Kpss Coğrafya Türkiyenin Coğrafi Bölgeleri Konu anlatım kitabı
1- MARMARA BÖLGESİ
Marmara bölgesi alan bakımından ülke yüz ölçümünde %8,5’lik pay ile altıncı sıradadır.
Yer Şekilleri;
Sade bir yapıya sahiptir.
Türkiye’nin ortalama yükseltisi en az olan bölgedir.
Bölgedeki en yüksek dağ 2543m ile Uludağ’dır. Diğer dağların yükseltisi fazla değildir.
Yıldız Dağları, Işıklar ve Koru Dağları yer alır. Bu dağların arasında Ergene Havzası bulunur.
Güney Marmara’daki düzlükler ve ovalar geniş yer tutar. Ovaların yükseltisi 300m‘nin altındadır.
Yer şekillerinin sade olması ve özel konumdan dolayı ulaşım ağı gelişmiştir. Bu durum ülkemizdeki endüstri kuruluşlarının birçoğunun bu bölgede toplanmasına neden olmuştur.
Ekili dikili toprak oranı en fazla olan bölgemizdir (%30).
Trakya topraklarında deprem olma olasılığı az, Anadolu’daki topraklarında ise deprem olma olasılığı fazladır.
Akarsu ve Gölleri;
Sakarya’nın aşağı kesimi, Meriç Nehri, Susurluk Irmağı başlıca akarsularıdır.
Akarsuların hidroelektrik enerji potansiyeli azdır.
Akarsuların denize döküldükleri yerlerde akıntı fazla ve taşıdıkları malzemelerin büyük bölümünü alçak kıyı ovalarında bıraktıkları için delta oluşturmazlar.
Bölgenin başlıca gölleri: Manyas, Ulubat, İznik, Sapanca, Büyük Çekmece, Küçük Çekmece ve Durusu(Terkos) gölleridir. Bunların hepsinin suları tatlıdır.
İklim ve Bitki Örtüsü;
Tam bir geçiş iklimi özelliği gösterir. Bölgede Akdeniz iklimi, Karasal İklim ve Karadeniz iklimi görülür.
Bölgeye ortalama 600-700 mm yağış düşmektedir.
Yıllık ortalama sıcaklık 14- 15 oC’dir.
Kışları soğuk geçmez. (3-6 oC). Yazlar da Aşırı sıcak değildir.(23-25 oC)’dir.
Marmara Denizi kıyılarında ve Güney Marmara’da Akdeniz iklimi etkilidir. Ancak, asıl
Akdeniz iklimine göre yaz ayları çok kurak değil (Karadeniz’in etkisi), kış sıcaklıkları
da yüksek değildir (enlemin etkisi). Bu alanlarda bitki örtüsü makidir.
Marmara Bölgesi’nin Karadeniz kıyılarında Karadeniz iklimi görülür. Yağış miktarı da
fazladır. Bu nedenle bu alanlarda ormanlıktır.
Ergene Havzası’nda ise karasal iklim görüldüğünden bozkırlar geniş yer tutar.
Marmara Bölgesi, Türkiye ormanlarının % 13’üne sahiptir. Bölgeler arasında orman
oranı bakımından 4. sırada yer alır.
Nüfus ve Yerleşme;
Nüfusu 2007 yılı verilerine göre 20,7 milyondur.
Nüfus sayısı ve yoğunluğu en çok olan bölgedir.
Türkiye’de kent nüfusunun en fazla olduğu bölgedir.
Nüfusun fazla olmasında; endüstrinin ve ulaşımın gelişmiş olması, iklim ve yer
şekillerinin elverişliliği ile tarım alanlarının verimli olması etkili olmuştur.
Nüfusun en yoğun olduğu yerler Çatalca-Kocaeli Bölümü ile Güney Marmara (Bursa
çevresi)’dır.
Marmara Bölgesi’nde, nüfus artışı, doğum oranından çok fazladır. Bu durum
bölgenin aşırı göç almasına bağlıdır.
Nüfus yoğunluğunun Türkiye ortalamasının altında olduğu yer Yıldız Dağları
Bölümü’dür. Bu bölümde nüfusun az olmasında; tarım alanlarının sınırlı olması,
sanayi kuruluşlarının az olması, arazinin dağınık olması ve önemli yollara uzak
kalması gibi faktörler etkilidir. Ayrıca Çanakkale çevresinde de nüfus seyrektir.
Tarım ve Hayvancılık;
Tarım çoğu yerde modern yöntemlerle yapılır.
İklim çeşitliliği birçok tarım ürününün yetişmesine olanak sağlamıştır.
Yetiştirilen başlıca yarım ürünleri; ayçiçeği, zeytin, şekerpancarı, tütün, mısır, pirinç,
buğday, çeşitli sebze ve meyvelerdir. Sakarya ve İzmit’te fındık üretimi yaygındır.
Bunlardan başka koza, üzüm, sebze üretimi de önemlidir.
Zeytin üretiminde Ege ve Akdeniz’den sonra 3.sıradadır. Gemlik ve Mudanya
çevresinde yetiştirilir.
Ayçiçeği Trakya’nın iç kesimlerinde Ergene Havzası’nda yetiştirilir. %84’lük pay ile
Türkiye’de 1.sırada bulunur.
Pirinç, Ergene ve Meriç Irmağı çevresinde yetiştirilir.
Bölgede birçok tarım ürünü yetiştirilmesine rağmen nüfus fazla olduğu için bölge
diğer bölgelerden tarım ürünü alır.
Hayvancılık, daha çok besicilik ve ahır hayvancılığı şeklindedir.
Trakya’da mandıracılık gelişmiştir.
Bursa-Gemlik ve İstanbul’da ipek böcekçiliği gelişmiştir.
Trakya’da arıcılık yaygındır.
Turizm;
İstanbul ve Bursa önemli turizm merkezleridir.
Turizm faaliyetleri yıl boyunca devam eder. Bu durum üzerinde İstanbul ve Bursa’nın tarihi ve kültürel merkez özelliği taşıması ve Türkiye’nin en önemli haça limanının bu bölgede bulunması etkili olmuştur.
Ayrıca kaplıcalar ve Uludağ önemli turizm alanlarıdır.
Marmara Denizi’nin kuzey ve güney (Erdek çevresi) kıyıları deniz turizmi açısından gelişmiştir.
Bursa, Yalova, Balıkesir ve Çanakkale’de kaplıca turizmi de gelişmiştir.
Bölgenin Bölümleri;
A. Yıldız Dağları bölümü
Bölümün Karadeniz kıyılarında Karadeniz iklimi görülür. Nemlilik fazladır. Ormanlar geniş yer tutar.
Küçükbaş ve besi hayvancılığı önemlidir.
Ormancılık ve orman ürünleri önemli bir gelir kaynağıdır.
Bölümde Pınarhisar da çimento fabrikası, Trakya cam fabrikası vardır. Nüfus seyrektir.
B. Ergene Bölümü
Bölüm Ergene Havzası’nı içine alır.
Deprem olasılığı azdır.
Marmara Bölgesi’nin en soğuk ve en az yağışlı bölümüdür.
Hakim bitki örtüsü bozkırdır. Karasal iklim etkilidir.
Tarım alanları geniştir. Türkiye’de en fazla ayçiçeği yetiştirilen bölüm burasıdır.
Küçükbaş hayvancılık önemlidir. Mandıracılık gelişmiştir. Arıcılık yapılır.
Türkiye’yi Avrupa’ya bağlayan kara ve demiryolları bu bölümden geçer.
Çerkezköy’de tekstil, dokuma, makine sanayii gelişmiştir.
Hamitabat’ta çıkarılan doğalgazdan elektrik üretilir.
Ayçiçek yağı fabrikaları vardır.
C. Çatalca-Kocaeli Bölümü
Çatalca ve Kocaeli yarımadaları ile Sakarya Ovası’ndan oluşur. Ortalama yükseltisi azdır, daha çok platolarla kaplıdır.
Büyük ve Küçük Çekmece kıyı set gölleri yer alır. Ayrıca Sapanca Gölü bulunmaktadır( Tektonik göldür.)
Karadeniz kıyıları boyunca Karadeniz iklimi görülür. Buralar ormanlık olup nüfus bakımından seyrektir. Bölümün Marmara denizi kıyıları boyunca Akdeniz iklimi etkilidir. Bitki örtüsü makidir. Nüfusun en yoğun olduğu yer bu kıyılardır.
Bölümde şekerpancarı, tahıl, mısır, ayçiçeği, tütün üretilir. Sakarya’da fındık üretimi vardır.
İstanbul Türkiye’nin en büyük endüstri, ticaret, bankacılık, turizm, ulaşım ve kültür merkezidir.
Endüstride çeşitlilik çok fazladır. Bunların başlıcaları; konfeksiyon, dokuma, otomotiv, cam, kundura, ilaç, kimya, gübre, deri ve besin endüstrileridir. İzmit’te İpraş petrol rafinerisi, Yarımca da petrol-kimya sanayisi vardır.
Endüstrinin gelişmiş olması nedeniyle Türkiye’nin her yerinden buraya göç gelmektedir.
Bölüm nüfus miktarı ve nüfus yoğunluğu bakımından Türkiye’de 1.sıradadır. Bu durum konut sıkıntısına yol açmaktadır.
D. Güney Marmara Bölümü
Başlıca ovalar, Yenişehir, İnegöl, Bursa, Karacabey, Mustafa Kemalpaşa, Balıkesir ve Gönen ovalarıdır. Bu ovalarda tarım gelişmiştir.
Bölümde yer alan Ulubat, Manyas ve İznik gölleri tektonik göllerdir.
Ayçiçeği, şekerpancarı, mısır, buğday alanları, sebze ve meyve bahçeleri ile zeytinlikler bulunur.
Küçükbaş hayvancılık ve ipek böcekçiliği önemlidir.
Bölümün en gelişmiş şehri Bursa’dır. Burası bir tarım ve sanayi kentidir.
