, 93 Harbi ile başlamış bulunan göç dalgası düzenli olarak devam etti. • Antlaşma, Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünün güvence altına alındığı Paris Antlaşması’ndaki anlayışın terk edildiğini açık bir şekilde gösterdi. Antlaşmada görülen toprak kayıpları Antlaşmadan sonra da devam etti. 1881’de Fransa Tunus’u, 1882’de İngiltere Mısır ve Sudan’ı, 1885’te Bulgaristan Doğu Rumeli’yi; aynı yıl İtalya da Habeş Eyaleti’ni işgal etti.
İSTANBUL ANTLAŞMASI 1885 Birleşik Krallık
1. Osmanlı İmparatorluğu ile İngiltere arasında Mısır konusunda imzalanmış bir antlaşmadır. 2. İngiltere ve Fransa Mısır’daki nüfuzlarını arttırmak için çekişme halindeydiler. Bu arada Mısır’da Hidiv Tevfik Paşa’ya karşı bir isyan çıktı. Bu durum İstanbul’da görüşülmekteyken İngilizler İskenderiye’yi topa tuttular ve Osmanlıların karşı çıkmasına rağmen Mısır’ı ele geçirdiler (1882). 1885 yılında Osmanlı Devleti ve İngiltere bir antlaşma yaparak Mısır’ın statüsünü resmi hale getirdiler. Bu antlaşmanın en önemli şartı Osmanlı ve İngiltere hükumetlerinin Mısır’a birer yüksek komiser göndermeleri ve bu komiserlerin hidive yardımcı olmalarıydı. Bu antlaşmayla İngiltere’nin Mısır’daki varlığı resmiyet kazanmış oldu.
İSTANBUL ANTLAŞMASI 1897 Yunanistan Krallığı
1. 20 Eylül 1897 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ve Yunanistan Krallığı arasındaki savaşın sonunda imzalanmış olan bir barış antlaşmasıdır. 2. Osmanlılar Teselya’yı boşaltacak. 3. Yunanistan savaş tazminatı verecek. 4. Girit, Osmanlı yönetiminde kalacak ancak padişahın atayacağı Hıristiyan bir vali tarafından yönetilecek.
UŞİ ANTLAŞMASI 1912 İtalya Krallığı 1. 18 Ekim 1912 İtalya Krallığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında Trablusgarp Savaşı sonunda imzalanan antlaşmadır.
2. Trablusgarp ve Bingazi’ye tam bir özerklik tanındı. Trablusgarp ve Bingazi, yeni bir kanun ve özel düzenle yönetilecektir. 3. Trablusgarp ve Bingazi’de Osmanlı Devleti’nin çıkarlarını, padişah adına naibü’s-sultan olarak tayin edilen bir görevli koruyacak. Dini ve adli işler, padişah tarafından seçilecek kadılar eliyle yürütülecekti. Kadı ve Naibü’s-Sultan’ın maaşları, Osmanlı maliyesince ödenecekti. 4. Trablusgarp ve Bingazi’nin Düyun-u Umumiye olan borcunu ise İtalya ödeyecekti. 5. İtalyanlar, kapitülasyonların kaldırılması konusunda Osmanlı Devleti’ne yardım edeceklerdi. 6. İtalya, On İki Ada’yı geçici olarak elinde tutacak daha sonra Osmanlı Devleti’ne iade edecekti böylelikle Osmanlı İmparatorluğu Balkan Savaşlarında bu adaları savunmak zorunda kalmayacaktı.
LONDRA ANTLAŞMASI 1913 Bulgaristan Krallığı
1. 30 Mayıs 1913 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilmesiyle sonuçlanan I. Balkan Savaşı sonunda Bulgaristan Krallığı ile imzalanmıştır.
2. Osmanlı Devleti’nin batı sınırı Midye-Enez hattı olacaktır.
3. Selanik, Güney Makedonya ve Girit Yunanistan’a verilecektir.
4. Orta ve Kuzey Makedonya, Sırbistan’a bırakılacaktır. 5. Ege Adaları’nın geleceğinin saptanması büyük devletlere bırakılacaktır. (Osmanlı Devleti, Ege Adaları’nı fiilen kaybetmiştir.) 6. Londra Antlaşması’ndan en kârlı çıkan devlet Bulgaristan Krallığı olmuştur. Savaş sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nun yalnızca Bulgaristan ile sınırı kalmış, Bulgaristan Batı Trakya’nın büyük bir bölümünü (Kavala ve Dedeağaç arası) ele geçirerek Ege Denizi’nde hakimiyet kurmuştur. Ancak II. Balkan Savaşı’nda Enver Paşa komutasındaki Türk ordusu Midye-Enez hattını geçerek, bu antlaşmayı ihlal edecek ve Edirne ve Kırklareli’yi geri alacaktır.
