Kpss Türkçe Dil Bilgisi çıkmış sorulmuş sorular ve çözümleri
Kpss Dil Bilgisi Çıkmış Sorular
Soru 1 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne yoktur?
Bu büyük başarısından dolayı törene katılan
herkes onu kutladı. | |
Kitaplığına, en son çıkan yayınları almıştı. | |
Onun bu konuda ne düşündüğünü açıkça
bilmiyoruz, | |
Bütün ricalarımıza karşın İstediğimiz parayı
veremeyeceğini söyledi. | |
Dünkü piknik, öğleden sonra çıkan fırtına yüzünden tatsız geçti. |
1 numaralı soru için açıklama
“Nesne”, yükleme özneyi bulduktan sonra "neyi,
kimi, ne" sorulannın soruiriiasıyia bulunur. A’da
“Neyi almıştı?” “en son çıkan yayınlan”, B’de
"Neyi söyledi?” “istediğimiz parayı veremeyeceğini"; C'de “Kimi kutladı?" "onu"; E’de "Neyi bilmiyoruz?",’’Onun bu konuda ne düşündüğünü”
soru cevaplan nesnenin varlığını gösterir. D’de
"tatsız geçti" yüklemi ise nesne almamıştır
Soru 2 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir ad takımı arasına, tamlananın sıfatı girmiştir?
Dün, uzun süredir görmediğim bir okul arkadaşıma rastladım | |
Senin önerdiğin kitabı bir türlü alıp okuyamadım. | |
Mavi çizgili gömleğinin düğmesi kopmuş, | |
Ağacın pencereye değen dallannı kesmek
gerekiyor | |
Yeni aldığı güneş gözlüğünü kaybetmiş |
2 numaralı soru için açıklama
Ad takımı (isim tamlaması) arasına tamlananın sıfatının girmesi demek, tamlananın bir sıfat tamlaması olması demektir. A'daki “güneş gözlüğü”
belirtisiz isim tamlamasıdır; zaten araya sıfat almaz. B'de tamlayan olan "gömleğinin” sözünün
sıfatı vardır ancak tamlanan durumundaki "düğmesi" sözü sıfat almamıştır. C'de "ağacın pencereye değen dallan” tamlamasında "ağacın" tamlayan “pencereye değen dalları” tamlanandır.
"Pencereye değen” sıfatı "dal” ismini nitelemiştir.
Yani tamlanan bir sıfat tamlama-sıdır. D'deki
“okul arkadaşı" belirtisiz isim tamlamasıdır. E'de
ise isim tamlaması yoktur.
Soru 3 |
Aşağıdaki atasözlerinden hangisi yüklemine göre ötekilerden farklıdır? .
işten artmaz, dişten artar. | |
Her damardan kan alınmaz, | |
Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez. | |
Gönül kimi severse güzel odur. | |
Göz görür, gönûl ister |
3 numaralı soru için açıklama
“Yüklemine göre" sorusu, yüklem görevindeki
sözcüğün çekimlenmiş bir fiil olup olmamasını
sorar. Çekimlenmiş bir fiilse fiil cümlesi, değilse
isim cümlesi olur. A’da “odur" yüklemi “o" zamirinin ekeylemi almasıyla yüklem olmuştur. Çekimli bir fiil değildir. Yani isim cümlesidir, "ister”,
"alınmaz", "bilmez", "artar” yüklemleri ise geniş
zamanla çekimlenmiş fiildirier. Farklı olan A’daki
cümlenin yüklemidir.
Soru 4 |
Aşağıdakilerin hangisinde, yan cümlecik, temel cümleciğin nesnesi görevindedir?
Bu sözü söylemiş olabileceğini sanmıyorum | |
Onun hakkında söylenenlere inanmadım. | |
Bizimle geleceğine çok sevindim, | |
Söz verdiğim İçin gitmeliyim, | |
Bunun, yerinde bir karar olduğundan kuşkuluyum. |
4 numaralı soru için açıklama
A'da "Bu sözü söylemiş olabileceğini" yan cümleciğinin, yüklemin nesnesi olduğunu söyleyebiliriz. Yan cümlecik B, C, D’de dolaylı tümleç,
E’de zarf tümleci görevindedir.