Bursa’da dokuma, otomotiv, konserve endüstrisi gelişmiştir.
2-AKDENİZ BÖLGESİ
Ülkemiz topraklarının % 15’lik bölümüne sahip olan bölge, yüz ölçümü bakımından dördüncü sırada yer alır.
Yer Şekilleri;
Akdeniz bölgesinin büyük bir kısmı kıvrım dağları olan Toros Dağları’yla kaplıdır.
Toroslar Teke Yarımadası’nda kıyıya dik, Taşeli Yarımadası’nda ise kıyıya paralel uzanır
Dağların kıyıya paralel olmasının sonucunda;
Akdeniz iklimi iç kesimlere giremez. Bu nedenle kıyı ile iç kesimler arasında iklim, bitki örtüsü ve yetiştirilen ürünler bakımından farklılık görülür.
Kıyıda falezler fazladır ve doğal limanlar azdır.
Kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım geçitler aracılığı ile sağlanır. Bu geçitler Antalya- Çubuk, Mersin-Sertavul, Adana-Gülek ve Hatay-Belen’dir.
Kıyı ile iç kesimler arasında ticaret istenilen düzeyde gelişmemiştir.
Akdeniz bölgesinde ovalar azdır. En önemli ovası Seyhan e Ceyhan’ın getirdiği Çukurova deltasıdır. Yine kıyıda Silifke ve Antalya Ovaları yer alır.
İç kesimlerde ise, karstlaşma süreci ile oluşan Elmalı, Acıpayam ve Isparta ovaları vardır. Amik Ovası ise, bir graben hattı içinde yer alır.
Bölgede kireç taşları yani kalker geniş yer tutar. Kalkerlerin erimesi sonucu karstik şekiller meydana gelmiştir.
Adana Bölümü’nde yer alan Cennet – Cehennem Obrukları, Antalya Bölümü’nde yer alan Burdur- İnsuyu, Alanya- Damlataş ve Dim, Antalya-Karain mağaraları bu karstik şekillere örnek verilebilir.
Kanyon vadiler de aşınma sonucunda oluşmuştur.
Akarsu Ve Gölleri;
Bölgenin en önemli akarsuları;
: Yedigöze, Çatalan ve Seyhan Hidroelektrik Santralleri bulunur. Seyhan :Menzelet, Kılavuzlu, Sır (Kahramanmaraş), Berke ve Aslantaş(Osmaniye) hidrCeyhanoelektrik santralleri yer almaktadır.
: Gezende Barajı Göksu
: Oymapınar ve Manavgat Barajları. Manavgat
: Dostluk Barajı 06.02.2014 Asi
: İvriz Barajı, Karaca Ören 1, Karaca Ören 2, Kartal kaya Barajları. Aksu
: AK köprü, Bereket Dalaman
Bölge akarsuları yağış rejiminden dolayı düzensiz rejime sahiptir.
Bölgede etkili olan Akdeniz ikliminden dolayı kışın yağışlarla birlikte akarsular kabarır, yazın ise akarsu seviyeleri düşer.
Karstik kaynaktan beslenen Manavgat Çayı gibi akarsuların yazın debileri fazla azalmaz(Yeraltı sularından beslenirler.)
Bölge göl bakımından oldukça zengindir.
Barısında karstik ve tektonik etkenlerle oluşan göllerin yer aldığı Göller Yöresi bulunmaktadır. Göller Yöresinde Beyşehir, Eğirdir, Burdur(acı), Acıgöl(acı), Suğla, Söğüt, Salda ve Kovada(Elektrik Üretilir) Gölleri bulunur.
Isparta Gölcük bir volkanik göldür.
İklim ve Bitki Örtüsü;
Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesimlerinde karakteristik Akdeniz iklimi görülür.
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Yaz sıcaklığı 27-28oC, kış sıcaklığı ise 8-10oC’dir.
Yıllık ortalama yağış 700 ile 1000 mm arasında değişir.
Türkiye’de güneşli gün sayısının en fazla olduğu bölgelerden biridir.
En yüksek kış sıcaklığı Akdeniz kıyılarında görülür. Don olaylarına çok ender rastlanır.
Kış sıcaklığının yüksek olması seracılığın daha ucuz yapılmasını sağlar. Bu nedenle seracılığın en yaygın olarak yapıldığı yer, Akdeniz kıyılarında Antalya Bölümü’dür.
Akdeniz ikliminin tabii bitki örtüsü(makiler), zeytin, keçiboynuzu, mersin, zakkum gibi bodur ağaçlardan oluşan makilerdir.
Teke’de(Batı Toros) kızılçam, orta Toroslarda sedire rastlanır. Sedirlerin tahrip edilmesiyle garik oluşmaktadır.
Akdeniz Bölgesinin iç kesimlerinde iklim şartları çok değişir. Yıllık yağış miktarı ile yıllık sıcaklık azalır. Don olaylarına rastlanır.
Tarım ve Hayvancılık(yaylacılık ve oba);
Yılda birden fazla ürün almaya en elverişli bölgedir.
Seracılık en fazla bu kıyılarda yapılır.
Tufan’da sebze ve meyve önemli bir gelir kaynağıdır.
Pamuk, başta Çukurova olmak üzere diğer kıyı ovalarında yetiştirilir. Ülkemizde pamuk üretiminin yaklaşık %24’ü bu bölgeden karşılanır.
Turunçgiller, kıyı boyunca Finike, Antalya, Alanya, Anamur, Silifke, Adana ve Mersin’de yetiştirilir. Türkiye turunçgil üretiminin %62’sini bu bölgeden karşılamaktadır.
Muz, Mersin ve Anamur çevresinde yetiştirilir. Türkiye’de yetiştirilen muzun tamamı bu bölgeden karşılanır.
Yerfıstığı üretiminin %90’ Akdeniz Bölgesinden Sağlanır.
Gül özellikle Isparta çevresinde yetiştirilir.
Pirinç, Amik Ovası, Silifke Ovası ve Kahramanmaraş çevresinde yetiştirilmektedir.
Zeytin, bölgenin kıyı kesiminde yetiştirilmektedir. Bölge zeytin üretimi bakımından 2. Sırada yer alır.
Mısır, sulu tarım yapılan yerlerde üretimi artmıştır. Üretimde bölge 1. Sıradadır.
Soya fasulyesi, Adana Bölümü’nde üretilir.
Bölge hayvancılık bakımından daha gelişmemiş, dağlık alanlarda küçükbaş hayvancılık yapılmakta ve özellikle kıl keçisi yetiştirilmektedir. Bölgenin birçok yerinde arıcılık yapılmaktadır.
Muz:%100 , Gül: %90, Yer fıstığı: %90, Turunçgiller: %62, :%88(doğal Soya fasulyesiyetişme ortamı K.Denizdir), Sebze: %29, Mısır:%49, Pamuk: %24, Nohut:%18, :%24(2.sıradadır.) Zeytin
Nüfus ve Yerleşme;
Bölge nüfusu 2007 sayımına göre, 8,9 milyondur.
Nüfus daha çok kıyılardaki düzlüklerde toplanmıştır.
Özellikle Adana çevresi nüfusun yoğun olduğu yerdir.
Akdeniz Bölgesi’nde nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır(Engebeli). Bunda yer şekillerinin engebeli olması, ulaşımın gelişmemesi, tarım alanlarının sınırlı olması etkilidir.
Akdeniz bölgesinde nüfusun %70’i Adana Bölümü’nde toplanmıştır. Bunun nedeni, bu bölümde tarım alanlarının geniş yer kaplaması, sanayi kuruluşlarının fazla olması ve ulaşım olanaklarının daha fazla gelişmesidir.
Antalya Bölümü’nde ise bölge nüfusunun yaklaşık %30’u yaşamaktadır. Bunun nedeni sanayinin fazla gelişmemesi, tarım alanlarının azlığı ve ulaşım imkânlarının yetersizliğidir.
Madenler ve Endüstri;
Krom; Fethiye ve Dalaman çevresinde, Boksit; Seydişehir ve Akseki çevresinde, Demir; Adana çevresinde çıkarılmaktadır.
Endüstri Adana Bölümü’nde daha çok gelişmiştir.(Pamuk)
Adana’da pamuk ipliği, pamuklu dokuma, yağ fabrikaları vardır. İskenderun’da demir-çelik fabrikası, Mersin’de Ataş petrol rafinerisi bulunur.
Antalya Bölümü’nde alüminyum, Ferro-Krom işletmeleri, kâğıt ve şeker fabrikaları vardır.
Turizm;
Bölge deniz turizmi, tarihi ve doğal güzellikleri bakımından ülkemiz turizminde önemli bir yere sahiptir.
Yaz ve kış mevsimleri arasında turist sayılarında ve turizm gelirlerinde belirgin farklar vardır.
Bölgenin başlıca turistik doğal güzellikleri; Burdur’da İn suyu mağarası, Alanya’da Damlataş ve Dim Mağaraları, Tarsus’ta Yedi uyuyanlar Mağarası, Düden, Manavgat ve Kurşun Şelaleleri, Mersin’deki Cennet ve Cehennem Obruklarıdır. Ayrıca Antalya çevresindeki Perge ve Aspendos turizm açısından önemli antik eserlerdir.
Mağaradan devşirme Senpianos Klisesi bulunmaktadır.
Xantos Leton Artemis tapınağı Antalya Finike’de bulunmaktadır. Ayrıca bu kilise UNESCO kalıcı kültür miras listesindedir.
Bölgenin Bölümleri
A.Adana Bölümü (Mersin-Hatay-Adana-Kilis-Osmaniye-Maraş)
Taşeli Platosu ’nu, Orta Torosları ile Kahramanmaraş, Hatay ve Kilis ilini kapsar.
Taşeli Platosunda toprak örtüsü incedir. Dağlık bir yapıya sahip olduğundan ulaşım yetersizdir. Bu nedenle nüfus çok seyrektir.
Adana Bölümü’nde ovalar Antalya Bölümü’ne göre daha çok ve geniştir. Bunlardan en önemlisi Çukurova’dır.