İSTANBUL ANTLAŞMASI 1913 Bulgaristan Krallığı
1. 29 Eylül 1913 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ve Bulgaristan Krallığı arasında II. Balkan Savaşı sonunda yapılmış bir antlaşmadır.
2. Edirne, Dimetoka ve Kırklareli Osmanlılarda kalacak. 3. Kavala ve Dedeağaç Bulgaristan’a bırakılacak.
4. Meriç nehri iki ülke arasında sınır kabul edilecek. 5. Bulgaristan Krallığı’ndaki Türkler’in siyasi, dini ve sosyal hakları korunacak.
ATİNA 1913 Yunanistan Krallığı 1. 14 Kasım 1913 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ve Yunanistan Krallığı arasında Balkan

Savaşlarının sonunda imzalanmış bir barış antlaşmasıdır. 2. Osmanlı İmparatorluğu; Yanya, Selanik ve Girit’in Yunanistan’a ait olduğunu kabul etti.
3. Yunanistan’da kalan Türklerin durumu da düzenlendi.
OSMANLIALMAN GİZLİ ANTLAŞMASI
1914 Alman İmparatorluğu
1. I. Dünya Savaşı’na girerken Osmanlı yönetimi üzerinde artan Alman etkisini ittifakla sonuçlandıran ve Osmanlı Devleti’ni resmen İttifak Devletleri safında savaşa sokan gizli ittifak antlaşmasıdır. 2. 2 Ağustos 1914’te İstanbul’da imzalanmıştır. Osmanlı tarafından antlaşmayı Sait Halim Paşa, Almanya adına ise Alman Büyükelçisi Baron Wangenheim imzalamıştır. Bu antlaşmaya Said Halim Paşa’nın Yeniköy’deki yalısı ev sahipliği yapmıştır. Aynı gün ülke çapında seferberlik ve sıkıyönetim ilan edilmiştir. 3. Antlaşmaya göre Osmanlı ve Almanya, Avusturya-Sırbistan savaşına tarafsız kalacak; Rusya, Almanya’ya karşı bir saldırı hareketinde bulunursa Osmanlı da savaşa girecek, Osmanlı Devleti’ne herhangi bir saldırı olursa da Almanya Osmanlı’ya yardım edecekti. 4. Anlaşma maddeleri şöyledir: 1. Anlaşma tarafları Avusturya-Macaristan ile Sırbistan arasındaki mevcut ihtilafta tarafsız kalmayı taahhüt eder.
2. Rusya faal askeri adımlarla müdahele eder ve Avusturya-Macaristan dolayıyla casus foederis ile Almanya’yı karşısına alırsa, Türkiye de casus foederis’e tabidir. 3. Almanya savaş durumunda askeri misyonunu Türkiye’de bırakacaktır. Anında yürürlüğe girmiş olan, Türk Savaş Bakanı Ekselansları ve Alman Askeri Misyon Şefi arasında gerçekleşen önceki anlaşmalara göre, Türkiye adı geçen askeri misyonun Türk ordusunun genel komutasında etkin nüfuz sahibi olacağını garanti eder. 4. Tehdit durumunda ve gerekli olduğunda Almanya Osmanlı İmparatorluğu topraklarını silahlı kuvvetlerle savunmayı taahhüt eder. 5. İşbu anlaşma iki ülkeyi mevcut ihtilaftan doğabilecek uluslararası karışıklıklardan korumak için yapılmıştır; belirtilmiş tam yetkili kişiler tarafından imzalandığı andan itibaren yürürlüğe girer ve 31 Aralık 1918 tarihine kadar, mevcut tüm kararlarla bağlayıcıdır. 6. İmza taraflarından herhangi biri anlaşma bitim tarihinden altı ay öncesine kadar anlaşmanın iptal olacağını bildirmezse anlaşma beş yıl daha uzamış olur. 7. İşbu belge Alman Kayser Ekselansları, Prusya Kralı ve Osmanlı İmparatoru Ekselansları tarafından tasdik edilecektir. Tasdikler imza tarihinden bir ay sonra takas edilecektir.