Soru 5 |
Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde özne, bir söz öbeğinden oluşmaktadır?
Ay ışığında ceviz silkilmez | |
Atına bakan ardına bakmaz | |
Akıl kişiye sermayedir. | |
İş insanın aynasıdır. | |
Tek kanatla kuş uçmaz. |
5 numaralı soru için açıklama
Cümlelerin öznelerini bulalım. A'da "uçmayan
ne" sorusuna “kuş"; B’de “sermaye olan ne" sorusuna "akıl"; C’de "silkilmeyen ne” sorusuna
“ceviz"; E’de “İnsanın aynası olan ne" sorusuna
"iş" özneleri cevap veriyor ve hepsi tek sözcük;
ancak D’deki “bakmayan kim” sorusuna "atına
bakan” öznesi cevap veriyor. Bu, iki sözcükten
oluştuğundan bir söz öbeğidir.
Soru 6 |
Orhan Veli'yi bütün yönleriyle tanıtan bu oyunu sanatçı, gazeteci, öğrenci, öğretmen, hemen her kesimden pek çok insan, hayranlıkla izledi. Bu cümlenin öğeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
Özne, nesne, dolaylı tümleç, yüklem | |
Özne, zarf tümleci, dolaylı tümleç, yüklem | |
Özne, dolaylı tümleç, zarf tümleci, yüklem | |
Nesne, özne, zarf tümleci, yüklem | |
Nesne, dolaylı tümleç, özne, yüklem |
6 numaralı soru için açıklama
Nesne, özne, zarf tümleci, yüklem
Soru 7 |
Bu” sözcüğü, aşağıdaki dizelerin hangisinde tür bakımından ötekilerden farklıdır?
Koiay değil bu dünyadan aynimak' | |
Gönlüm bu sevincin heyecanıyla kahatlı | |
"Bu taşındır" diyerek Kabe’yi diksem başına | |
Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan | |
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden |
7 numaralı soru için açıklama
"Bu" sözcüğü A'da dünya isminden önce gelmiş
ve onun yerini bildirmiş. "Hangi dünya?" diye
sorduğumuzda "bu dünya" diye cevap vermiş.
Aynı özellik C, D, E'de de görülüyor. “Hangi eller?”, "Hangi sevinç?", "Hangi merdivenler?” gibi
sorulara “bu" sözcüğü cevap veriyor. Yani hepsinde sıfattır. B’de ise "taş" isminden önce gelen
“bu" sözü sıfat gibi görülse de cümlenin devamında bu sözün "Kâbe" isminin yerine geçtiğini
yani zamir olduğunu görüyoruz.
Soru 8 |
"Tarihsel geçmişi ve doğal olanakları çok zengin olan Kütahya, yüzyıllar boyu çiniciliğimizi temsil ederek, Türk sanat tarihindeki şerefli yerini almıştır." Bu cümlenin öğeleri aşağıdakilerin hangisinde sırayla verilmiştir?
Özne - nesne - zarf tümleci - yüklem | |
Zarf tümleci - özne - nesne - yüklem | |
Dolaylı tümleç - zarf tümleci - nesne - yüklem | |
Nesne - özne - dolaylı tümleç - yüklem | |
Özne - zarf tümleci - nesne - yüklem |
8 numaralı soru için açıklama
Özne - zarf tümleci - nesne - yüklem
Soru 9 |
Aşağıdakilerin hangisinde “de”, "da" bağlacı cümleye “eşitlik, gibilik" anlamı katmıştır?