Burada pamuk, buğday, susam, yerfıstığı, mısır, soya fasulyesi, turunçgiller, sebze ve meyve üretilir.
Çukurova’da yaz mevsiminde nüfus artmaktadır. Bunun nedeni tarım işçilerine olan gereksinim etkili olmuştur.
Sanayi Antalya Bölümü’ne göre daha fazla gelişmiştir.
Adana’da dokuma, iplik, demir-çelik fabrikaları vardır. Mersin’de Ataş petrol rafinerisi bulunur.
B.Antalya Bölümü (Antalya, Isparta, Burdur)
Teke Yarımadası Göller Yöresi ve Antalya’yı içine alır.
Yer şekilleri Adana Bölümü’ne göre daha dağlıktır. Bu nedenle tarıma elverişli arazi daha azdır. Bölümde turunçgiller, pamuk, susam, yer fıstığı ve turfanda sebze üretimi önemlidir.
Seracılığın en yoğun olduğu bölümdür.
Göller Yöresinde, Beyşehir, Eğirdir(elektrik üretilir), Burdur(acı), Acıgöl(acı) ve Kovada(elektrik üretilir) gölleri bulunur.
Elmalı, Acıpayam, Tefenni ovaları karstik ovalardır.
Göller yöresinde tahıl, haşhaş, şekerpancarı, gül üretilir.
Burdur’da şeker fabrikası, Seydişehir’de alüminyum tesisleri, Antalya’da Ferro-Krom ve Aselsan tesisleri, Isparta’da çimento fabrikası, Dalaman’da kâğıt fabrikası vardır. Ayrıca Isparta’da halıcılık ve gül yetiştiriciliği önemli yer tutar.
Deniz turizmi, karstik oluşumlar ve antik kentlerden dolayı turizm gelirleri Adana Bölümü’nden daha fazladır.
Köyceğiz gölü alüvyal set gölüdür. Not:
Yayladağı sınır kapısı bulunmaktadır.
3-EGE BÖLGESİ
Türkiye’nin yaklaşık olarak %10’unu kaplar, yüz ölçümü bakımından 5.sıradadır.
Yer Şekilleri;
Yükselti ve yer şekilleri kıyı ile iç kesimler arasında farklılıklar gösterir.
Kıyı Ege’nin yer şekilleri doğu-batı doğrultusunda uzanan dağlar ve bu dağlar arasındaki ovalar şeklindedir. Kıyıda kuzeyden güneye doğru Kaz Dağı, Madra Dağı, Yunt Dağı, Boz Dağlar, Aydın ve Menteşe Dağları yer alır.
Bu dağlar fay hatları boyunca yükselen “Horst” durumundadır. Bunların arasında ise “Graben” durumunda olan Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovaları yer alır.
Kıyı Ege dağlarının ve ovalarının doğu-batı doğrultusunda uzanması(dağların denize dik durması);
Ulaşımın doğu- batı yönünde daha kolay olmasını,
İç bölgelerin Kıyı Ege ile ticaretinin gelişmesini,
Denizel iklimin iç kesimlere daha çok sokulabilmesini,
Denizel şartlar isteyen ürünlerin iç kesimlerde üretilebilmesini,
Kıyının girintili çıkıntılı olmasını,
Koy ve körfezlerin fazla olmasını,
Doğal limanların fazla olmasını sağlamıştır.
Kıyı uzunluğu bakımından 2593 km ile birinci sırada gelir. Bunun nedeni kıyının girintili çıkıntılı olmasıdır. Kıta sahanlığı en geniş olan kıyı, Ege kıyılarıdır.
İç Ege’de yükselti daha fazla, dağlık alanlar ve engebeli yerler daha çoktur.
Bölge fay hatları ile parçalanmış olduğu için bölge 1. Derecede deprem bölgesi içerisinde yer alır. Sıcak su kaynakları bakımından zengindir. Bu nedenle kaplıca turizmi gelişmiştir.
Bölgenin çöküntü ovalarında alüvyal topraklar, kalkerli araziler üzerinde ise terra-rossa toprakları yer alır.
Akarsu ve Gölleri;
Bölgenin belli başlı akarsuları: Büyük Menderes, Küçük Menderes, Bakırçay ve Gediz’dir. Menderesler yaparak akarlar. Rejimleri düzensizdir. Bol alüvyon taşıdıkları için denize döküldükleri yerlerde deltalar oluşturmuşlardır.
büyük Menderes akarsuyunun aşağı çığırında yer alan Çamiçi (Bafa) Gölü alüvyal set gölüdür. Salihli-Turgutlu arasında yer alan Marmara Gölü de alüvyal set gölüdür.
Bölgede Gediz nehri üzerinde Demirköprü barajı, Büyük Menderes üzerinde Adıgüzel ve Kemer barajları vardır. Bu barajlardan elektrik üretiminde ve tarım alanlarının sulanmasında yararlanılır.
İklim ve Bitki Örtüsü;
Akdeniz ikliminin yayılış alanına girer.
İç Batı Anadolu’da Akdeniz iklimi ile İç Anadolu’nun step iklimi arasında bir geçiş iklimi yaşanır.
Kıyıda dağlar denize dik uzandığı için deniz etkisi 150-200 km kadar iç kesimlere girebilmektedir.
Nüfus ve Yerleşme;
2007 nüfus sayımına göre nüfus 9,3 milyondur.
Kıyı Ege, tarım, sanayi, ticaret, ulaşım, turizm, yönünden İç Batı Anadolu’dan daha çok gelişmiştir.
Bölgede Menteşe yöresi dağlıktır, sanayi gelişmemiştir. Ulaşım zordur. Fazla yağış almasına rağmen tarım alanları sınırlıdır. Bu yüzden nüfus yoğunluğu azdır.
Asıl Ege bölümü ekonomik özellikleri nedeniyle Marmara’dan sonra en fazla göç alan yer konumuna gelmiştir.
Kıyı Ege bölümünde kentler genellikle verimli ovalarda toplanmıştır. Bölgenin en önemli merkezi Türkiye’nin de önemli ihracat limanlarından birisi olan İzmir’dir.
Bölgedeki bazı ilçe merkezleri de tarım, maden, turizm gibi özelliklerinden dolayı yoğun nüfuslu yerler arasındadır.(Akhisar-Soma-Nazilli, Söke, Salihli, Turgutlu, Kuşadası, Marmaris gibi.)
Tarım ve Hayvancılık;
Tarım önemli bir gelir kaynağıdır. Bu durumun oluşmasında tarım alanlarının geniş ve verimli olması, iklimin tarıma uygun olması, sulama probleminin büyük oranda çözülmüş olması etkilidir.
Kıyı Ege’de kışların ılık geçmesi seracılığın daha ucuza yapılmasına ve yaygınlaşmasına neden olmuştur. Yine kışın don olayına pek fazla rastlanmaması nedeniyle zeytin, incir ve turunçgillerde yetiştirilmektedir.
İncir öncelikle Büyük Menderes Ovası’ndaki Aydın çevresinde yoğundur.
Bölge, Türkiye zeytin üretiminde birinci sıradadır. Özellikle Edremit ve Ayvalık civarında yoğundur.
Yazların sıcak ve yağışsız olması nedeniyle pamuk üretimi de yoğun olarak yapılır. Ayrıca tütün ve üzüm de bölgede en çok üretilen ürünler arasında yer alır.
Çekirdeksiz üzümün yetiştiği tek bölgedir.
İç Ege’de ise daha çok tahıl, haşhaş ve şekerpancarı üretilir. Kıyı Ege ile iç Batı Anadolu’da üretilen ürünlerin farklı olması yükseltiye bağlı olarak sıcaklık ve yağış şartlarının yani iklimin değişmesi ile açıklanabilir.
Bölge; zeytin, üzüm, incir, tütün ve haşhaş üretiminde 1.sıradadır.
Ege Bölgesi’nde yaz kuraklığına uyum sağlayan küçükbaş hayvanlardan koyum yetiştiriciliği yaygındır.
Muğla çevresinde arıcılık önemli bir gelir kaynağıdır.
Madenler ve Endüstri;
Ege Bölgesi maden yatakları bakımından oldukça zengindir. Bölge’de çıkarılan başlıca madenler şunlardır;
Krom: Menteşe yöresinde.
Demir: Kazdağı eteklerinde.
Linyit: Özellikle Manisa-Soma, Muğla-Yatağan, Kütahya-Tavşanlı çevresinde çıkarılır. Linyitin en çok çıkarıldığı bölgedir.
Boraks: Kütahya çevresinde.
Tuz: İzmir-Çamaltı tuzlasından elde edilmektedir.
Mermer: Afyonkarahisar çevresinde çıkarılır.
Bölgedeki başlıca endüstri kuruluşları şunlardır;
Şeker Fabrikaları: Afyonkarahisar, Uşak, Kütahya.
Yağ Fabrikaları: İzmir, Edremit, Ayvalık.
Dokuma Fabrikaları: İzmir, Nazilli, Denizli, Manisa.
Halıcılık: İzmir, Manisa, Kütahya, Uşak, Muğla.
Termik Santraller: Muğla(Yatağan), Kütahya(Tunçbilek, Öeyitömer), Manisa(Soma).
Jeotermal Enerji: Denizli-Sarayköy.
Petro-Kimya: İzmir-Aliağa’da yer alır.
; Turizm
Kıyı turizmi, tabii ve tarihi güzellikler, Pamukkale travertenleri önemli turizm merkezlerini oluşturmaktadır.
Kaplıca turizmi özellikler Kütahya-Afyonkarahisar çevresinde gelişmiştir.
Bölgenin Bölümleri
1.Kıyı Ege (Asıl Ege) Bölümü
Bölümde horst ve grabenler geniş yer tutar.
Denize dik uzanan Yunt, Boz ve Aydın Dağları birer horsttur.
Bunlar arasında Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes Ovaları birer grabendir.
Bölüm 1.derecede deprem bölgesi durumundadır.