8. İşbu anlaşma gizli kalacaktır ve imza taraflarının biri tarafından ancak diğer tarafın onayı ile yayınlanabilir.[2]
BREST LİTOVSK ANTLAŞMASI
1917
Alman İmparatorluğu
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Bulgaristan Krallığı Rusya İmparatorluğu
1. 3 Mart 1918 tarihinde Rusya İmparatorluğu ile Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı Devleti ve Bulgaristan arasında imzalanmış bir barış antlaşmasıdır. 2. Bu antlaşma, İttifak Devletleri’nin yenilmesi üzerine geçersiz kalmış bir barış antlaşmasıdır. Çünkü daha sonra bu antlaşma İtilaf devletleri tarafından tanınmamıştır. 3. Bu antlaşma, Osmanlı Devleti’nin toprak kazandığı en son antlaşmadır. 4. Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti’ne Kars, Ardahan, Batum (daha sonra tekar Sovyetlere verildi) ve Artvin verildi. 5. Bu antlaşma, Rusya’nın Brest-Litovsk kentinde imzalandığından dolayı antlaşmaya bu isim verilmiştir.
MONDROS ANTLAŞMASI 1918 İtilaf Devletleri
1. Osmanlı İmparatorluğu adına Ahmet İzzet Paşa Hükümeti’nin Bahriye Nazırı Rauf Bey tarafından, Limni adasının Mondros Limanı’nda demirli Agamemnon zırhlısında 30 Ekim 1918 akşamı İtilafları temsilen katılan İngiliz generali Townsend ile imzalamıştır. 2. Müzakerelerde Rauf Bey’e Dışişleri Müsteşarı Reşat Hikmet Bey eşlik etti. 3. 25 maddeden oluşan ve çok ağır hükümler içeren bu antlaşma ile Osmanlı Devleti, İtilaf Devletlerine tamamen teslim olmuş ve fiilen sona ermiştir. 4. Mondros Mütarekesinin koşulları, aynı günlerde imzalanan Bulgaristan, Avusturya-Macaristan ve Almanya bırakışmalarıyla benzerlik gösterir. Stratejik noktaların işgali, ordunun terhisi ve donanma ile cephanelerin teslimi gibi askeri tedbirler, yenilen tarafı savaşa devam edemez hale getirmeye yöneliktir. 5. Sadece doğu illerinde karışıklık çıkması halinde İtilaf devletlerine buraları işgal etme yetkisini veren 24. madde, Türk ateşkesine özeldir. Bu madde, tehcirden dönecek Ermenilere karşı direniş gösterilmesi olasılığına karşı anlaşmaya konmuş ancak uygulama görmemiştir. 6. Anlaşmada Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarına ve statüsüne ilişkin bir ifade yoktur. Ancak İngilizler Suriye cephesinde ateşkesi tam Türk-Arap etnik sınırında kabul etmekle, Osmanlı İmparatorluğu’nun barıştan sonraki sınırlarına ilişkin ilginç bir fiili durum yaratmışlardır.
