Kpss İdare Hukuku Ders Notları

Kamu hukukunun doğuşu tek kişinin egemen olduğu monarşik yönetimlere dayanır. Monarşik yönetimin egemen olduğu baskı ve şiddet zaman içinde otorite ile halk arasında büyük bir çatışmayı doğurmuştur. İnsanlar, tek kişinin egemenliğine dayalı monarşik yönetimlerin baskılarına karşı çeşitli mücadele yolları geliştirmişlerdir. Bu mücadelelerden en önemlisi 18. yy’da Montesguieu tarafından ortaya atılan kuvvetler ayrılığı teorisidir. Düşünüre göre otorite, içerisinde üç temel faaliyeti barındırır. Bunlar:
– Hukuk kuralları koymak,
– Kanunları uygulamak ve subjektifleştirmek, – Hukuki uyuşmazlıkları çözmektir.
Teoriye göre, devletin bu güçleri birbirinden ayrılır ve her bir güç farklı kişi veya organlara verilirse otoritenin temel hakları çiğnemesi önlenebilir. Temel kural, hiçbir kuvvetin ve egemenliği kullanan organın diğerine müdahale edememesidir. Teorinin kabul görmesiyle devletler üç büyük parçaya bölünmüştür. Bunlar, genel ve soyut hukuk kurallarını koyan yasama, kanunları uygulayan ve subjektifleştiren yürütme ve idare ve hukuki uyuşmazlıkları çözen yargıdır.
Yasama, devletin hukuk kurallarını koyan erkidir. Ülkemiz örneğinden gidersek, yasama faaliyeti TBMM’ye aittir. TBMM, 550 milletvekilinden kurulur. (1995 değişikliği). TBMM, görev ve yetkilerini iki tür irade ile ortaya koyar. Bu irade biçimleri, kural olarak soyut hukuk kurallarını belirten kanunlar ve subjektif durumlar yaratan parlamento kararlarıdır.
Yürütme, genel ve soyut hukuk kurallarının tüm ülkeye ve tüm bireylere uygulanmasıdır. Siyasi faaliyetleri hariç olmak üzere, yürütme ve idare, görev ve yetkilerini idari işlemlerle yerine getirir. Yürütme kuvveti, gerek yasama gerekse yargıya göre çok önemli farklar içerir. Bu faaliyet, niteliği ve doğası gereği büyük bir organizasyon ve personeli gerektirir. Ayrıca yürütme, temel hakların ihlal edilmesi konusunda en tehlikeli devlet kuvvetidir. Bu yüzden hukuk devleti kavramının pek çok ilkesi yürütme ve idareye yöneliktir.
Yürütme ve İdare kavramlarını birbirinden ayırmak gerekir. Yürütme, siyasal işlevi de içeren bir kavramdır. Bu yüzden yürütme organında, siyasi ve idari fonksiyon bir aradadır. İdare hukuku yürütmenin siyasal faaliyetleri ile ilgilenmez. Dolayısıyla organik anlamda idare: yasama ve yargı organları dışında ve siyasal görevleri hariç olmak üzere:
– Cumhurbaşkanı,
– Bakanlar kurulu ve, , – İdari teşkilattan oluşur.
İdare hukukunun konusu dışında olan yürütmenin siyasal işlerine şu örnekler verilebilir: – Başbakanın atanması ve istifasının kabulü,
– Bakanların atanması ve azledilmeleri,
– Hükümet programının hazırlanması ve hükümetin TBMM ile olan ilişkileri,
– Cumhurbaşkanının, Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil etmek, Devlet organlarının
düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmek görevleri.

 

Loader Loading…
EAD Logo Taking too long?

Reload Reload document
| Open Open in new tab

Dökümanı İndir [326.13 KB]

[wp_ad_camp_4]

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.