Akdeniz iklimi etkilidir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Deniz etkisi iç kesimlere kadar sokulur. Tabii bitki örtüsü makilerdir. Kıyı Ege’de yağış miktarı 600-700 mm civarındadır. Yağışlar cephesel kökenlidir.
Nüfusun üçte ikisi Kıyı Ege bölümünde yer alır.
Bölümde tarım çok önemlidir. Pamuk, zeytin, tütün, incir, susam, sebze, turunçgil ve tahıl tarımı yoğun olarak yapılır.
Edremit ve Ayvalık’ta zeytin fabrikaları vardır. İzmir, Denizli, Nazilli ve Manisa’da pamuk dokuma önemlidir. Akhisar ve Torbalı’da sigara fabrikaları vardır.
İzmir; tarım, sanayi, ticaret, turizm ve ihracatın en gelişmiş olduğu ildir.
Menteşe yöresinde nüfus seyrektir.
2.İç Batı Anadolu Bölümü
İklim, bitki örtüsü, tarım ürünleri bakımından İç Anadolu’ya benzerlik gösterdiği halde sosyal ve ekonomik nedenlerden dolayı Ege Bölgesi içerisinde sayılmıştır.
Tarım alanları sınırlıdır.
Yükseltinin fazla, sıcaklığın düşük olması, Kıyı Ege’de üretilen bazı tarım ürünlerinin(zeytin, turunçgiller, incir) bu bölümde üretilmesini engeller.
Nüfus Kıyı Ege’ye göre azdır. Bölüm göç verir. Bölge nüfusunun üçte biri bu bölümdedir.
Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşak’ta şeker fabrikası vardır. Kütahya da çinicilik gelişmiştir. Demirci, Gördes, Kula ve Uşak’ta halıcılık önemlidir.
Tunçbilek, Tavşanlı, Seyitömer ve Değirmisaz’da linyit çıkarınır. Seyitömer ve Tunçbilek’te termik santraller vardır.
Afyonkarahisar çevresinde kaplıca turizmi gelişmiştir.
Not: Yazılıkaya Platosu Türkmen Dağı İle Emir Dağları arasında yer almaktadır.
4- İÇ ANADOLU BÖLGESİ
Türkiye topraklarının %20’sini kaplar. Doğu Anadolu’dan sonra yüz ölçümü olarak ikinci sıradadır.
Yeryüzü Şekilleri;
İç Anadolu’nun ortalama yükseltisi 1000 m civarındadır.
Yer şekilleri sadedir. Daha çok ova ve platolardan oluşur.
Önemli olan ovaları Konya, Aksaray, Yukarı Sakarya, Kayseri, Develi, Eskişehir ve Ankara ovalarıdır.
Bölgede Tuz Gölü’nün güney batısında Haymana, batısında Cihanbeyli, güneyinde obruk platoları vardır. Ayrıca Kızılırmak yayı içinde Bozok Platosu bulunur. Bölgenin doğu sınırı boyunca Uzunyayla Platosu uzanır.
Yer Şekillerinin sade olması:
oUlaşımın kolay olmasına,
oGeniş tarım alanlarının bulunmasına ve tarımsal nüfus yoğunluğunun az olmasına,
oNüfusun bölge içerisine daha düzenli dağılmasına,
oİklim şartlarının bölge içinde çok farklı olmamasına neden olmuştur.
Bölgede Karadağ, Karacadağ, Hasandağı, Melendiz, Erciyes gibi volkanik dağlar yer alır.
Yüksek dağlarla çevrili olması, bölgede Konya, Tuz Gölü, Akşehir ve Eber gibi kapalı havzaların oluşmasına neden olmuştur.
Nevşehir’de; Ürgüp, Göreme yöresinde turistik değeri olan peribacaları önemlidir. Bu yöreye Kapadokya denir.
Akarsu ve Gölleri
Bölgenin en önemli akarsuları Kızılırmak, Sakarya, Porsuk Çayı ve Delice Irmağı’dır.
Sel rejimli yağışlar peribacası ve kırgıbayır gibi yer şekillerinin oluşmasında etkili olmuştur.
İç Anadolu Bölgesi’nin güney kesiminde birçok kapalı havza oluşmuştur. Konya, Tuz Gölü, Akşehir ve Eber Gölleri, Seyfe Gölü, Sultan Sazlığı kapalı havzalardır.
Bölgenin en büyük gölü Tuz Gölü’dür. Göl oluşum olarak tektonik kökenlidir. Göl önemli tuz kaynaklarımızdan biridir.
Kızılırmak üzerinde Hirfanlı,Kesikköprü, Kapulukaya barajları bulunur. Bunlar hidroelektrik santralleridir.
Bölgenin diğer gölleri Akşehir, Eber, Meke, Seyfe, Tersakan, Çavuşçu(Ilgın), Eymir ve Mogan gölleridir.
İklim ve Bitki Örtüsü;
Step iklimi hakimdir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
Sıcaklar yazın ortalama 23-24oC, kışın ise 0 ile -3oC arasındadır. Yıllık sıcaklık farkı fazladır.
Yüksek dağlarla çevrili olması nedeniyle en az yağış alan bölgedir. Bölgenin kuzeyinde nemlilik ve yağış daha fazladır.
Yıllık ortalama 300-400 mm yağış alır. En çok yağış ilkbaharda düşer. En az yağış yaza rastlar.
Yağış miktarının az olması, yazların kurak olması ve yaz kuraklığının erken başlaması sebze ve tahıl üretiminde olumsuz etki yapar.
Yağışın az olması toprakların yıkanmasını engeller. Bu nedenle topraklar tuzlu ve kireçlidir.
Doğal bitki örtüsü ilkbaharda yeşeren yazın kuruyan bozkırlardır.
Tarım ve Hayvancılık;
Yer şekillerinin sade olması ekili-dikili alanların geniş yer tutmasına yol açmıştır.
Marmara’dan sonra ekili-dikili alan oranı (%27) en çok olan bölgedir.
Tarımda makine kullanımı yaygındır.
Nüfusun büyük kısmı tarımla uğraşır.
Tahılın en çok üretildiği bölgedir. Buğday başta gelir.
Kuru tarım metodu uygulanır. Nadasa bırakılan toprakların fazla olduğu bölgedir.
Tarımda en önemli problem sulamadır. Sulamanın yetersiz olması sebze üretimini azaltır.
Bölgede buğday, şekerpancarı ve elma üretimi yoğun olarak yapılır. Konya, Akşehir, Eskişehir, Kayseri, Niğde’de şekerpancarı üretimi yaygındır. Bu ürünlerden başka arpa, yulaf, çavdar, üzüm, mercimek, nohut, ayçiçeği, haşhaş, meyve ve sebze yetiştirilir. Nevşehir’de ve Eskişehir civarında yetiştirilir.
Nüfus ve Yerleşme;
Yağış miktarının azlığı ve yer şekillerinin sade olması nedeniyle kırsal kesimde toplu yerleşme görülür. Konutların yapımında kerpiç kullanımı yaygındır.
Nüfus ve yerleşme birimlerinin dağılımında iklimin etkisi belirgindir.
Nüfus, yağışın az olduğu orta ve güney kesimlerde seyrektir. Buna karşılık çevredeki dağların eteklerinde yağışın ve su kaynaklarının fazla olması, ulaşım yollarının buralardan geçmesi, sanayinin gelişmesi gibi nedenlerden dolayı nüfus daha yoğundur.
Tuz Gölü çevresi ülkemizin en az nüfuslu yerlerindendir. Bunda yağış azlığı, yaz kuraklığı, tuzlu toprakların bulunması gibi faktörler etkilidir.
İç Anadolu bölgesi 2007 sayımına göre, 11,3 milyon nüfusuyla Marmara Bölgesi’nden sonra ikinci sırayı alır.
Geniş tarım alanlarının bulunması, yağışın yetersizliği, verimin düşük olması, sulamanın yetersiz olması gibi nedenlerden dolayı nüfus yoğunluğu azdır.
Bölgede nüfusun en yoğun olduğu bölüm Yukarı Sakarya’dır. Bu durumun nedeni endüstriyel faaliyetlerle birlikte başkent Ankara’nın bu bölümde bulunmasıdır.
Madenler;
Bölgenin önemli yer altı zenginlikleri şunlardır;
o Krom: Eskişehir, Kayseri ve Sivas.
o Linyit: Sivas ve Eskişehir.
o Tuz: Tuz Gölü
o Çinko ve Demir: Kayseri ve Sivas(Divriği- Demir)
o Lületaşı: Eskişehir.
o Kaya tuzu: Kırşehir ve Çankırı civarı
Endüstri;
Yukarı Sakarya Bölümü endüstrinin en fazla geliştiği bölümdür.
o Ankara’da: Dokuma, mobilya, besin, çimento ve içki sanayisi.
o Eskişehir’de: Çimento, lokomotif, besin, motor sanayisi.
o Konya’da: Şeker fabrikası, süt endüstrisi, çimento, dokuma, tarım araçları sanayisi
o Kayseri’de: Pamuklu dokuma, halıcılık, meyve suyu, pastırma, ev tekstili, mobilya ve sucuk sanayisi.
o Kırıkkale’de: Silah fabrikası ve Orta Anadolu petrol rafinerisi.
o Kırşehir’de: Lastik sanayisi.
o Sivas’ta: Lokomotif sanayisi.
Turizm;
Bölgenin önemli yerleri Ürgüp-Göreme’deki peribacaları, Derinkuyu’daki yeraltı kentleri(Kapadokya), Konya’daki Selçuklu eserleri, Mevlana Türbesi, Eskişehir, Ankara, Niğde ve Kayseri’deki kaplıcalar, Erciyes ve Elmadağ kayak tesisleri ile Ankara’da bulunan Anıtkabir, Atatürk Orman Çiftliği ile Etnografya Müzesi en önemli turizm alanlarıdır.
Orta Kızılırmak Bölümü peribacalarının bulunmasından dolayı iç kesimlerde yer alan bölümlerden en fazla turizm geliri olan bölümdür.