SEVR ANTLAŞMASI 1920 İtilaf Devletleri 1. İtilâf Devletleri 18 Nisan 1920’de San Remo Konferansı’nda Osmanlı İmparatorluğu’na uygulanacak barış antlaşmasının şartlarını hazırladılar. 22 Nisan’da Osmanlı hükümetini Paris’te

toplanacak barış konferansına davet ettiler. Padişah, eski sadrazam Ahmet Tevfik Paşa’nın başkanlığında bir heyeti Paris’e gönderdi. Paris’te barış şartlarını öğrenen Ahmet Tevfik Paşa, İstanbul’a gönderdiği telgrafta barış şartlarının devlet kavramı ile bağdaşmadığını bildirerek görüşmelerden çekildi. 2. 22 Haziran’da İstanbul’da toplanan Saltanat Şurası, Paris’e Sadrazam Damat Ferit Paşa başkanlığında ikinci bir heyet göndermeye karar verdi. Eski Maarif Nazırı (milli eğitim bakanı) Bağdatlı Mehmed Hadi Paşa, eski Şura-yı Devlet (Danıştay) reisi Rıza Tevfik Bey ve Bern Sefiri Reşat Halis Bey’den oluşan bu heyet, 10 Ağustos 1920’de Sevr Antlaşması’nı imzaladı. Ankara’daki Büyük Millet Meclisi antlaşmayı sert bir bildiri ile kınadı. Antlaşmayı imzalayanları vatan haini ilan etti. 3. Antlaşmanın yürürlüğe girmesi için önce Meclis-i Mebusan’ın antlaşmayı görüşüp kabul etmesi, sonra da imzalamak üzere Vahdettin’e göndermesi gerekiyordu. Fakat antlaşma imzalandığı tarihte Meclis-i Mebusan kapalı (Mart 1920’de faaliyeti sonlandı ve Nisan 1920’de kapatıldı) olduğundan antlaşma mecliste görüşülemedi ve padişahın önüne gelmedi. 4. Antlaşma İtilaf Devletleri Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Belçika, Yunanistan, Hicaz Krallığı, Portekiz, Romanya, Ermenistan, Polonya, Sırp-Hırvat Cumhuriyeti ve Çekoslovakya ile mağlup Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalandı. ABD ve SSCB imza atmadılar. 5. Osmanlı Devleti, bu antlaşma ile yok sayılmış ve toprakları tamamen paylaşılmıştır. 6. Türk Kurtuluş Savaşı sonucunda bu antlaşma yerine 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması uygulamaya konduğundan bu antlaşma yürürlüğe girmemiştir. Belli Başlı Maddeleri
1. Sınırlar (madde 27-36): Edirne ve Kırklareli dahil olmak üzere Trakya’nın büyük bölümü Yunanistan’a, Ceyhan, Antep, Urfa, Mardin ve Cizre kent merkezleri Suriye’ye bırakılacak, İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak kalacak; 2. Boğazlar (madde 37-61): İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi silahtan arındırılacak, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak; Boğazlar’da deniz trafiği on ülkeden oluşan uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek; komisyon gerekli gördüğü zaman Müttefik Devletler’in donanmalarını yardıma çağırabilecek; 3. Kürt Bölgesi (madde 62-64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat’ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti’ne bağımsızlık için başvurabilecek
4. İzmir (madde 65-83): Yaklaşık olarak bugünkü İzmir ili ile sınırlı alanda Osmanlı İmparatorluğu egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile Yunanistan’a bırakacak; bu sürenin sonunda bölgenin Osmanlı veya Yunanistan’a katılması için plebisit yapılacak;
5. Ermenistan (madde 88-93): Osmanlı, Ermenistan Cumhuriyeti’ni tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920’de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan’a verdi.) 6. Arap ülkeleri ve Adalar (madde 94-122): Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek; 7. Azınlık Hakları (madde 140-151): Osmanlı din ve dil ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarına eşit haklar verecek, tehcir edilen gayrimüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okul ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, Osmanlı’nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse Müttefik Devletler tarafından denetlenecek; 8. Askeri Konular (madde 152-207): Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri kuvveti, jandarma dahil 50.700 kişiyle sınırlı olacak ve ağır silahları bulunmayacaktı.[1][4] Türk donanması tasfiye edilecek, Marmara Bölgesi’nde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma Müttefik Kontrol Komisyonu tarafından denetlenecek; 9. Savaş Suçları (madde 226-230): Savaş döneminde katliam ve tehcir suçları işlemekle suçlananlar yargılanacak; 10. Borçlar ve Savaş Tazminatı (madde 231-260): Osmanlı İmparatorluğu’nun mali durumundan ötürü savaş tazminatı istenmeyecek, Türkiye’nin Almanya ve müttefiklerine olan borçları silinecek; ancak Türk maliyesi müttefiklerarası mali komisyonun denetimine alınacak; 11. Kapitülasyonlar (madde 260-268): Osmanlı’nın 1914’te tek taraflı olarak fesh ettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacak;
12. Ticaret ve Özel Hukuk (madde 269-414): Türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda Müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek; sivil deniz ve demiryolu trafiği Müttefik devletler arasında yapılan işbölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek hükümlerini içeren bir antlaşmadır.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.