Jüpiter, Güneş Sistemi’nin en büyük gezegenidir ve en çok uydusu olan gezegendir. Adını Roma mitolojisindeki tanrılardan birinden alır. Jüpiter, gaz devi olarak sınıflandırılır ve büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşur. Büyük Kırmızı Leke adı verilen devasa bir fırtına bulutuyla kaplıdır ve bu bulut, teleskoptan bile kolayca görülebilen en belirgin özelliğidir.
Satürn, Güneş Sistemi’nde bulunan gezegenlerden biridir ve yüzeyinde en belirgin özelliği halkalarıdır. Satürn, Jüpiter’den sonra Güneş Sistemi’nin ikinci en büyük gezegenidir ve kendine özgü halkaları nedeniyle bilim adamlarının ve gökbilimcilerin ilgisini çekmektedir.
Satürn, Güneş’e olan uzaklığına bağlı olarak soğuk ve gazlı bir gezegendir. Atmosferi hidrojen ve helyumdan oluşur ve yer kabuğunun altında bir buzlu çekirdeği vardır. Satürn’ün manyetik alanı, Dünya’nın manyetik alanının yaklaşık yarısı kadar güçlüdür.
Jüpiter’in manyetik alanı, Güneş Sistemi’ndeki en güçlü manyetik alanlardan biridir. Bu manyetik alan, Jüpiter’in manyetosferini oluşturur ve gezegeni yüklü parçacıklardan korur. Ayrıca manyetosfer, Jüpiter’in uydularının etkileşimlerine neden olur ve bunlar da Jüpiter’in auroralarının oluşumuna yol açar.
Gökbilimciler, Jüpiter’in etrafında son zamanlarda keşfedilen 12 yeni uydu ile birlikte, Güneş Sistemi’ndeki diğer tüm gezegenlerden daha fazla uyduya sahip olduğunu doğruladılar. Bu yeni keşiflerle birlikte, Jüpiter’in uydularının sayısı 92’ye yükseldi ve daha önce ilk sırada olan Satürn, 83 uydusuyla ikinci sıraya düştü. Uyduların boyutları 1 kilometre ile 3 kilometre arasında değişiyor ve Hawaii ve Şili’deki teleskoplar kullanılarak keşfedildi.
Bilim insanı ScottSheppard, yeni keşfedilen bu uydulardan birini yakından gözlemleyerek kökenlerini daha iyi anlamak istediklerini söyledi. Jüpiter’in ve diğer gaz devi gezegenlerin uydularının, bir zamanlar birbirleriyle veya kuyruklu yıldızlarla veya asteroitlerle çarpışan daha büyük uyduların parçaları olduğuna inanıldığından, bu keşifler önemli bir araştırma fırsatı sunuyor.
Jüpiter’in uydularından biri olan Europa, buzlu bir yüzeyin altında bir okyanus barındırdığı düşünülen, Güneş Sistemi’ndeki potansiyel yaşam alanlarından biridir. NASA’nın gelecek yıl EuropaClipper uzay aracını fırlatarak Europa’yı araştırması planlanıyor.
Bunun yanı sıra, Avrupa Uzay Ajansı da Jüpiter’e bir uzay aracı göndererek gezegenin kendisini ve en büyük, buzlu uydularından bazılarını inceleyecek. NASA’nın Juno uzay aracı da gezegenin buzullarla kaplı uydusu Europa’yı yakın geçişi sırasında fotoğraflamıştı.
İlk yorum yapan olun