Bölgenin Bölümleri
A.Yukarı Sakarya Bölümü
İç Anadolu’nun kuzey batısında yer alır.
Marmara ve Ege Bölgeleri’nden gelen yollar bu bölümden geçer.
Yer şekilleri ulaşım ve tarım için uygundur.
İç Anadolu’nun en gelişmiş, nüfusun ve şehirleşmenin en fazla olduğu bölümdür.
Bölümün en büyük şehri Ankara’dır. Önemli bit kültür ve sanat şehridir. Ticaret ve sanayi çok gelişmiştir.
Eskişehir ikinci büyük kentidir. Şeker fabrikaları, çimento fabrikaları, uçak, motor, lokomotif, sanayi gibi kuruluşları vardır.
Bölümde tahıl üretimi önemlidir. Ayrıca şekerpancarı, sebze, meyve, baklagillerin üretimi de hayli fazladır.
Tiftik keçisi en çok bu bölümde yetiştirilir.
B.Konya Bölümü
Tuz Gölü’nün bir kısmını Konya’yı ve Karaman’ı içine alır.
Bölümde düzlükler ve platolar geniş alan kaplar.
Bölgenin yağışı en az, en kurak ve bitki örtüsü en cılız bölümdür.
Yağışın az olması ve sulamanın yetersizliği tarım ürünlerinin çeşitliliğimin az olmasına yol açmıştır. En çok tahıl üretilir. Ayrıca şekerpancarı, nohut, mercimek önemli tarım ürünleridir.
Küçükbaş hayvancılık yaygındır.
Şeker fabrikası, besin, çimento, dokuma, tarım aletleri fabrikaları mevcuttur.
C.Orta Kızılırmak Bölümü
Kızılırmak yayı içindeki Bozok Platosundan ve güneyindeki dağlık alanlardan oluşur.
Güneyindeki Kayseri, Develi, Aksaray gibi verimli ovalarda özellikle tahıl üretilir. Meyve ve sebze de önemlidir. Nevşehir ve Niğde çevresinde üzüm, elma, patates yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Ürgüp ve Göreme’de peribacalarının bulunmasından dolayı bölümde turizm diğer bölümlerden daha çok gelişmiştir.
Kayseri, bölümün en büyük şehridir. Şeker fabrikaları, meyve suyu, pastırma, sucuk üretiminde ve mobilya sanayisinde bir hayli ilerlemiştir.
Kırıkkale’de silah fabrikası ve petrol rafinerisi bulunur.
D.Yukarı Kızılırmak Bölümü
İç Anadolu’nun en küçük, en dağlık, en engebeli ve en yüksek bölümüdür.
Nüfusu seyrek şehirleşme oranı düşüktür.
Bölgenin, dışarıya en fazla göç veren bölümüdür.
Sivas, en önemli yerleşim birimidir.
En önemli gelir kaynağı tarım ve küçükbaş hayvancılıktır.
Halıcılık önemlidir. Demir, linyit ve krom önemli madenleridir.
5- KARADENİZ BÖLGESİ
Türkiye topraklarının yaklaşık olarak %18’ini kaplar. Yüzölçümü bakımından 3. sıradadır.
Yer Şekilleri;
Bölgede yer şekilleri bakımından dağlık bir görünüm arz eder. Bölgedeki dağlar denize paralel uzanan kıvrım dağlarıdır. Kuzey Anadolu Dağları olarak adlandırılırlar.
Dağların yükseltisi en çok Doğu Karadeniz’de, en az ise Orta Karadeniz’dedir. Yer şekillerinin en az engebeli olduğu bölüm Orta Karadeniz’dir.
Yer şekillerinin engebeli olması tarımda makineleşmeyi sınırlandırmaktadır. Bu nedenle tarımda insan ve hayvan gücüne duyulan ihtiyaç ortadan kalkmamaktadır. Özellikle Doğu Karadeniz Bölümü’nde bu durum daha belirgindir.
Karadeniz bölgesinde yağışların ve eğimin fazla olması heyelanların en çok görülen bölge olmasına neden olmuştur. Özellikle Doğu ve Batı Karadeniz’de heyelan fazladır.
Bölgede dağların kıyıya paralel uzanmasının sonuçları:
Karadeniz iklimi sadece kıyı şeridinde görülürken, iç kesimlerde karasal iklim etkili olmasına neden olmuştur.
Kıyıda yağış miktarı fazladır.
Kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım zorlukları ortaya çıkmıştır. Bu zorluklar geçitler aracılığı ile aşılmaya çalışılmıştır. Batı Karadeniz’de Ecevit (B.Karadeniz- İç And.), Doğu Karadeniz’de Kalkanlı(Zigana)(Gümüşhane ilinde) ve Kop(Bayburt- Erzurum arasında) en önemli geçitlerdir. Karadeniz kıyılarındaki limanların yeterince gelişmemesi iç kesimlere bağlantılarının zor olması ile ilgilidir.
Dağların doğrultusu kıyı kentlerin ticari ve ekonomik bakımdan gelişmesini yavaşlatmıştır.
Nüfusun daha çok kıyıda toplanmasına, dağınık yerleşmesine ve balıkçılığa yönelmesine neden olmuştur.
Kıyıda doğal limanların az olması ve falezlerin fazla olmasına yol açmıştır. Kıyılarda delta ovaları dışında geniş düzlüklere pek rastlanmaz.
Bölge akarsularının havzalarının dar, boylarının kısa olmasına yol açmıştır.
Akarsu ve göller;
Kaynağını dağların denize bakan yamaçlarından alan akarsular bol yağış nedeniyle oldukça fazladırlar. Ancak küçük dereler halinde akarlar. Bölgenin büyük akarsuları Çoruh, Yeşilırmak, Kızılırmak, Bartın ve Filyos ile bir bölümü bölgede yer alan Sakarya’dır.
Bölgenin en önemli gölleri, heyelan set gölü olan Tortum Gölü, Sera Gölü, Bolu’daki Yedi Göller ve Abant Gölü ile Uzun Göl’dür.
İklim ve bitki Örtüsü;
Karadeniz ikliminde yazlar serin (23-24oC), kışlar ılık (5-7oC) ve her mevsim yağışlıdır.
Türkiye’de bulutluluğun, nemliliğin ve yağışın en çok olduğu bölgedir.
Sıcaklık farkının, güneşli gün sayısının, güneş enerjisinden yararlanmanın en az olduğu bölgedir.
En çok yağış sonbaharda en az yağış ise ilkbahardadır. Kıyı kesiminde bitki örtüsü ormandır.
İç kesimlerde ise karasal iklim görülür. Yetirilen tarım ürünleri değişir. Doğal bitki örtüsü farklılaşır. Alçak kesimlerde bozkır, yüksek kesimlerde ise genel dağ çayırları ve az olarak da ağaç toplulukları görülmektedir.
Nüfus ve Yerleşme;
2007 Nüfus sayımına göre, bölgenin nüfusu 7,4 milyondur. Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır. Nüfus artışı en azdır.
Nüfus daha çok kıyıda toplanmıştır. Özellikle Doğu Karadeniz kıyılarında nüfus yoğunluğu çok fazladır. Orta ve Batı Karadeniz’de ise nüfus hem kıyılarda hem de iç kesimlerdeki ovalarda yoğundur.
Bölgede kentleşme oranı, Türkiye ortalamasının altındadır. Halkın büyük çoğunluğu kırsal kesimde yaşar ve tarımla uğraşır. Tarımsal nüfus yoğunluğu fazladır.
Bölgede tarım alanlarının sınırlı olması, ulaşım ve ticaretin yeterince gelişmemesini, sanayinin gelişmemiş olması, bölgenin dışarıya göç vermemesine neden olmuştur. Bu yüzden bölgenin nüfus artış oranı Türkiye ortalamasının altındadır.
Bölgede yer şekillerinin engebeli, yağışın bol olması nedeniyle özellikle kıyı kesimde dağınık yerleşme görülür. Binalarda yapı malzemesi olarak kırsak kesimde ahşap malzeme kullanımı yaygındır.
Türkiye genelinde en fazla kırsal nüfusa sahip bölgedir.
En önemli şehir merkezleri kıyı şeridindedir. Bunlar: Samsun, Trabzon, Zonguldak, Giresun ve Rize’dir.
Tarım ve Hayvancılık;
Bölgenin engebeli ve dağlık olması tarım alanlarının küçük ve parçalı olmasına yol açmıştır. Bu durum özellikle Doğu Karadeniz bölümünde belirgindir.
Kıyıda yaz mevsiminin yağışlı ve bulutlu olması buğday, pamuk gibi ürünlerin yetiştirilmesini engeller.
Yaz aylarının yağışlı olması buğday üretiminin yerini mısırın almasına neden olmuştur.
Her mevsimin yağışlı olduğu kıyı kesimlerinde tarımda nadas uygulamasına ihtiyaç yoktur.
Karadeniz Bölgesi’nin kıyı kesimlerinde yazlar serin, kışlar ılık, her mevsim yağışlı olduğu için çay üretiminin tamamı bu bölgede yapılır. Fındığında büyük bir bölümü bu bölgede üretilir.
Kastamonu, Samsun ve Amasya çevresindeki akarsu boylarında üretilir.
Bu ürünlerden başka bölgenin kıyı kesiminde tütün ve soya fasulyesi de üretilir.
Bölgenin iç kesimlerinde özellikle, Orta Karadeniz’de şekerpancarı, Kastamonu çevresinde kenevir yetiştirilmektedir. Buğday ise iç bölgelerde yetiştirilir(Gümüşhane, Bayburt)
Bölgede nemliliğin fazla olması, yaz mevsimin yağışlı geçmesi ve gür otlakların bulunması büyükbaş hayvancılık için elverişli ortam oluşturmuştur.
Ayrıca Doğu Karadeniz bölümünde arıcılık yaygındır
Türkiye’de balıkçılığın en yaygın olarak yapıldığı bölgedir.