Sözünü ettiğim elbiseyi aldım da giymedim. | |
Gazetedeki ilanı ben de görmüştüm. | |
Gitti de bir mektup bile yazmadı | |
Bundan sonra özür dilese de affetmem. | |
O şiiri okumuş da anlayamamış. |
9 numaralı soru için açıklama
Bağlacın anlamıyla ilgili bir soru. “De" bağlacı A,
C, D seçeneklerinde "ancak" anlamına gelerek
birbiriyle olumsuz anlam veren durumlan birbirine bağlamış, B’de “bile" anlamına gelmiş ve kesinlikle yapılmayacak bir durumu anlatmış. E'de
ise “ben de" diyerek kendisinden başka görenlerin olduğunu da belirtmiş. Burdaki “eşitlik, gibilik"ten kasıt “görme" eyleminin yapılması bakımından aynı seviyede olma, birbirine benzemedir. E açıklamaya uygundur.
Soru 10 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ile (>le, -ta) bağlaç olarak kullanılmıştır?
Kapıyı kendi anahtarımla açtım. | |
Bursa'ya otobüsle gitmişler. | |
Mektubu bu kalemle yazmasan iyi olur | |
Konuşmalarıyla herkesi üzdü | |
Ona gazeteyle dergi götürdüm. |
10 numaralı soru için açıklama
"ile" sözü hem bağlaç hem edat olarak kullanılan
bir sözcüktür. Cümlede “İle" sözünün (ya da -le,
-la”nın) olduğu yere “ve" bağlacını getirdiğimizde cümlenin anlamında bir bozulma olmuyorsa
oradaki ile bağlaçtır. Seçenekleri denediğimizde
“gazete ve dergi götürdüm", şeklinde söylenebilen “ile” sözü bağlaç görevindedir. Diğer cümlelerde edat olarak kullanılmıştır
Soru 11 |
Çocuklar sıralarından kalktılar. Bu cümlenin yüklemi çatı yönünden aşağıdakilerden hangisine benzemektedir?
Kitaplan raflara güzelce yerleştirdi, | |
Tabloyu iki pencere arasındaki duvara astı. | |
O da ağabeyi gibi pilot olmayı çok istiyordu | |
Bozulan araba yolun ortasında durdu. | |
Yaşamındaki boşluğu hayvan sevgisiyle doldurmuştu. |
11 numaralı soru için açıklama
Örnek cümleye baktığımızda “kalktılar” yüklemi
geçişsiz, etken bir fiildir. Buna göre A’daki "durdu” yüklemi nesne almadığı yani “neyi, kimi" sorulanna cevap vermediği İçin geçişsiz; durma işini arabanın kendisi yaptığı İçin etken bir fiildir. Örnek cümleyle aynı. B'deki "astı” yüklemi "tabloyu" nesnesini aldığı İçin geçişli; asma işini öznenin kendisi yaptığı için etkendir. C'dekİ “yerleştirdi" yüklemi de "kitaplan" nesnesini aldığı için geçişli, işi öznenin kendisi yaptığı için etkendir. D ve
E'deki yüklemlerin de incelendiğinde geçişli ve
etken olduklan görülür. Öyleyse "geçişsiz” olan
A’nın yüklemi çatı bakımından farklıdır.
Soru 12 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne ortaktır?
Yaşlı biriydi, mahallede onu herkes seviyordu. | |
Aradan üç yıl geçmişti, kimse arayıp sormamıştı, | |
Yol çok uzundu, yürümekle bitecek gibi değildi, | |
Soluk benizliydi, başında eski bir kasket vardı. | |
Hava soğumuştu, kar yağmaya başlamıştı, |
12 numaralı soru için açıklama
Öğe ortaklığı sıralı-bağlı cümlelerde görülür. Bu
cümleler birden fazla yüklemi olan cümlelerdir.