Karadeniz’de 200 metre derinlikten sonra kükürtlü hidrojen gazı olduğundan canlı yaşamaz.
Yeraltı Zenginlikleri – Endüstri – Turizm;
Ereğli, Zonguldak havzasında taşkömürü, Artvin-Murgul ve Kastamonu Küre’de bakır, Merzifon ve havza çevresinde linyit çıkarılır.
Batı Karadeniz’de taşkömürüne bağlı olarak Ereğli ve Karabük’te demir-çelik fabrikaları vardır.
Zonguldak Çaycuma’da selüloz, Giresun Aksu’da Seka kağıt fabrikaları, Çatalağzı’nda termik santral, Rize’de çay işletmeleri vardır.
Murgul’da çıkarılan bakır Murgul’da, Kastamonu Küre’de çıkarılan bakır Samsun bakır işletmelerinde işlenir.
Çorum, Turhal ve Çarşamba’da şeker fabrikaları bulunur.
Batı Karadeniz’de ormancılık önemli bir gelir kaynağıdır.
Karadeniz bölgesinin turizm potansiyellerini, tabi güzellikler, yaylacılık faaliyetleri, Bolu’daki Abant ve Yedi Göller, Kartalkaya kış turizm merkezi, Bolu, Düzce, Trabzon, Amasra, Cide, Sinop, Safranbolu’da yer alan tarihi eserler oluşturmaktadır.
Bölgenin Bölümleri
A. Doğu Karadeniz Bölümü
Dağlar iki sıra halindedir. Kıyıda Rize ve Zigana dağları, iç kesimlerde ise Çimen, Mescit ve kop dağları yer alır. Bu dağları birbirinden Çoruh Vadisi ayırır. Yükseltisi en fazla olan bölümdür.
Gürcistan ile sınırı bulunmaktadır. Artvin-Hopa’da Sarp sınır kapısıdır.
Doğu Karadeniz Bölümü’nün kıyı şeridinde ılıman iklim iç kesimlerinde ise karasal iklim görülür.
Türkiye’de yağısın, nemliliğin ve bulutluluğun en çok olduğu bölümdür. Sıcaklık farkının, güneşli gün sayısının, güneş enerjisinden yararlanmanın en az olduğu bölümdür. Bütün bu nedenlerden dolayı çay sadece bu bölümde yetiştirilir.
Ayrıca bu bölümde fındık, mısır, tütün, fasulye ve patates yetiştirilir. Rize çevresinde kışların ılık geçmesi nedeniyle az miktarda turunçgil tarımı da yapılmaktadır.
Nüfus yoğunluğu kıyıda fazla, iç kesimlerde azdır. Bölümden aşırı göç olması nedeniyle nüfusta azalma vardır.
Bölümün nüfusu en fazla olan il Trabzon’dur. Trabzon liman şehri ve ticaret merkezi olduğundan daha fazla gelişmiştir.
Kıyı kesiminde yer şekillerinin engebeli ve yağışın çok olması nedeniyle dağınık yerleşme vardır. İç kesimlerde ise toplu yerleşme görülür.
Tarımsal nüfus yoğunluğu en fazla olan bölümdür.
Bölümdeki önemli sanayi kuruluşları olarak Rize’de çay işletmeleri, Giresun Aksu’da kâğıt fabrikası ve Artvin Murgul’da bakır işletmeleri vardır.
B.Orta Karadeniz Bölümü
Bölge içerisinde yükseltisi en az, yer şekilleri en sade olan bölümdür.
Yer şekillerinin diğer bölümlere göre sade olması, kıyı ile iç kesimler arasındaki iklim farklılığının az, tarım alanlarının daha geniş, ulaşımın daha kolay olmasına, yağışların daha az olmasına, deniz etkisinin daha geniş alanlarda görülmesine yol açmıştır.
Bölümde Canik Dağları yer alır. Kıyıda Çarşamba, Bafra Delta Ovaları, iç kesimlerde ise Erbaa, Suluova, Turhal, Zile, Merzifon ovaları bulunur.
Kıyı kesiminde Ordu’da fındık, Samsun’da tütün, pirinç, ayçiçeği, soya fasulyesi üretilir. İç kesimlerde ise buğday, şekerpancarı, tütün, pirinç, elma ve sebze üretilir.
Samsun’da sigara fabrikası ve bakır iletme tesisleri, Turhal, Çorum ve Çarşamba’da şeker fabrikaları, Çorum ve Tokat’ta sigara fabrikası vardır. Ordu’da fındık işletmeleri ve kereste fabrikaları vardır.
C.Batı Karadeniz Bölümü
Bölümün yer şekilleri genelde dağlıktır. Kıyıda Küre, biraz daha içeride Ilgaz, en içte ise Köroğlu Dağları yer alır.
Yağış miktarı Orta Karadeniz’den fazla, Doğu Karadeniz’den ise azdır. İç kesimlerde kuraklık vardır. Kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Batı Karadeniz’in daha soğuk olması Balkanlar’dan gelen soğuk hava kütlelerine açık olmasıyla ilgilidir.
Bölümde mısır, fındık, buğday ve pirinç üretilir. Tosya ve Boyabat’ta pirinç üretimi önemlidir. Kastamonu’da kenevir, Düzce’de tütün üretilir.
Bolu çevresinde kümes hayvancılığı çok gelişmiştir.
Zonguldak’ta taş kömürü, Küre’de bakır çıkarılır.
Karadeniz’de sanayisi en gelişmiş bölümdür. Ereğli ve Karabük’te demir-çelik fabrikası vardır. Çaycuma’da ve Taşköprü’de kâğıt fabrikası vardır.
Ormancılıkta önemli bir gelir kaynağıdır.
Not: Perşembe Platosu Ordu’dadır.
Not: Yeşilırmak’ın önemli bir kolu Kelkit’tir.
6- DOĞU ANADOLU BÖLGESİ
Bölge doğudan batıya doğru bir üçgen biçiminde daralarak uzanır. Yüz ölçümü olarak en büyük bölgemizdir.
Yer Şekilleri;
Türkiye’nin en dağlık ve ortalama yükseltisi en fazla olan bölgesidir.
Bölgenin kuzeyinde Yalnızçam, Allahuekber, Kop ve Çimen dağları bulunur.
Orta kesimde Karasu, Aras, doğuda volkanik olan Nemrut, Süphan, Ağrı, Tendürek dağları bulunur.
Güneyinde ise Güneydoğu Toroslar Uzanır.
Bölgenin kuzeyinde Kuzey Anadolu fay hattı boyunca uzanan Erzincan, Tercan, Erzurum, Horasan ve Pasinler Ovaları graben (çöküntü) ovalarıdır.
Doğusunda ise Kağızman ve Iğdır Ovaları vardır.
Bölgenin güneyinde tarımın daha yoğun olarak yapıldığı Elbistan, Malatya, Elazığ ve Muş Ovaları graben ovalarıdır.
Birinci derecede deprem bölgesidir.
Bölgede platolar geniş alan kaplar. Erzurum-Kars Platosu(lav platosu) Doğu Anadolu’nun en geniş platosudur.
Bölgede dağların daha çok doğu-batı yönünde uzanmasından dolayı ulaşım daha çok doğu-batı doğrultusunda gelişmiştir.
Bölgede yer şekillerinin engebeli olmasından dolayı tarım alanları dardır. Bu nedenle tarımsal nüfus yoğunluğu fazladır.
Bölgenin yer şekillerinin yüksek ve engebeli olması iklimi, tarımı, nüfus ve yerleşmeyi,
ulaşımı, sanayi faaliyetlerini, akarsuların hidroelektrik potansiyellerini olumlu
etkilemiştir.
Akarsu ve Gölleri;
Başlıca akarsuları, Hazar Denizi’ne dökülen Aras ve Kura(kapalı havzaları), Basra
Körfezi’ne dökülen Dicle, Karasu ve Murat ile bu iki akarsuyun birleşmesiyle oluşan
Fırat’tır.(açık havza). Bu akarsular üzerinde ayrıca Keban ve Karakaya Barajları
bulunmaktadır.
Akarsuların yatak eğimleri çok fazladır. Bu nedenle enerji potansiyelleri en fazla olan
akarsular bu bölgededir.
Nemrut Dağı’ndan çıkan lavların bir vadinin önünü kapaması sonucu oluşan Van Gölü,
bölgenin ve Türkiye’nin en büyük gölüdür.(Volkanik set gölüdür.)
Bölgede yer alan diğer göller, Erçek, Nazik, Çıldır(elektrik üretilir), Hazar(tektoniktir),
Balık, Bulanık, Haçlı ve Nemrut( Volkanik oluşumlu) gölleridir.
İklim ve Bitki Örtüsü;
Bölgede sert karasal iklim görülür.
Yıllık sıcaklık ortalamasının en düşük olduğu, kışların en uzun ve sert geçtiği, kar
örtüsünün yerde en fazla kaldığı bölgedir.
Kış mevsiminde sıcaklıklar -40oC’ye kadar düşmektedir.
Bölgede kışlar uzun sürmekte, özellikle Erzurum-Kars civarında 5-6 ay devam
etmektedir.
Yaz döneminde sıcaklık 20oC civarındadır ve yaz mevsimi kısa sürmektedir.
Yıllık sıcaklık farkı 30oC’den fazladır.
Yağış daha çok ilkbahar ve yaz mevsiminde düşmektedir.
Iğdır Ovası çevresine göre yükseltisinin az olmasından (800m) dolayı bölgenin en az
yağış alan yeridir.
Bölgede en yaygın bitki örtüsü bozkırdır. Erzurum-Kars Bölümü’nde bitki örtüsü gir
çayırdır.(Meşe)
Tarım ve Hayvancılık;
Türkiye’de yükseltisi en fazla, sıcaklık değerleri en düşük bölge Doğu Anadolu’dur. Bu
nedenler;
Ürünlerin en geç olgunlaştığı,
Tarım ürünü çeşitliliğinin en az olduğu,
Sebze üretiminde en az elverişli bölge burasıdır.
Yetiştirilen başlıca tarım ürünleri; buğday, arpa, şekerpancarı, tütün, kayısı ve patates
gibi ürünlerdir.
Malatya kayısı üretiminde Türkiye’de ilk sıradadır.
Bölgedeki tarım faaliyetleri daha çok bölgenin güneyindeki çöküntü
ovalarında(Elbistan, Malatya, Elazığ ve Muş) yoğunlaşır.
Bölgede yer şekillerinin engebeliği, tarım alanlarının azlığı, iklimin elverişsizliği,
sanayinin geri kalmış olması nedeniyle hayvancılık çok önem kazanır.
Erzurum-Kars çevresinde büyükbaş hayvancılık önemlidir. Bitki örtüsünün bozkır olduğu yerlerde ise küçükbaş(ağıl) hayvancılık yapılır.
Kars, Bitlis ve Hakkâri’de arıcılık gelişmiştir.
Nüfus ve Yerleşme;
2007 nüfus sayımına göre 5,7 milyon nüfusa sahiptir.
Nüfus yoğunluğu en az olan bölgedir.
Doğu Anadolu en çok göç veren bölgeler arasındadır.
Nüfus daha çok çöküntü hendekleri içindeki ovalarda toplanmıştır. Kırsal kesimde toplu yerleşme tipi görülür.
Sanayi gelişmediği için bölge nüfusunun yaklaşık %80’i tarım ve hayvancılıkla uğraşır.
Maden ve Endüstri;
Türkiye’de yer altı zenginlerinin en fazla olduğu bölge Doğu Anadolu Bölgesi ve özellikle Yukarı Fırat Bölümüdür. Çıkarılan madenler;
Demir: Sivas(Divriği) ve Hekimhan(Malatya)
Krom: Ergani, Guleman ve Maden
Bakır: Ergani, Pötürge ve Maden
Kurşun-Çinko: Keban
Linyit: Elbistan, İspir
Oltu Taşı: Erzurum(Oltu)
Barit: Muş çevresinde
Kalay: Elazığ çevresinde
Kaya tuzu: Kağızman, Narman ve Kars çevresinde çıkarılır.
Bölgedeki başlıca kuruluşlar;
Et kombinaları: Malatya, Elazığ, Erzurum, Ağrı ve Van’da
Şeker fabrikaları: Malatya, Elazığ, Erzurum, Van, Muş ve Erzincan
Sigara fabrikaları: Malatya ve Bitlis
Dokuma ve İplik fabrikaları: Malatya ve Erzincan’da
Çimento fabrikaları: Elazığ, Erzurum, Kars ve Van’da kurulmuştur.
Turizm;
Bölgede Doğu Beyazıt yakınlarında İshak Paşa Sarayı, Erzurum’daki aziziye Tabyaları, Ulucami, Çifte Minareli ve Yakutiye Medreseleri, Ani Harabeleri ile bölgenin birçok yerindeki kaplıcalar, Palandöken ve Sarıkamış Kayak Tesisleri önemli turizm alanlarıdır.
Van Gölü’nde Ak Damar Adası ve ada da Akdamar Kilisesi bulunmaktadır.
Bölgenin Bölümleri
A.Erzurum-Kars-Ardahan-Iğdır Bölümü
Bölgenin kuzey doğusunda yer alır.
Erzurum-Kars ve Ardahan Platoları geniş yer kaplar.(Lav platoları)(Çernezyom toprak).
Türkiye’nin en soğuk yeridir. Kışları uzun ve soğuk geçer. Yazlar ise serin ve yağışlıdır.
Yaz yağışları gür çayırların yetişmesine, büyükbaş hayvancılığın önem kazanmasına yol açmıştır.
En önemli gelir kaynağı büyükbaş hayvancılıktır. Küçükbaş hayvancılık da önemlidir.
Tarım ürünleri sınırlıdır. Buğday, arpa, şekerpancarı üretilir. Sıcaklık düşük olduğu için tarım ürünlerinin en geç olgunlaştığı yerdir.
Iğdır Yöresi Bölümü en alçak yeridir. İklim özellikleri yönünden kendine has bir konumu vardır. Yazlar çok sıcaktır. Tahıl, çeşitli meyveler ve pamuk üretilir.
Bölümde et kombinaları, şeker ve çimento fabrikaları vardır.
Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır.
B.Yukarı Murat-Van- Ağrı-Muş Bölümü
Bölümde dağlar geniş yer tutar. Bunlar; Nemrut, Süphan, Tendürek ve Ağrı Dağlarıdır. Bu dağlar Volkanik dağlardır. Ovalar ise; Muş, Ağrı-Eleşkirt Ovalarıdır.
Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü bu bölümde yer alır. Bu göl bir kapalı havzadır. Suları sodalıdır. Gölde inci kefali haricinde balık yoktur.
Van Gölü ve doğusundaki Erçek Gölü volkanik set gölleridir.
Bölümde daha çok buğday, arpa, şekerpancarı üretilmekte, küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır.
Nüfus bakımından Türkiye’nin en seyrek nüfuslu yerleri arasındadır.
Nüfusun az olmasında, iklim, yer şekilleri, tarımın sınırlı yapılması, gelirin düşük olması ve göç vermesi etkilidir.
Bölümün sanayi tesisleri; Muş, Ağrı ve Erciş’te şeker fabrikaları ile Van’daki Çimento fabrikası, Ağrı ve Van’daki et kombinasıdır.
C.Hakkâri-Şırnak Bölümü
Doğu Anadolu’nun güneydoğusunu içine alır. Buzul ve Sat(Cilo) Dağları buradadır. En büyük ovası Yüksek Ova’dır.
Kışlar uzun ve soğuktur. Yer şekilleri engebelidir. Ulaşım gelişmemiştir. Demiryolu yoktur.
Arıcılık ve tahıl üretimi yapılmaktadır.
Arazinin engebeli, iklimin sert, tarım alanlarının sınırlı, ulaşımın kısıtlı, sanayinin gelişmemiş olduğu bu bölüm Türkiye’nin nüfus bakımından en seyrek nüfuslu yerindedir.
D.Yukarı Fırat Bölümü(Erzincan, Tunceli, Elazığ, Malatya, Bingöl, Bitlis)
Alanı en geniş olan bölümdür.
Bölümün güneyinde, Elbistan, Malatya, Elazığ Ovaları, Kuzeyinde ise, Erzincan, Tercan Ovaları bulunur.
Bu gölüm daha çok plato görünümündedir. Doğu Anadolu’nun yükseltisi en az, yer şekillerinin en sade olduğu bölümdür.
Bu bölümdeki Keban ve Karakaya barajlarının Türkiye elektrik üretimindeki payları oldukça fazladır.
Tarım diğer bölümlerden daha çok gelişmiştir. Alçak ve sıcaktır.
Tahıl, şekerpancarı, kayısı, pamuk, tütün, sebze, meyve üretilir.
Bölümde pamuklu dokuma, sigara, şeker, çimento fabrikaları vardır. Afşin-Elbistan’daki termik santral, Bitlis’te sigara fabrikası Elazığ ve Malatya’da şeker fabrikaları bulunur.
Türkiye’nin en zengin maden yataklarına sahip olan bölümdür.
Sivas-Divriği ve Malatya Hekimhan’da demir, Elbistan’da linyit, Ergani ve Maden’de bakır, Guleman’da krom, Keban’da kurşun ve çimento çıkarılır.
7- GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ
BAKIMINDAN EN KÜÇÜK BÖLGEMİZDİR.
Yer Şekilleri;
Yer şekilleri bakımından sade bir yapıdadır.
Bölgede plato ve ovalar geniş yer tutar.
Başlıca platolar; Gaziantep, Adıyaman ve Şanlıurfa Platolarıdır. Yükseklikleri 500-600 m civarındadır.
Bölgede yüksek yerler Karacadağ(volkanik dağ)1938m ve Mardin eşiğidir.
Akarsu ve Gölleri;
Fırat ve Dicle kaynaklarını Doğu Anadolu’dan almaktadır.
Fırat, Adıyaman ve Şanlıurfa platolarına gömülerek, Dicle ise Diyarbakır havzasından geçerek ülkemizi terk eder.
Bölgedeki göller Fırat ve Dicle üzerinde kurulmuş baraj gölleridir. Doğal göl yoktur.(Atatürk ve Ilısu barajları)
Dicle üzerinde Kralkızı, Ilısu, Batman ve Dicle gibi önemli hidroelektrik barajları bulunur. Fırat Nehri üzerine Türkiye’nin en büyük barajları inşa edilmiştir. Bu barajlardan Keban Barajı (Elazığ),Karakaya Barajı (Malatya-Elazığ), Atatürk Barajı (Adıyaman-Şanlıurfa), Birecik Barajı (Birecik) ve Karkamış Barajı (Kargamış) Barajları tamamlanmıştır. Ayrıca Fırat’ın suyu inşa edilen 2 adet Şanlıurfa tüneli de Harran Ovası ve çevresine yıllardan beri suya hasret topraklara suyu ulaştırmıştır. Fırat Nehri’nin Türkiye de en hızlı aktığı yer olan Erzincan da her yıl yüzlerce turist rafting yapmak için buraya akın etmektedir.
İklim ve Bitki Örtüsü;
Güneydoğu Anadolu’nun batısında özellikle Gaziantep ve çevresinde Akdeniz ikliminin genel özellikleri ağır basar.
En yağışlı mevsim kıştır. Yazlar sıcak ve kurak geçer.
Türkiye’de yaz sıcaklığının ve buharlaşma şiddetinin en çok olduğu yer Güneydoğu Anadolu’dur. Bunun nedenleri; güneyde bulunması, deniz etkisine kapalı olması ve güneyden esen sıcak rüzgarlara(samyeli-keşişleme) açık olmasıdır.
İç Anadolu’dan daha çok yağış almasına rağmen Güneydoğu Anadolu’da kuraklık daha fazla etkilidir. Bu yüzden yağışa veya sulamaya duyulan ihtiyaç diğer bölgelerden çok daha fazladır.