Buna göre A’da “soğumuştu" yüklem, “hava” özne, “başlamıştı" yüklem “kar" öznedir. B’de
“uzundu" ve “bilecek gibi değildi" yüklem, “yol"
her ikisinin de öznesidir. C’de "geçmişti” yüklem
"üç yıl" Özne, "sormamıştı" yüklem "kimse" öznedir, D’de “soluk benizliydi" yüklem “O" özne,
“vardı” yüklem “eski bir kasket” öznedir. E’de
“yaşlı biriydi" yüklem “o" özne, "seviyordu" yüklem "herkes” öznedir. Görüldüğü gibi ortaklık sadece B'dedir.
Soru 13 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “üstünlük” bildiren bir belirteç (zarf) vardır?
Burası, nüfus bakımından ikinci büyük kentimizdir | |
Kentlere doğru büyük bir nüfus hareketi görülmektedir. | |
Nüfus planlamasıyla ilgili büyük sorunlarımız
vardır | |
Yol yapım çalışmaları büyük bir hızla ilerliyor. | |
Burada göç, daha çok, büyük merkezlere
doğrudur. |
13 numaralı soru için açıklama
B’de göçün yapıldığı yerin diğer yerlerden daha
çok, büyük merkezlere doğru olduğu şeklinde
bir karşılaştırma var. Bu karşılaştırmayı yapan
“daha” sözü üstünlük bildiren bir belirteçtir. Zaten “çok" sözünün görevi ne olursa olsun "daha"
daima onu derecelendiren bir zarf olarak kullanılmış olacaktır. A'daki büyük sözü de hızın üstünlüğünü bildiriyor gibi. Ancak orada “büyük” sözü
hız isminin sıfatıdır ve "büyük bir hız" sıfat tamlamasına “ile” getirilerek, tamlama zarf olmuştur.
D’deki "ikinci” sözü de bir derece bildiriyor gibi.
Ancak oradaki ikinci sözü de sıfattır. Çünkü biz
cümleyi"... büyük İkinci kentimizdir." şeklinde de
söyleyebiliriz. Oysa zarfların İsimleri niteleyebilmesi mümkün değildir
Soru 14 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişi adılı, nesne görevindedir?
Nereye gittiğini size söylemedi mİ? | |
Karanmı sana yarın bildiririm. | |
Onu siz de tanırsınız. | |
Benim kalemim burada; sizinki nerede? | |
Bence bu sorular çok kolay. |
14 numaralı soru için açıklama
Kişi adılı (zamiri), "Ben, sen, o, biz, siz, onlar"
sözcükleridir. Biz nesneleri bularak buniann zamir olup olmadıklanna bakalım. A’da nesne
"onu" sözüdür, görüldüğü gibi bu aynı zamanda
kişi zamiridir de. Diğerlerine de kısaca bakacak
olursak C ve D'de nesnenin olmadığını; E’de "kararımı” öğesinin İsim olan bir nesne olduğunu,
B’de "nereye gittiğini" nesnesinin fiilimsiden
oluştuğunu söyleyebiliriz.
Soru 15 |
Bihruz Bey, yarım yamalak bir öğrenim görmüş, yirmi üç yirmi dört yaşlarında bir gençtir. Yukarıdaki cümle ya da onu oluşturan sözcükler Dil Bilgisi açısından incelendiğinde aşağıdakilerden hangisi yanlış olur?
Birden çok belgisiz sayı sıfatı vardır | |
Yükleminde ek-fiilin geçmiş zaman eki vardır. | |
"yarım yamalak” sözü ikilemedir | |
Bileşik isim cümlesidir | |
"öğrenim” sözü fiilden türemiş bir İsimdir. |
15 numaralı soru için açıklama
Cümleyi İncelediğimizde, “Bihruz Bey” öğesinin
özne, diğer tüm sözlerin yüklem olduğunu görüyoruz. Yüklem “genç" ismine bağlı sıfatlardan
oluştuğundan ve bunların içinde “görmüş" sıfatfiill bulunduğundan A doğrudur. “Yirmi üç yirmi
dört" ve “bİr" sıfatlan belgisiz olduğundan B doğrudur, "Yarım yamalak" yakın anlamlı sözcüklerden oluşan bir ikileme olduğundan D; “öğrenim”
sözü “öğrenmek" fiiline eklenen “-İm” fiilden isim
yapma ekiyle türediğinden E doğrudur. Ancak
“gençtir” sözünde kullanılan ek. geçmiş zaman
değil, ekeylemin geniş zamanıdır. Dolayısıyla C
yanlıştı
Soru 16 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne ortaklığı söz konusudur?
Annem, sabahleyin erkenden kalkar, kahvaltıyı hazırlardı. | |
Erkenden uyandı, yıkandı, giyindi, dışan çıktı | |
Okuldan gelince ödevlerini yapar, akşam da
erkenden yatardı. | |
Gömleğini, yıkadı, kuruttu, ütüledi, yerine astı. | |
işi çok çabuk kavramış, zamanı İyi kullanmasını öğrenmişti. |
16 numaralı soru için açıklama
Yüklem dışında herhangi bir öğenin ortak kullanıldığı cümleler sıralı - bağlı cümlelerdir. Bunlarda birden fazla yüklem bulunur. Bu yüklemlere
nesne sorulannı (neyi, kimi) sorarsak ortak nesne
alıp almadıklannı bulabiliriz. Buna göre D’deki
cümleye baktığımızda “Neyi yıkadı?" “Neyi kuruttu?” “Neyi ütüledi?" "Neyi yerine astı?” sorulanna
"gömleğini" nesnesi cevap vermektedir. Görüldüğü gibi dört yüklemin de nesnesi aynıdır. A’da
yüklemlerin nesneleri farklıdır; B’de hiçbir yüklem nesne almamıştır; C’de birinci cümle nesne
almamış, İkincisi almıştır; E’de birinci cümle nesne almış, İkincisi almamıştır.
Soru 17 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin kipinde bir anlam kayması olmuştur?
Söz verdi, yarın buraya uğrayacak. | |
Pazar günü gelmeye çalışacağım. | |
İstanbul'a gitmekten vazgeçmişler. | |
Sabahları erken kalkmayı sevmiyorum. | |
Yağmur yağdığı için gelememiş. |
17 numaralı soru için açıklama
B'de "sevmiyorum" yüklemi şimdiki zamanla çekimlenmiş. Eylem “sabahlan" yani "her sabah”
yapılıyor; öyleyse geniş zaman bildiriyor. Dolayısıyla şimdiki zaman, geniş zaman bildirecek biçimde kullanılmış. Buna anlam kayması diyoruz.
B'de anlam kayması yapılmıştır.
Soru 18 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansımadan doğmuş bir sözcük vardır?
Öğretmenin, çocuklara bağırmaktan nefesi
tükenmiş, sesi kısılmıştı | |
Dünkü fırtına, ağaçlarda ne meyve ne de
yaprak bıraktı. | |
Açık kalan musluğun şırıltısından bütün gece
uyuyamadım. | |
Konuşurken o kadar heyecanlandı ki se-sinln
titremesini engelleyemedi. | |
Yağmurdan sonra, sokakları seller, götûrdüğûnden uzun süre karşıya geçemedik. |
18 numaralı soru için açıklama
Soruda yansımadan türeyen bir sözcük sorulmuş, "Yansıma sözcük”, doğada duyulan seslerin taklit edilmesiyle, yani onlara benzer seslerle
oluşturulur. Seçeneklere baktığımızda bu tür bir
sözcüğün D’de kullanıldığını görüyoruz, "şırıltısından" sözcüğünde "şırıl” sözü yansımadır, “-ti”
eki bu sözcükten bir isim türetmiştiı*.
Soru 19 |
Aşağıdakilerin hangisinde cümlenin anlamını "durum" bakımından tamamlayan bir sözcük vardır?