Bölgenin doğusundaki Dicle Bölümü’nde karasal iklim vardır.
Bölgede, en yaygın olan bitki örtüsü bozkırdır.
Tarım ve Hayvancılık;
Bölge ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır.
Geniş düzlüklerin bulunması tarımı kolaylaştırır. Yaz kuraklığının fazla olması birçok tarım ürününün üretimini sınırlandırır.
GAP’la beraber sulamanın gelişmesiyle tarımsal üretim artmıştır.
Doğal şartlar özellikle tahıl ve mercimek üretimine uygundur. Ayrıca antepfıstığı, pamuk, çeltik(pirinç), susam ve tütün üretilir. Bağcılık önemlidir.
Bozkırların geniş yer tutması nedeniyle küçükbaş hayvancılık önemlidir. Özellikle koyun yetiştirilmektedir. Kıl keçisi ve tiftik keçisi de yetiştirilmektedir.
Nüfus ve Yerleşme;
Bölgenin nüfusu 2007 sayımına göre7,2 milyondur.
Yüz ölçümü küçük olduğu için nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstündedir.
Nüfus daha çok Orta Fırat Bölümü’nde toplanmıştır. Bunda iklimin elverişliliği, toprakların daha verimli, yer şekillerinin daha sade olması ve son yıllarda sanayinin gelişmeye başlaması etkilidir.
Bölgenin başlıca merkezleri, Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Batman, Mardin ve Şanlıurfa’dır.
Madenler ve Endüstri;
En önemli yeraltı zenginliği petroldür. Diyarbakır, Adıyaman, Siirt ve Batman çevresinde bulunan yataklardan çıkarılır.
Cizre ve Silopi civarında linyit çıkarılmaktadır.
Fosfat Mardin-Mazıdağı civarında çıkarılmaktadır.
Bölgenin en önemli tesisi Batman’daki petrol rafinerisidir.
Mardin Çamurluk ’da Doğalgaz çıkarılmaktadır.
Gaziantep’te sanayi çok gelişmiştir.
Bölgedeki Nemrut Dağı(Adıyaman) İle Diyarbakır ve Şanlıurfa şehirlerinde bulunan tarihi eserler bölgenin en önemli turizm potansiyellerini oluşturur.
Bölgenin Bölümleri
A. Dicle-Mardin-Diyarbakır-Batman-Siirt Bölümü
Bölgenin doğusunda, Diyarbakır havzası ve Mardin eşiğinden oluşur.
Diyarbakır havzasında buharlaşma şiddetli ve yaz kuraklığı çok fazladır.
Bölgenin en önemli tarım ürünleri buğday, mercimek ve pamuktur. Ayrıca bağılık, tütün, karpuz ve sebze üretimi önemlidir.
Dicle Bölümü’nde nüfus, yağışın daha çok olduğu Mardin eşiği ve Diyarbakır çevresinde yoğunlaşmıştır.
Karasal iklim etkilidir. Kışın sıcaklar düşer, yazın ise çok artar.
Doğal bitki örtüsü bozkırdır.
Ramazan, Garzan ve Kurtalan’dan çıkarılan petrol Batman petrol rafinerisinde işlenir.
Diyarbakır’da ipek böcekçiliği de yapılmaktadır.
B. Orta Fırat(Antep-Urfa-Adıyaman) Bölümü
Dicle Bölümü’ne göre daha az engebelidir.
Gaziantep ve Şanlıurfa platoları çok geniş yer kaplar.(Yatay duruşlu Platolar)
Bölümün güneyinde, Altınbaşak, Ceylanpınar, Suruç ovaları bulunur.(Tektonik ovalardır. Deprem ihtimali düşüktür.)
Kısmen Akdeniz iklim özellikleri etkilidir.
Kışın en soğuk ayın sıcaklık ortalaması sıfır derecenin altına düşmez.
Tahıl, Mercimek(1.sırada), üzüm, zeytin, antepfıstığı(1.sırada) ve pamuk(1.sırada) üretim alanı geniştir.
İklim ve yer şekillerinin elverişli olması nedeniyle nüfus yoğundur.
Gaziantep, yolların kavşak noktasında bulunan önemli bir ticaret, sanayi ve hizmet merkezidir.(Antep göç alır.)
Gaziantep ve Şanlıurfa’da son yıllarda tarım, sanayi ve ticaretin gelişmesiyle nüfus miktarında önemli artışlar meydana gelmiştir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde GAP projesinin bitmesi ile ;
Sulanabilen topraklar artmış ve nadas tarımı büyük ölçüde ortadan kalmıştır.
Tarım ürünleri çeşidi artmış, üretimde ve verimde büyük ölçüde artışlar sağlanmıştır.
Kurulan barajlarla elektrik üretimi artmıştır.
İşsizlik azalmış ve diğer bölgelere olan göç tersine dönmüştür.
Tarım, sanayi, ticaret, sağlık, eğitim ve kültür hizmetlerinde önemli gelişmeler olmuştur.
Bölgesel Kalkınma Projeleri;
Ülkemizde kalkınma potansiyeline sahip fakat gelişmemiş bölgeleri geliştirebilmek için çeşitli kalkınma projeleri yapılmıştır. İlk bölgesel kalkınma planları 1950’li yılların sonlarına doğru yapılmaya başlanmıştır. Bu şekilde olan 16 bölge belirlenmiştir, özellikle beş büyük projenin uygulanması için çalışmalar başlamıştır.
I. Uygulanmakta olan Projeler
Güneydoğu Anadolu projesi(GAP)
Adıyaman, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Kilis(Akdeniz), Batman, Şanlıurfa, Siirt ve Şırnak(Doğu Anadolu) illerini kapsayan projedir. Bölgenin gelir düzeyini ve hayat standartlarını yükseltmek, kırsal alanlardaki verimi ve istihdamı artırmak
hedeflenmiştir. Proje sulama, enerji, ormancılık, tarım, kırsal ve kentsel altyapı, eğitim ve sağlık alanlarını kapsamaktadır.(Madencilik yok)
2005 sonu itibariyle GAP kapsamında hedefteki 19 hidroelektrik santralin 7’si tamamlanmıştır. Bölgede karayolu ulaşım ağı uzunluğu artmıştır. 7 ilde hava alanı inşa edilmiştir. Tarım alanlarında ise yaklaşık 236,019 hektar alan sulamaya açılmıştır.
Bölge sulu tarıma açıldıktan sonra sanayi alanında da gelişme göstermiştir. Sanayi tesis sayısı yaklaşık 2 katına çıkmış, bölge sanayisinin Türkiye sanayisi içindeki payı %2’den %4’e yükselmiştir.
II. Fizibilite(Ön Hazırlık) Çalışmaları Tamamlanan Projeler.
1. Doğu Anadolu Projesi(DAP)
Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan 16 ili kapsamaktadır. Bunlar; Ardahan, Kars, Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari, Erzurum, Muş, Bitlis, Siirt(Güneydoğu Anadolu), Bingöl, Tunceli, Elazığ, Malatya, Erzincan ve Bayburt(Karadeniz). Projenin amacı bölgenin sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan kalkınmasını sağlamaktır.
Bunun için;
Meraların ıslahı,
Hayvan soylarının ıslahı,
İç ticarette hayvancılığın artırılması hedeflenmektedir.
2. Zonguldak, Karabük, Bartın Projesi (ZKB)
Bölgede demir-çelik sanayi ve kömür işletmeleri başlıca ekonomik etkinliklerdendir. Kömür işletmerinde istenen verim elde edilmemekte hatta zarar olmaktadır.
Kömür işletmelerinin kapatılmaması için planlar yapılmaktadır. Bunların başlıcaları;
Üretim korunarak tesis küçültülmektedir.
Üretimde yeni teknik ve yöntemler uygulanmaktadır.
Verimli üretim damarları seçilmelidir.
Personel eğitime tabi tutulmalıdır.
Proje tamamlandığında bölgede;
Filyos’ta liman yapılarak hammadde ucuza taşınacaktır.
Karabük demir-çelik(KARDEMİR) işletmeleri modernize edilecektir
Ulaştırma altyapısı tamamlanacaktır.
Bitkisel üretim ile yem üretimi teşvik edilecek ve meralar ıslah edilecektir.
Tarım ürünlerinde çeşitlilik ve verim artırılacaktır.
Süt üretimi ve besicilik desteklenecektir.
Organize sanayi bölgeleri kurulacaktır.
3. Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP)
Proje Artvin, Rize, Giresun, Bayburt, Ordu, Gümüşhane ve Trabzon illerini kapsamaktadır.
Projenin başlıca amaçları;
Ulaşım ve iletişim hizmetlerini güçlendirmek,
Kıyı kesimde ürün çeşitliliğini artırmak,
İç kesimlerde sulamaya bağlı ürün çeşitliliğini artırmak,
Turizm faaliyetlerini geliştirmek,
Bölgenin sosyal gelişimini sağlamak,
Ekonomik yapıyı güçlendirmektir.
4. Yeşilırmak Havzası Gelişim Projesi
Proje Yeşilırmak Havzasında yer alan Amasya, Çorum, Tokat ve samsun illerini kapsamaktadır. Bu proje ile akım düzensizliğinden kaynaklanan taşkın, erezyon, su ve çevre kirliliği sorunlarının çözümü planlanmaktadır.
Proje tamamlandıktan sonra bölgede;
Ulaşım, iletişim ve enerji altyapısı güçlendirilecek,
Planlı kentsel gelişme sağlanacak,
Kırsal kesime yönelik sağlık ve sosyal hizmetler artırılacak,
Tarım ve sanayi gelişecek,
Turizm çeşitlendirilecek,
Bağcılık, meyvecilik, organik tarım ve arıcılık geliştirilecek,
Hayvancılık geliştirilecek,
İnşaat ve ulaştırma hizmetleri geliştirilecektir.
İlk yorum yapan olun