Bu yıl Ege kıyılarını gezmek istiyoruz | |
Kimlik kartını cüzdanına yerleştirdi. | |
Anlatılanları sessizce dinliyorduk. | |
Öğleyin bize geleceğini söylüyor. | |
Aşın sıcaklardan çamların çoğu kurudu |
19 numaralı soru için açıklama
Cümlenin anlamını durum bakımından tamamlama, yükleme sorulan "nasıl” sorusuna cevap verme demektir. “Nasıl dinliyorduk?" diye sorarsak
“sessizce” cevabı gelir. Öyleyse cümle durum
bakımından tamamlanmıştır. Yani cümlede "durum zarfı” kullanılmıştır. Diğer cümlelerde böyle
bir durum yoktur.
Soru 20 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, sıfat tamlaması belirtisiz nesne görevindedir?
Sınıfımızda edebiyata ilgi duyan öğrenci çok
azdı. | |
Sınıfta ayrıca kitap okuma saatimiz vardı | |
Nedim’in şiirlerini okurken arkadaşımızı dikkatle dinlerdik. | |
Öğretmen, Cumhuriyet dönemi edebiyatını
öğrenmemizi isterdi. | |
Öğretmenimiz bize yeri geldikçe güzel şiirler
okurdu. |
20 numaralı soru için açıklama
A'daki cümlede nesne yok. B'deki cümlenin nesnesi "arkadaşımızı” sözüdür. Görüldüğü gibi sıfat
tamlaması değil, C'deki cümlede nesne yok.
D'dekİ cümlenin nesnesi "Cumhuriyet dönemi
edebiyatını öğrenmemizi" söz öbeği, bir sıfat
tamlaması değildir. E'deki cümlenin nesnesi “güzel şiirler" sözüdür ve bu bir sıfat tamlamasıdır
Soru 21 |
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi "şimdiki zamanın rivayeti" biçimindedir?
Geçen yıl arada arkadaşlarla buluşup sinemaya gidiyordu | |
Eskiden kışlar daha soğuk, yazlar daha sıcak
geçiyormuş. | |
Ben de onun gelmesini bekliyordum. | |
Oturdukları evi 20 yıl önce almışlarmış. | |
O filmi ben de yıllar önce görmüştüm, |
21 numaralı soru için açıklama
Eskiden kışlar daha soğuk, yazlar daha sıcak
geçiyormuş.
Soru 22 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki ikileme, zarf olarak kullanılmıştır?
Yarım yamalak İngilizcesiyle düşüncelerini
anlatmaya çalıştı. | |
Tatil haberini duyan öğrenciler güle oynaya
evlerine gittiler | |
Onun en çok dikkat çeken yönü bakışları ve
özellikle iri iri gözleriydi. | |
Konuşmacıya böyle saçma sapan sorular yöneltmesi herkesi şaşırttı. | |
Filmdeki korkunç sahneleri soğuk soğuk terler dökerek izledi. |
22 numaralı soru için açıklama
Zarf, fiillerin zamanını, durumunu, miktannı bildiren, bu özellikleri soru yoluyla karşılayan ya da
sıfat, zarf ve adlaşmış sıfatların derecelerini bildiren sözcük türüdür. Buna göre, D’deki cümlenin
yüklemine “nasıl" sorusunu sorarsak, fiil olan bu
sözcüğü durum yönünden niteleyen “güle oynaya” ikilemesini görürüz. Bu, zarf demektir. Diğer
seçeneklerde “göz, İngilizce, ter, soru" İsimlerinin nasıl olduğunu bildiren ikilemelerin sıfat görevinde kullanıldığını görürüz.
Soru 23 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru zamiri vardır?
istanbul'a ilk kez mİ gidiyorsun? | |
Arkadaşın Ankara'ya ne zaman gelmiş? | |
Kaçıncı katta oturuyorsunuz? | |
Bu tabağı buraya kim koymuş olabilir? | |
Ben de onunla gidebilir miyim? |
23 numaralı soru için açıklama
Cümlelerde soru anlamını sağlayan sözcüklerin
yerine sözcükler getirirsek hangisinin zamir olduğu ortaya çıkar. A'da "ne zaman" sözü eylemin
zamanını sorduğundan zarftır; C'de “mi” soru eki
soru anlamını sağlamış; D'de “kaçıncı” sorusu
“kat" isminin yerini sorduğundan soru sıfatıdır.
E'de yine "mi" soru ekİ zaman sormuş. B’de ise
“kim” sözü "tabağı koyan kişi"nin yerine geçtiğinden, o kişinin ismini karşılayan zamir olmuş
Soru 24 |
"Artık" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad olarak kullaniimıştir?
O bardaktaki artık suyu dökebilirsin. | |
Havalar ısındı, artık kar yağmaz | |
Yemek hazır, artık sofraya oturabiliriz | |
Sus artık, biraz da beni dinle. | |
Yemek artıklarını değerlendirmemiz gerekir |
24 numaralı soru için açıklama
"Artık” sözü A’da "şimdi” anlamında yani zarf olarak; B’de “su" sözcüğünün sıfatı olarak; D'de
"bundan sonra” anlamında zarf olarak; E’de yine
zaman anlamı vererek zarf görevinde kullanılmıştır. C’de “yemek artıklan" sözünde artık "geriye
kalan parçalan" ifade eden bir ad olarak kullanılmıştır.
Soru 25 |
Genç yaşında öykü alanında isim yapmış ve türün parlak örneklerini vermiş olan yazar, kahramanlannı her gün karşılaşabileceğimiz kişiler arasından seçmiştir. Bu cümlenin öğeleri aşağıdakilerin han-glsinde sırasıyla verilmiştir?
Özne, nesne, dolaylı tümleç, yüklem | |
Özne, zarf tümleci, nesne, yüklem | |
Nesne, özne, dolaylı tümleç, yüklem | |
Özne, nesne, zarf tümleci, yüklem | |
Nesne, dolaylı tümleç, özne, yüklem |
25 numaralı soru için açıklama
Özne, nesne, dolaylı tümleç, yüklem
Soru 26 |
Aşağıdaki dizelerin hangisinde soru anlamı, soru sıfatıyla sağlanmıştır?
Deniz ufkunda bu top sesleri nenden geliyor? | |
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! | |
Nasıl tahammül eder eski, hasta bir tekne? | |
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? | |
His var mı bu âlemde nekahet gibi tatlı? |
26 numaralı soru için açıklama
A’da "nerden” sorusunu görüyoruz. Bu söz sesin
geldiği yerin, yerine geçmiş. Yani "denizden”,
“adadan” gİbİ bir yeri soruyor. Öyleyse zamirdir.
B'de “hangi” sorusu zincir vuracak kişiyi soruyor.
Ancak bunu ismin yerine geçerek sormamış. Önce "çılgın” sözü, aslında sıfatken, ismin yerine
kullanılarak adlaşmış sıfat olmuş; daha sonra
"hangi" sıfatı adlaşmış sıfata bağlı olarak soru
sormuş. Yani adlaşmış sıfatın, sıfatı olarak kullanılmış. Aslında sıfatlar, başka bir sıfat tarafından
nltelenemez ya da belirtilemez. Bundan adlaşmış
sıfatın isme yakın bir sözcük özelliği gösterdiğini
söyleyebiliriz. C'de "kim” sorusu var; bu sözcük
her zaman zamirdir, D'de soru anlamı “mi" soru
ekiyle, E’de “nasıl" zarfıyla sağlanmış.
Soru 27 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem, kökü bakımından ötekilerden farklıdır?
Su kovasını bahçedeki çeşmeden dol-durmuştu, | |
Bahçedeki çiçekleri yeni sulamışlardı. | |
Balıkların bir kısmını pişirmişlerdi. | |
Köpek yavruları bahçede boğuşuyordu. | |
Üşüttüğü için boynu, beli tutulmuştu |
27 numaralı soru için açıklama
"Kök", sözcüğün anlamlı en küçük parçasıdır.
Kök halinde bulunan sözcüklere yapım eki dediğimiz ekler getirilerek başka anlamlı sözcükler
türetilir. Elbette türeyen sözcüğün anlamca kökle
bir ilgisi de olacaktır. Seçeneklere baktığımızda,
"pişirmişlerdi" yükleminin kökü "pişmek”, "tutulmuştu” yükleminin kökü “tutmak”, “doldurmuştu" yükleminin kökü “dolmak", “boğuşuyordu"
yükleminin kökü "boğmak" sözcükleridir. Bu sözcüklerin kökleri fiildir. Oysa C’ deki "Bulamışlardı"
yükleminin kökü “su” ismidir. Dolayısıyla diğer
yüklemlerin köklerinden farklıdır
Soru 28 |
Aşağıdaki dizelerin hangisinde birden çok nesne vardır?
Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim? | |
Ben seni unutmak için sevmedim. | |
Sevdamın avucunu bastırıyorum geceye, | |
Seni, sesini, gözlerinin rengini unutabilsem! | |
Gözlerinden içti gönlüm neşeyi, |
28 numaralı soru için açıklama
Cümledeki nesneleri bulalım. A’nın yüklemi "bastırıyorum" dur; Öznesi ise “ben”, “Neyi bastınyorum?” sorusuna "sevdamın avucu-nu” cevabı
geliyor; başka nesne yok: B’de “sevmedim” yükleminin öznesi "ben”, nesnesi ise "seni" dir; yine
bir tane. Cnin yüklemi “sevdim", öznesi “ben”,
nesnesi “seni’’dir. D'nin yüklemi "içti", öznesi
“gönlüm", nesnesi “neşeyi"din E’nin yüklemi
"unutabilsem", öznesi “ben", nesnesi, seni, sesini, gözlerinin rengini” dir. Yani üç nesne birbirine
bağlanarak kullanılmış
Soru 29 |
Bir insanın konuşmasından ya da yazdıklarından eğitimi, dünya görüşü ve bilgi birikimi kolayca anlaşılabilir. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Edat (ilgeç) | |
Bileşik fiil | |
Bağlaç | |
Belgisiz sıfat | |
Zarf (belirteç) |
29 numaralı soru için açıklama
Seçeneklerdeki sözcük türlerinin örneklerini inceleyelim. "Anlaşılabilir” sözü bileşik fiildir; “kolayca" sözü zarftır; “ya da", “ve" sözcükleri bağlaçtır; “bir” sözü belgisiz sıfattır. Görüldüğü gibi
cümlede edat görevinde bir sözcük yoktur
Soru 30 |
Güzel ve etkili konuşma, özel bir yetenek değildir. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Öznesinin birden çok sıfatı vardır. | |
Sıralı cümledir | |
Olumsuz isim cümlesidir | |
Yüklemi birden çok sözcükten oluşmuştur | |
Yapım eki almış birden çok sözcük vardır |
30 numaralı soru için açıklama
Cümlenin yüklemi “özel bir yetenek değildir" söz
öbeğidir. Yüklem çekimli bir fiil olmayıp isim soylu bir sözcük olduğundan ve ekeylemin geniş zamanıyla yüklem haline geldiğinden cümle, isim
cümlesidir. Sonda "değil" olumsuzluk edatı kullanıldığından anlamca olumsuz bir cümledir. Öyleyse A söylenebilir. "Etkili”, "konuşma", “yetenek" sözcüklerinde altı çizili ekler yapım eki olduğundan B de söylenebilir. "Özel bir yetenek değildir" yüklem olduğuna göre D de söylenebilir.
Ancak E söylenemez. Çünkü sıralı cümlelerde en
az iki yüklem bulunur; bir başka deyişle iki ayn
cümle anlamca bağlı olarak kullanılır. Bu cümlede ise tek yüklem vardır. Dolayısıyla E seçeneği
doğru değildir.
30 tamamladınız.
[wp_ad_camp_2]
İlk yorum yapan olun